Losev

Türkiye, ‘Kürt’ ve ‘Kürdistan’ Fobisinden Kurtulmuş Değil

Videoyu Aç Türkiye, ‘Kürt’ ve ‘Kürdistan’ Fobisinden Kurtulmuş Değil
A
a

t24.com.tr'nin blog yazarı Çetin Çeko'ya konuşan PYD Lideri Salih Müslim merak edilen birçok konuda soruları cevapladı.

Cenevre-2 görüşmeleri, Türkiye’nin radikal İslami gruplara desteği PYD ve Türkiye hala görüşmeleri, Hewler Anlaşması, PYD ve diğer Kürt grupları arasındaki gerginliğe kadar birçok açıklamada bulunan Salih'in açıklamalarından satırbaşları:

ROJAVA'DA SON DURUM

Kürdistan’da, radikal İslamcı grupların saldırıları yoğun bir şekilde sürüyor. Yalnızca askeri hedeflere değil, kolaylarına geldikleri için sivil ve savunmasız hedeflere de saldırıyorlar. Qamışlo’daki son saldırı bunun bir örneği. Silahlı güçlerimiz ise gerekli karşılığı veriyor.

TÜRKİYE'NİN RADİKALLERE DESTEĞİ

Türkiye’nin eskiye nazaran mesafeli, dikkatli davrandığını söyleyebilirim. Ama desteğin tamamıyla kesildiğini söyleyemem. Ayrıca, Türkiye içinde desteğin kesilmesi ve devam etmesi konusunda yoğun bir iç çatışma ve tartışmanın olduğunu da biliyoruz. Türkiye, “Kürtlere karşıdır diye bu tür gruplara destek veriyorum” anlayışından tümüyle vaz geçmelidir. Bunu kabul etmemiz asla mümkün değil, aynı şekilde Türk halkının da tavır koyması gerekir. Kobani’de son günlerde şiddetli çatışmalar devam ediyor. Buradaki radikal İslamcı grupların, silahları Türkiye’den daha önceden mi aldıkları, yoksa yeni yardımlar mı olduğunu tam olarak bilemiyoruz.

TÜRKİYE İLE GÖRÜŞMELER

Basına yansıyan görüşmeler dışında Türk devleti ile başka bir görüşmemiz olmadı. O zaman yaptığımız görüşmelerde Türk tarafı, İslamcı radikal grupları desteklemeyeceklerine dair söz vermişti. Bir de baktık ki gizliden destek devam ediyor. Bunu kendilerine söyledik. Susmamız söz konusu olamazdı. Aramızda bir soğukluk olsa da diyalog kanalları hala açık.

PYD HANGİ BLOKTA?

Suriye halkının ayaklanmasında öteden beri başı çeken bizlerdik. Genel ayaklanma Mart 2011’de başladı. Oysa bizler 2004’den beri şu veya bu şekilde ayaklanmıştık. Ayaklanma muhalefet içinde anti demokratik iktidar savaşına dönüşünce tavır koymak zorunda kaldık ve kendi yolumuzu çizdik. İşin içine silah girince bir yerlerden destek almanız gerekir. Silah ve ekonomik destek verenler iradenize de ipotek koyarlar. Bu da siyasi bağımsızlığınızı kaybetmeniz anlamına gelir. Bunun için bu tür bir ilişki biçimini kabul etmedik. Dikkat ederseniz rejim ile muhalefet arasındaki silahlı çatışmalardan ilk dönemler uzak durduk.  Esad rejimi, Rusya ve İran’ın silah ve parasına, muhalefet ise Türkiye, Suudi, Katar ve benzeri devletlerin silah ve parasına muhtaçlar. Bu açıdan bizler her iki bloğun da içinde değiliz.

PYD LOJİSTİK DESTEĞİ NERDEN ALIYOR?

Kırk milyonluk Kürt halkı arkamızda. Kürdistan Demokrat Partisi, Kürdistan Yurtseverler Birliği, PKK hepsi yardım ediyor. Desteğimizi halkımızdan alıyoruz ve kendi imkanlarımızla mücadelemizi sürdürüyoruz. Zaten açlığa alışmışız, ayrıyeten paralı askerlerimiz de yok, kimseye savaşmak için maaş da ödemiyoruz.

TÜRKİYE'NİN ROJAVA'YA BAKIŞI

Türk devleti PKK ile oturup görüşüyor? Sayın Öcalan ile İmralı’da görüşüyorlar, Kandil’e kadar gittiler. Türk yetkililere de söyledim, bizler iki ayrı partiyiz ve iki ayrı süreç söz konusu, ama birbirimizi etkilememiz doğaldır. Kendi kararımızı kendimiz alıyoruz, kimseden emir almıyoruz.

Türkiye ise, hala “Kürt” ve “Kürdistan” fobisinden kurtulmuş değil. Türk devleti, Kürtlerin ulusal ve demokratik haklarına kavuşmasını kendi varlığına karşı bir tehdit olarak görüyor ve Türk halkına yıllardır bu yönde propaganda yapıyor.

