Özkan Kızılkaya kaleminden: İyileştirici dokunuş: Yapıcı Olmanın Topluma Olumlu Etkisi Valilik 15 günlük eylem ve etkinlik yasağı kaldırdı QUA Granite, Doğaya Sahip Çıkıyor Özkan Kızılkaya yazdı: Hoşgörü Siyaseti Mümkün Mü? Ahmet Yasin Aydemir masa tenisinde Türkiye şampiyonu oldu Ön Muhasebe Süreçleri Nelerdir? Türkiye’nin Kentsel Dönüşüm Sürecinde QUA Granite Gücü! Siyasetin Çok Küçük Yaşlara Kadar İnmesi: Bir Toplumsal Sorunun İzlerini Sürmek

Üye Girişi

Üye Ol

Bitlis

Güroymak

Tatvan

Ahlat

Adilcevaz

Hizan

Mutki

Bitlis Eren Üniversitesi

Güncel

Spor

DİĞER

Eğitim Okuyucudan Bölge Kültür Sanat Dünya Ekonomi Politika Teknoloji Kimdir ? Sağlık Yazarlar

Uyar Kaldır Web Tv Foto Galeri Yazarlar Firma Rehberi Seri İlan

30.04.2024 - Salı

İlhan BARAN

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

PÜR PAK TÜRK TARİHİ

Gerekçesi ne olursa olsun, İnsanların toplu katledilmesine duyarsız kalmak ve bu acıları taa yüreklerinde hissedenlere karşı acımasızca yapılanları savunmak, tek kelimeyle Barbarlıktır.

Geçenlerde Başbakan Hacı Bektaş-ı Veli anma etkinliklerinde kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı. Tarihin hafızalardan silmeyi başaramadığı acı olaylardan bahsetti. Bunlar hakkında düşüncelerini aktarırken sırasıyla Kerbela dan ve Dersim katliamından bahsetti. Bahsederken de, bana göre son derece doğru bir tespitle iki olayı da birbirine benzeterek, Dersim olaylarına modern Kerbela demişti.

Bu açıklamanın üzerine MHP lideri çıkıp şu acı sözleri sarf etti.

“Bu benzetmeyi asla kabul etmiyoruz, bu açıklama tertemiz olan Türk tarihini kirletme çabasıdır.”

Altını özellikle çizdiği Tertemiz Türk Tarihi cümlesi oldukça ilginç geldi bana. Ya Bahçeli, balık hafıza misali geçmişi bir anda unutuveriyor yada bu ülkede katliama uğramış insanlar, Japon orduları tarafından katledildi sanıyor.

Eğer bu sorunun cevabı bu iki şık değilse o zaman geriye bir tek sebep kalıyor o da Bahçeli bu coğrafyada katledilen kimseyi bu milletin bir parçası olarak görmüyor. Ama ne hikmetse birileri kendisine Kafatasçı dediği zamanda basıyor yaygarayı.

Dersimde devlet kayıtlarında 15 bin ama resmi olmayan kayıtlarda 60 bin insanın katledilmesi bu ülkenin uçağı silahı ve askeri tarafından yapılmadı mı?

Koçgiri de Roboski de Mustafa Muğlalı denen barbarın 33 köylüyü katlettiği olayda katledilenler bu ülkenin vatandaşı değiller miydi?

12 Eylül darbesini yapan ordu kimin ordusuydu? On binlerce insanı işkencelerden geçiren Türk Askeri değimliydi?

Tarihiyle övünmek elbette bir düşüncedir ve saygı duyulmalıdır ama başkasının acısına saygı duymadan ve körü körüne diretmek ve bu yaşanan vahşetleri görmezden gelerek katliamları meşru göstermek kabul edilemez.

Tarihte de birçok ülkenin Türklere “Barbar Türkler” demesinin sebebi bu zihniyetin ta kendisidir.

Açık yüreklilikle söylemeliyiz ki tarihimizde şanlı olaylar olduğu kadar şaibelerde vardır. O yüzden bu yanlışlarla da yüzleşmeli ve gereken neyse dillendirilmelidir. Hele hele bu Dillendirme Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından yapılıyorsa son derece önemlidir ve arkasında durulmalıdır.

Doğu Türkistan da Irak da ve Suriye de Türkmenler katledilince mangalda kül bırakmayacak, yaygara yapacaksınız ama acıyı yaşayan sizden olmayınca “Hak etmişlerdi” diyeceksiniz.

Bu çifte standart bu çağda tutmaz, kimse yormasın kendisini. İşin ucu size dayandığında reddedip, başkasına gelince normal görürseniz, Birileri de çıkar ve Çin ordusunun Sincan da Urumçi de yaşayan Türklere yaptığı vahşeti meşru görür ve “Ülke düzenini bozup ayrımcılık yapıyorlar o yüzden bu yapılanlar normaldir” der.

İnsanın tarihiyle yüzleşmesi gelecekte aynı hataların yaşanmaması için son derece önemli ve gereklidir. Bu sebeple Yaptığı açıklamalardan ötürü, bir vatandaş olarak Sayın Başbakanı tebrik ediyor ve bu konudaki sözlerinin altına imzamı atıyorum.

Bir Sünni olarak bu açıklamalardan duyduğum memnuniyeti, bazı alevi gurupların duymuyor olmasını da anlayamadığımı belirtmeden geçemeyeceğim. Vesselam