Eğitim, bireyin kendi potansiyelini keşfetmesini sağlayan, toplumun ilerlemesini mümkün kılan en temel insan hakkıdır. Bir ülkede eğitimin yaygınlığı ve kalitesi, sadece ekonomik kalkınmanın değil, aynı zamanda adaletin, toplumsal refahın ve barışın da temelidir. Ancak bu temel hakkın kullanımında coğrafi farklılıklar hâlâ büyük bir eşitsizlik doğurmaktadır.
Türkiye'nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine baktığımızda, eğitimde coğrafi adaletin henüz tam anlamıyla sağlanamadığı gerçeğiyle yüzleşiyoruz. Bu gerçeğin en canlı örneklerinden biri de Bitlis'tir.
Coğrafi Eşitsizlik Sadece Bir İstatistik Değil, Bir Hayat Gerçeğidir
Bitlis, tarihi derinliği, kültürel zenginliği ve insan kaynağıyla Türkiye'nin müstesna illerinden biridir. Ancak eğitimde yaşanan yapısal sorunlar nedeniyle Bitlisli çocuklar, Türkiye'nin büyükşehirlerinde yaşayan yaşıtlarına kıyasla hayat yarışına geriden başlamak zorunda kalıyor. Sınıf mevcutlarının kalabalıklığı, öğretmen yetersizliği, teknolojik altyapının eksikliği, sosyal etkinliklerin sınırlılığı ve okul binalarının fiziki yetersizlikleri gibi sorunlar, çocukların eğitim sürecinde ciddi dezavantajlar yaşamasına neden oluyor. Oysa eğitimde coğrafi adalet, bir lüks değil; devletin ve toplumun asli sorumluluğudur.
Eşit Başlangıçlar Olmadan Gerçek Adalet Sağlanamaz
Adalet, yalnızca mahkeme salonlarında aranan bir kavram değildir. Gerçek adalet, doğduğun yerin kaderini belirlemediği bir dünyayı inşa edebilmektir. Eğitimde fırsat eşitliği, bu dünyanın temel taşlarından biridir. Bitlis'teki bir öğrencinin, İstanbul’daki, Ankara’daki bir öğrenciyle aynı kalitede eğitime ulaşamaması, sadece o bireyin değil, tüm toplumun geleceğini zedeler.
Bugün eğitim, sadece bilgi vermekten ibaret değildir. Eğitim, aynı zamanda özgüven kazandırmak, eleştirel düşünme becerisi geliştirmek, yenilikçi bireyler yetiştirmek demektir. Bu imkanlardan yoksun bırakılan her çocuk, sadece kendi potansiyelinden değil, ülkesinin kalkınmasına sunabileceği katkıdan da mahrum kalmaktadır.
Bitlis İçin Neler Yapılmalı?
Bitlis’te eğitimde coğrafi adaleti sağlamak için öncelikle güçlü bir irade ve kararlılık gereklidir. Bunun için önerilebilecek bazı temel adımlar şunlardır:
Fiziki Altyapı Yatırımları: Yıkık dökük, standartların altında kalan okul binaları hızla yenilenmeli, modern, güvenli ve teknoloji destekli öğrenme ortamları oluşturulmalıdır.
Öğretmen Atamaları ve Teşvikler: Bitlis gibi bölgelerde öğretmen istihdamı artırılmalı, öğretmenlerin bu bölgelerde uzun süreli görev yapmaları için teşvik edici mekanizmalar geliştirilmelidir.
Teknoloji ve Dijital Eğitim Erişimi: İnternet erişimi olmayan okul kalmamalı, akıllı tahtalar, tabletler ve çevrim içi eğitim kaynakları her öğrenciye ulaştırılmalıdır.
Kültürel ve Sanatsal Faaliyetler: Sadece akademik başarı değil, sosyal gelişim de önemlidir. Sanat, spor ve kültürel etkinlikler Bitlisli çocukların hayatlarının ayrılmaz bir parçası haline getirilmelidir.
Yerel ve Merkezi İş Birlikleri: Yerel yönetimler, eğitim sendikaları ve sivil toplum kuruluşları, Bitlis'in eğitim hayatını güçlendirmek için ortak projeler üretmeli, iş birliği içerisinde çalışmalıdır.
