Türkiye’nin doğusunda, tarih ile insanlığın iç içe geçtiği bir şehir vardır: Bitlis. Nemrut’un heybetiyle, Süphan’ın vakar dolu duruşuyla, Van Gölü’nün mavisiyle çevrili bu kadim kent; yalnızca bir coğrafya değil, aynı zamanda bir kimliktir. Kökleri binlerce yıl geriye uzanan bu şehir, Urartulardan Selçuklulara, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e kadar birçok medeniyetin izlerini taşıyan bir kültür hazinesidir.

Bitlis denildiğinde akla yalnızca tarihi yapılar, taş mimarisi, Ahlat’ın eşsiz mezar taşları gelmez; aynı zamanda mertliğiyle, dürüstlüğüyle ve misafirperverliğiyle bilinen insanlar gelir. Bu coğrafyanın insanı ekmeğini bölüşür, sevincini paylaşır, acısında kenetlenir. Toplumsal dayanışma bu şehirde sözde değil, hayatın bizzat kendisidir.

Bugün geldiğimiz noktada, Bitlis’in en güçlü yanı işte tam da bu birlik ruhudur. Çünkü bir şehir ancak insanıyla büyür. Yol, köprü, bina yapılır; ama toplumsal bilinç, ortak akıl ve dayanışma olmadığı sürece hiçbir yatırım sürdürülebilir olmaz. Bitlis, bu yönüyle toplumsal yapının ne kadar kıymetli olduğunu yıllar boyunca defalarca göstermiştir.

Ekonomik potansiyeline baktığımızda; Bitlis kıymetli topraklarının sunduğu bereket, turizmin taşıdığı fırsatlar ve girişimci ruhu taşıyan genç nüfusuyla yeni yatırımlar için açık bir kapıdır. Ahlat’tan Tatvan’a, Adilcevaz’dan Hizan’a kadar geniş bir vizyonla ele alındığında, Bitlis’in kalkınması yalnızca bölgeyi değil, tüm ülkeyi olumlu etkileyecek güçtedir.

İşte tam da bu nedenle, toplumsal yapıyı güçlendiren her adım, Bitlis için bir geleceğe yatırım niteliğindedir. İnsanların birbirine güven duyduğu, omuz omuza verdiği, üretimi ve istihdamı önceleyen bir şehir, sadece bugünün değil yarının Türkiye’sini de şekillendirir.

Bitlis’in kadim geçmişi bize şunu söyler:
Dayanışmanın olduğu yerde yıkım yoktur. Birliğin olduğu yerde yenilgi yoktur. Toplumsal vicdanın güçlü olduğu yerde karanlığa yer yoktur.

Bugün Bitlis, yalnızca tarihiyle değil;
halkının çalışkanlığıyla, gençlerinin enerjisiyle, girişimci iş insanlarının cesaretiyle,
ve en önemlisi toplum olmanın getirdiği güçlü bağlarla geleceğe yürüyor.

Bu topraklarda atılan her adım, yalnızca bir şehir için değil;
81 il için, 86 milyon insanımız için umut taşıyor.

Bitlis’in ruhu bellidir:
Birlik, kardeşlik ve emek.
Bu ruh yaşadıkça, Bitlis’in ışığı da Türkiye’nin yolunu aydınlatmaya devam edecektir.