Her 24 Kasım’da aynı cümleleri tekrar ediyoruz. Çiçekler veriliyor, birkaç fotoğraf karesi sosyal medyada yerini buluyor, okullarda programlar düzenleniyor. Fakat hayatın gerçek akışı sınıf kapısı kapandığında başlıyor. O kapının ardında duran kişi, bir ülkenin kaderini omuzlarında taşıyan öğretmendir.
Öğretmenliğin ne demek olduğunu anlamak için bir sınıfın sessizliğine kulak vermek yeterlidir. Tebeşirin kırık ucunda, bir çocuğun geleceği vardır. Sıraların soğuk yüzeyinde günün yorgunluğu değil, memleketin yarınları durur. Bir öğretmenin çantasında sadece kitaplar değil, yüzlerce hayalin ağırlığı taşınır.
Bugün, öğretmenlerimizin kıymetini konuşmak zorundayız. Çünkü öğretmene verilen değer, aslında bu ülkenin geleceğine verilen değerdir. Öğretmeni güçlendirmeyen bir toplum, yarınlarına güvenle bakamaz. Öğretmeni yalnız bırakan bir sistem, geleceğini karanlığa teslim eder.
Her gün sınıfa adım atan bir öğretmen, sadece ders anlatmaz. Bir öğrencinin hayal kırıklığını toparlar, başka birinin özgüvenini ayağa kaldırır, bir diğerinin hayatında kimsenin dokunmadığı bir noktaya dokunur. Bazen anne olur, bazen baba. Bazen bir sırdaş, bazen bir yol gösterici. Çoğu zaman ise kendi derdini unutup çocukların derdine omuz olur.
Oysa toplumda çoğu kişi, öğretmeni yalnızca ders saatlerinden ibaret sanır. Oysa öğretmenin mesaisi, hiçbir takvime sığmaz. Akşam evinde defter kontrol eden de odur, gece yarısı bir öğrenci için kaygılanan da, sabahın en erken saatlerinde yüzünde bir tebessümle sınıfa girmeye çalışan yine odur.
Öğretmenlik bir meslek değil, bir adanmışlıktır. Bu adanmışlık kimi zaman yorulur, kimi zaman kırılır, kimi zaman unutulur. Ama hiçbir zaman eksilmez.
Bugün yapılması gereken, öğretmeni alkışlamak değil. Öğretmeni anlamak. Öğretmenin değerini kelimelerde değil, kararlarda göstermek. Onu güçlendiren politikalar üretmek. Onu yoran yükleri hafifletmek. Onu yalnız bırakan duvarları kaldırmak.
Çünkü bir millet, öğretmenine verdiği değer kadar güçlüdür.
Bu ülkede her çocuğun hayatına bir öğretmen dokunuyor. Kimi bir cümleyle yol açıyor, kimi bir davranışla kalp onarıyor, kimi bir öğütle hayata yön veriyor. Öğretmeni hatırlamak, sadece bir güne sığdırılmayacak kadar büyük bir sorumluluktur.
Bugün, öğretmenlerimize sadece teşekkür etmiyoruz. Onları anlayarak, yanlarında durarak, toplumun her kesimine düşen sorumluluğu hatırlatarak sesleniyoruz:
Bu ülkenin gerçek mimarları sizsiniz.
Geleceği büyüten, yarınları inşa eden, karanlığa ışık düşüren sizsiniz.
Bir millet umutla ayakta duruyorsa, o umudun adı öğretmendir.
Öğretmenler Günü kutlu olsun.
Gönlü büyük, emeği görünmez, değeri ölçülmez bütün öğretmenlere saygıyla.