Eğitim, toplumların aynasıdır. Ne kadar güçlü bir eğitim sistemi kurulursa, o toplumun geleceği de o kadar sağlam temeller üzerine inşa edilir. Ancak günümüzde ne yazık ki birçok kişi, eğitimde bir dönüşüm için önce “ideal şartların” oluşmasını bekliyor. Okul binası tamamlanmadan, bütçeler genişletilmeden, programlar yenilenmeden adım atılamayacağına inanılıyor.

Oysa eğitim, ideal şartları beklemeyenlerin mücadelesiyle büyür. Başlamak için mükemmel olmak zorunda değiliz. Ama mükemmel bir eğitim için mutlaka bir yerden başlamalıyız.

Bugün hâlâ Anadolu’nun birçok köyünde, sobayla ısınan sınıflarda, tahta sıralarda eğitim veriliyor. Ama o sınıflarda kimi zaman öyle öğretmenler görev yapıyor ki; sevgisi, ilgisi, inancı o öğrencilerin geleceğini kökten değiştiriyor. Çünkü eğitim sadece müfredatla değil; yürekle, samimiyetle, inançla yapılır.

Eksik Değil, Azimli Başlamalar
Eğitim sistemimizin eleştirilecek pek çok yönü olabilir. Ama bu eleştirilerin gölgesinde hareket etmeyen, değişimi başlatamayan bir zihniyet, yerinde saymaktan başka bir şey yapmaz. Bugün bir öğretmen, sınıfına sevgiyle girdiğinde, bir öğrenci ilk sayfasını açıp kalemini oynattığında, bir veli çocuğunun dersine ilgi gösterdiğinde; küçük de olsa büyük bir değişimin kapısı aralanmış olur.

Mükemmel bir eğitim ortamı hayal ediyor olabiliriz. Ama mükemmelliğe ancak emekle, sabırla ve kararlılıkla yürünür. Eğitim; bir yolculuktur. Bu yolculukta asıl olan yola çıkmaktır, öğrenmeye açık olmaktır, her şeye rağmen yürümeye devam etmektir.

Öğretmenlere Çağrı
Ey öğretmen!
Sana düşen, kusursuz olmak değil; umut olmak. Şartlar ne olursa olsun, çocuğun gözündeki ışığı fark edip onu büyütmektir asli görev. Bil ki attığın her adım, dokunduğun her kalp, yalnızca bugünü değil, geleceği de şekillendirir. Kimi zaman bir sözün, bir tebessümün, bir teşvikin; öğrencinin tüm hayatını değiştirebilir.
Mükemmelliği bekleme. Çünkü sen zaten bir başlangıcın mimarısın. Unutma, bir ülkenin kaderi sınıfının içinden geçer.

Öğrencilere Çağrı
Ey öğrenci!
Başarılı olmak için kusursuz olman gerekmiyor. Bilmediğin şeyler olabilir, yolun başında olabilirsin, zorlandığın konular olabilir. Ama en önemlisi: Başlaman. Kalemini eline al, kitaplarını aç, hayallerinin peşine düş. Hataların seni büyütecek, başarısızlıkların seni eğitecek.

Kendine inan. Çünkü bir adım, bir ömür değiştirir.
“Başlamak için mükemmel olmak zorunda değilsin.
Ama mükemmel olmak için mutlaka başlamalısın.”
Eğitim, mükemmel şartları bekleyenlerin değil, mevcut şartlarda elinden gelenin en iyisini yapanların işidir. İlk adım, bir devrimin habercisi olabilir. O hâlde bekleme… Başla!