Şeyh Sait Derneği'nden Tepki

Şeyh Sait Derneği, son dönemde Cizre'de oraya çıkan ve kendilerine "Şeyh Said Seriyyeleri" ismini veren gruba ilişkin yazılı açıklama yaparak, Şeyh Sait'in asla Kürtlere, mazlumlara karşı kullanılacak bir silah, ya da isim olamayacağı vurgulandı.

Şeyh Sait Derneği, son dönemde Cizre'de oraya çıkan ve kendilerine "Şeyh Said Seriyyeleri" ismiyle ortaya çıkan ve Hizbullah'la yakınlığı bilinen veren gruba ilişkin yazılı açıklama yaptı. Son zamanlarda Şeyh Said ismi etrafında cereyan eden tartışmalara dair görüşlerini paylaşmak amacıyla bu açıklamayı yapma ihtiyacı duyduklarının vurgulanarak, "Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşları Kürdistani ve İslami kimlikleri ile yakın tarihimize mal olmuş, günümüzde milyonlarca seveni olan kişiliklerdir. Bu sevgi ve saygıyı şehadet şerbetini içerek kazanmış olan Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşları her türlü günlük bireysel, grupsal siyasal çıkar tartışmaların içinde ele alınamayacak kadar ağır bir misyona ve değere sahiptir. Özellikle Cizre'de ortaya çıkan 'Şeyh Said Seriyyeleri' ismini kullanan ve 'Hizbullah' cemaatine bağlı olduğu anlaşılan grubun faaliyetleri bu konuda hassasiyetlerimizi dile getirmemizi zorunlu kılmıştır" denildi.

Seyh Sait Derneği'nden yapılan açıklama şu şekilde:

"Son zamanlarda Şeyh Said ismi etrafında cereyan eden tartışmalara dair görüşlerimizi sizlerle paylaşmayı ve hassasiyetlerimizi dile getirmeyi vicdani ve ahlaki sorumluluğumuzun gereği olarak addediyoruz. Şeyh Said Efendi ve Dava Arkadaşları Kürdistani ve İslami kimlikleri ile yakın tarihimize mal olmuş, günümüzde milyonlarca seveni olan kişiliklerdir. Bu sevgi ve saygıyı şehadet şerbetini içerek kazanmış olan Şeyh Said Efendi ve Dava Arkadaşları her türlü günlük bireysel, grupsal siyasal çıkar tartışmaların içinde ele alınamayacak kadar ağır bir misyona ve değere sahiptir.

Özellikle Cizre’de ortaya çıkan ‘Şeyh Said Seriyyeleri’ ismini kullanan ve ‘Hizbullah’ cemaatine bağlı olduğu anlaşılan grubun faaliyetleri bu konuda hassasiyetlerimizi dile getirmemizi zorunlu kılmıştır. Öncelikle belirtelim ki, Şeyh Said Efendi mazlumların, ezilen Kürt halkının öncülüğünü yapmaya, islami bakış açısıyla halkının haklarını savunmaya çalışmış bir şahsiyettir. Asla Kürtlere, mazlumlara karşı kullanılacak bir silah, yada isim olamaz. Bazı gençlerin kendilerine ‘Şeyh Said Seriyyeleri’ ismi takarak yurtsever gençlere saldırması ailemizce, misyonumuzca kabul edilecek bir durum değildir. Halkının onur ve hürriyet mücadelesinde örgütlü bir güç olarak öncü bir misyon yüklenmiş olan Kürdistanlı gençlere yönelen bu saldırı hiçbir şekilde tasvip edilemeyeceği gibi bunda Şeyh Said isminin kullanılması asla sessiz kalacağımız bir durum değildir. Bu cemaat bu tutumunu gözden geçirmeli ve gereğini yapmalıdır. Bu şekildeki bir yapılanma ve bu isimlendirmeden derhal vazgeçilmelidir. Şeyh Said Efendi’ye gönül bağıyla bağlı olan sevenleri ve halkımız bilmelidirler ki, bu yapının ailemizle, Şeyh Said Efendi’nin davasıyla uzaktan yakından bir alakası yoktur, olamaz. Şeyh Said Efendi Kürdistan halkının haklı mücadelesinde yaşıyor. Kürdün hak, adalet, onur ve özgürlük davası Kürdistan’ın her bir parçasında Kürdistan’a yönelen tüm saldırganlık, işgalcilik ve zulme karşı direniyor. Şeyh Said ismi eline 3-5 silah alıp Kürde karşı kullananların kirletemeyeceği kadar saf ve berraktır; bulanıklaştırılamaz. Halk içerisinde karşılık bulamayan grup ve hareketler, dünyanın her yerinde toplumsal taban yaratmak amacıyla haksız yere Şeyh Said Efendi gibi tarihi kişilikleri bayrak yaparak kullanmaları söz konusudur. Bu tip grupların tarihte hiçbir zaman bir şey başaramadıkları açıktır. Bu grubun da saldırılarını perdelemek için halkımız içindeki saygınlığını çok iyi bildikleri -Şeyh Said Efendi ile çelişkiye girmek pahasına- ismini kullanmaları en basit tabiriyle aymazlıktır, hürmetsizliktir, hakarettir. Bundan derhal vazgeçilmelidir. Diğer bir husus da ailemizin bir ferdi olan Av. Muhammed Akar ile ilgili olarak kamuoyunda yaşanan tartışmalara ilişkindir. Av. Muhammed Akar; Şeyh Said Efendi’nin kardeşi olan büyük direnişçi ve alim Şeyh Tahir Efendi’nin torunudur. Kuruluşundan itibaren AK Parti içinde siyaset yapmakta, il başkan yardımcılığı, başkan vekillikleri dahil çeşitli görevler üstlenmiş ve en son Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi AK Parti meclis grup sözcülüğü yapmakta iken il başkanlığına aday gösterilmiştir. Av.Muhammed Akar’ın AK Parti ile ilişkisi ve çalışmaları yeni olmadığı gibi tamamen kendisinin bireysel tercihidir.

Ailemizin, derneğimizin ve halkımızın mevcut mücadelesi ile hükümetten, devlet yönetiminden talepleri ise bellidir: Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşlarının mezar yerleri resmiyette hazine arazisi konumunda olan ve Dağkapı’da bulunan Şeyh Said Meydanı’nın karşısındaki alandadır. Bu mezar yerlerinin ailelerimize halkımıza, halkımızın iradesine teslimini istiyoruz. Kürtlerin hak ve hukuklarının müzakere konusu edildiği bir aşamada, tarihi hakikatlerin araştırılması ve bu kapsamda 1925 Hadisesi başta olmak üzere halkımızın yaşadığı mazlumiyetlere dair olan bilgi ve belgelerin açığa çıkarılmasını, uğradıkları manevi ve maddi zararların tanzimini istiyoruz. Ve yaşatılan bunca zulüm, haksızlık ve eziyetler için halkımızdan özür dilenerek adil bir barışın önü açılmalıdır diyoruz. Bilinmek durumundadır ki; Şeyh Said Efendi ve Dava Arkadaşları’nın davası ve yolu zulme karşı mazlumun yanında zalime karşı tereddütsüz duruştur. Bu konulara dair fikirlerimizin bu şekilde olduğunun bilinmesini istiyor, saygılarımızı sunuyoruz."