Bütün anlaşmalar ve kurulan nizam Kürtlerin varlıklarının ve haklarının inkarı üzerine kurulmuş. Şimdi Kürtler demokratik bir nizam kurmak için ayağa kalktılar. Bu da Ortadoğu’nun dengelerini alt üst etti. Uluslararası güçler ve bölge devletleri mevcut statüko ve dengelerin bozulmaması ve Kürtlerin varlıklarının, haklarının teslim edilmemesi için direniyorlar.

HEWLER ANLAŞMASI

Hewler Anlaşması Sayın Barzani’nin çağrısı ve bizim de çok yoğun çaba ve özverimiz sonucunda gerçekleşti. Anlaşma sonucu Yüksek Kürt Konseyi kuruldu.  İki meclisten bahsettim. Biri, Batı Kürdistan Halk Meclisi, diğeri Suriye Kürt Ulusal Meclisi. Bizim içinde bulunduğumuz meclis homojen bir yapıya sahip iken, diğer oluşumu meydana getiren 5 temsilcinin kendi içlerinde homojenlikleri mevcut değil. Alınan kararları bu 5 temsilci, temsil ettikleri partilerin dışında, yani mecliste temsil edilmeyen diğer 10 partiye götürmek zorundalar. Sorunun düğümlendiği nokta burada oldu. Bir kararın çıkması için birkaç ay beklemek zorunda kalıyoruz.

PYD VE DİĞER KÜRT OLUŞUMLARI - ÖCALAN VE BARZANİ

Bizim için birlik, siyasal partilerin birliğinden çok parçaların birliği, dayanışması önemlidir. Kürdistanlı partiler de ayrıştırıcı değil, birleştirici olmalıdırlar. Kuşkusuz ayrı programtik hedeflere, düşünceye sahip olabiliriz ama temel ilkelerde, azmi müştereklerde bir konsensüs olmalıdır. Nedir bunlar; halkın ve ülkenin zarar görmemesi. Bunların dışındakiler tali konulardır.

Her siyasi hareketin kendi özerk yapısı vardır. Klasik anlayışta ilişki çoban, sürü anlayışına göre gider. Ama modern anlayışta demokratik kural ve işleyiş esastır. Biz de bunu esas alıyoruz.

KDP, istediği gibi düşünebilir. Bizim için dört parçadaki Kürt halkının birliği ve dayanışması önemlidir. KDP için söylemiyorum ama bazı partiler Kürt meselesini bir ticaret meselesi yapmış durumdalar. Halkımızın da buna dur demesi gerekiyor. Kürtler artık kimsenin askeri değil, kendi halkının askerleridir.

KÜRDİSTAN ULUSAL KONFERANSI

Biz, 1990’lardan bu yana Kürdistan Ulusal Kongresi’nin toplanması gerektiğini söylüyoruz. Bu konuda çağrımız da oldu. Kürt ulusunun, ulusal ve uluslararası düzeyde kabul görmüş bir merci tarafından temsili çok önemli. Kürt halkının tümü böyle bir oluşumdan yana. Ama bazıları çıkarları gereği bunu istemiyorlar. Ulusal Kongre’yi bir hükümet olarak görmüyoruz. Bir merci organı olarak görüyoruz ve ikili bir fonksiyonu olmalı diye düşünüyoruz. Kongre, Kürtlerin kendi aralarındaki ilişkilerini koordine etmeli ve uluslararası düzeyde temsilini sağlamakla görevli olmalıdır. Her parçanın kendi özgün durumuna göre tavır geliştirebilmeli ve mevcut siyasi sınırlarla uğraşmamalı.Kürt halkı, Ulusal Kongre’nin bir an önce toplanmasını istiyor. Sonuçta uzlaşanlarla bu yapılır, gelen gelir gelmeyen gelmez.

SURİYE'NİN GELECEĞİ

Cenevre-2 görüşmeleri, uluslararası camianın Suriye konusunda maalesef ciddi projelere sahip olmadığını gösterdi. Çatışmalar devam edecek. İki taraf da rejim ve muhalefet birbirlerini şiddetle ortadan kaldıracaklarını düşünüyorlar. Ama öyle değil, şiddet sarmalıyla ne rejim devrilir, ne de muhalifler biter. Ortadoğu’ya da gerçek bir barış gelmez. Ayrıca iki taraf da siyasal çözüme inanmıyorlar. Şu an tünelin ucunda bir ışık gözükmüyor, bizler de buna göre hesabımızı yapmak zorundayız.

Suriye’de çatışmalar on sene de, yirmi sene de devam etse, sonuçta Suriye, eski Suriye olmayacaktır. Demokrasi er veya geç gelecektir. Kürtler de demokratik inşanın en önemli aktörlerinden biridirler ve ulusal demokratik haklarından asla vazgeçmezler. Attığımız tüm adımlar buna yöneliktir.



Bunlar da İlginizi Çekebilir
arşiv HABER ARŞİVİ
BİTLİS HABER13 YORUM KURALLARI
Haber İhbarı
Bitlis Nöbetçi Eczaneleri
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat


Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Siteadi harici linklerin sorumluluğunu almaz.