Çocukların Hayallerinin Önüne Coğrafya Duvarı Örmeyelim
Eğitimde fırsat eşitliği, coğrafi engelleri aşmakla mümkün olur. Bitlisli bir çocuğun hayal kurarken "Acaba burada mümkün mü?" diye düşünmesini istemiyoruz. İstiyoruz ki, her çocuk, yaşadığı yerden bağımsız olarak, büyük düşünsün, büyük hedefler koysun ve bu hedeflere ulaşabileceğine inansın. Eğitim politikalarının merkezine bu yaklaşımın yerleştirilmesi artık bir seçenek değil, zorunluluktur.
Bugün Bitlis'te eğitim alan bir çocuğun, geleceğin bilim insanı, sanatçısı, siyasetçisi ya da girişimcisi olma potansiyeli vardır. Bu potansiyelin gerçeğe dönüşebilmesi için sadece birkaç iyileştirme değil, köklü bir eğitim reformu gereklidir. Bu reformun odağında da, doğduğu yerin kaderi olmadığı bilinciyle büyüyen özgür bireyler olmalıdır.
Geleceği Şekillendirmek İçin Bugün Harekete Geçmeliyiz
Bitlis için eşit başlangıçlar sağlamak, sadece bölgesel bir kalkınma hedefi değil, ulusal bir görevdir. Eğer geleceğin Türkiye’sini daha güçlü, daha adil ve daha huzurlu görmek istiyorsak, eğitime yapılan her yatırımda coğrafi adaleti göz önünde bulundurmak zorundayız. Çünkü biliyoruz ki, bir öğrencinin umudu sönerse, bir toplumun geleceği de kararır.
Şimdi Bitlis için, tüm çocuklarımız için, geleceğimiz için harekete geçme zamanıdır. Eğitimde coğrafi adaleti sağlamak, sadece adil bir eğitim sistemi kurmak değil; daha güçlü bir Türkiye'nin temellerini atmaktır.
Unutmayalım: Eşit imkanlar, eşit hayaller; eşit hayaller ise büyük bir geleceğin habercisidir.
Bitlis İçin Somut Çözüm Önerileri:
1- Kırsal Okullara Özel Yatırımlar: Özellikle köy okulları için hızlı fiziki iyileştirme projeleri başlatılmalı, taşımalı eğitim değil, yerinde kaliteli eğitim desteklenmelidir.
2- Bölgeye Özel Öğretmen İstihdam Programı: Bitlis’e atanacak öğretmenler için barınma, ulaşım ve ek ücret teşvikleri sağlanarak uzun süreli görev yapmaları özendirilmeli.
3- Her Okula Teknoloji Sınıfı: Her ilkokul ve ortaokulda en az bir teknoloji sınıfı kurulmalı, öğrencilerin temel dijital beceriler edinmesi sağlanmalıdır.
4- Öğrenci ve Öğretmen Gelişim Programları: Bitlis'teki öğrencilere yönelik yaz kampları, kodlama atölyeleri, sanat ve spor kursları düzenlenmeli; öğretmenlere sürekli mesleki gelişim fırsatları sunulmalıdır.
5- Aile Eğitimleri: Velilere yönelik seminerler ve bilinçlendirme programları düzenlenerek eğitimin ailede başlayan bir süreç olduğu vurgulanmalıdır.
6- Yerel Kültür Destekli Eğitim Modelleri: Bitlis’in tarihî ve kültürel zenginlikleri, eğitim müfredatına destekleyici içeriklerle entegre edilmeli, çocuklar kendi kültürleriyle gurur duyarak büyümelidir.
Hayat, çocukların hayal kurabildiği kadar güzelleşir. Bir çocuğun gözlerindeki umut, yaşadığı şehrin sokaklarına yansıyan bir ışıktır. Bugün Bitlis’in yüksek dağlarında, serin derelerinde, tarihi sokaklarında koşan çocuklar, yarının bilim insanları, sanatçıları, öğretmenleri, liderleri olabilir. Yeter ki onlara fırsat verelim.
Doğdukları yer, onların kaderi olmasın. Coğrafya bir engel değil, bir zenginlik olsun. O küçük ellerin büyük hayallere uzanabilmesi için, biz büyükler bugün daha çok çalışmalı, daha çok mücadele etmeliyiz. Çünkü Bitlis'in çocukları, sadece kendi kaderlerini değil, Türkiye’nin de geleceğini taşıyor.
Unutmayalım: Bir çocuğun hayalini gerçekleştirmesi, bir milletin umudunun filizlenmesidir. Bitlis için eşit başlangıçlar, Türkiye için büyük yarınlar demektir.
Şimdi o yarınlar için adım atma zamanı…
"Her çocuk eşit doğar; adil bir dünya, onların eşit büyümesine bağlıdır."