Losev

Dengbej Şakıro

Videoyu Aç Dengbej Şakıro
A
a

Sözlü Kürt Edebiyatı’na adını altın harflerle yazdıran Şakiro kimdir?

Şakiro (…… - 1996)Evdalê Zeynikê'den sonra en çok tanınan dengbêj. Kürtler arasında güzel sesinden dolayı 'Kewê Ribat' (Rabat Kekliği) ve 'Şahê Dengbêjan' olarak anılan Şakiro (Şakir Deniz) kendisi gibi usta bir dengbêj olan 'Resoyê Gopala'nın öğrencilerindendir. 'Şakirê Mezin' ya da 'Şakirê Bedih' adıyla da tanınır. Her ne kadar Erzurum Karayazılı olarak bilinse de, aslen Ağrı (Karaköse) nın Navik köyündendir. 1959 yılında ailesi topluca Adana'ya sürgün olarak gönderildiğinde genç bir delikanlıdır. 1959-1966 yılları arasında toplam 7 yıllık sürgün hayatından sonra 1966 yılında Muş'a döneen aile, 2 sene sonra yani 1968 yılında Erzurum Karayazıya yerleşir.

Günlerce durmaksızın kılam söylemesiyle nam salan en büyük Kürt dengbêjlerinden birisi. Ondaki 'xulxulandin-hawînî' (gırtlak yapma) çok az dengbêjde görünen özelliklerinden en önemlilerindendi. Sadece Kürdistan'ın dört parçasında değil, kürtlerin bulunduğu her parzemin ve alanda tanınan bir-iki dengbêjden birisidir. Yüzlerle ifade edilen kılamları ile Sözlü Kürt Edebiyatı'na adını altın harflerle yazdıran Şakiro, Gulê Dêran, Şerê Mala Nasir, Eliyê Pûrto, Nêçîrvano, Geliyê Zîlan, Esmer, Kejê ve Sebrê gibi onlarca kılam ile yıllarca evlerimizin en 'kurdewar' misafiri oldu..!

Kürtlere küs olarak 1996 yılında İzmir'de, yokluk içinde aramızdan ayrılan usta dengbêj, ölmeden önceki son demlerinde kendisiyle çalıştığı gazete adına ropörtaj yapmak isteyen Gazeteci arkadaşım Rahmi Batur'a konuşmak istememiş ve nedenini de şöyle açıklamıştı; 'Kürtlere kırgınım. Kürtler değerlerine, dengbêjlerine sahip çıkmıyor. Türklere bir bakın! Bir Aşık Veysel'leri vardı, ona sahip çıkıldı. Bütün dünyaya onu tanıttılar. Bir Reso'muz vardı. Hepimizin ustası. Aç öldü..! Şimdi söyle bakalım seninle nasıl konuşayım ve gönlümü nasıl açayım?' Daha çok magazin haberleriyle adından söz ettiren türkücü Özcan Deniz'in öz amcası olan Şakiro'nun iki hanımından toplam 6 çocuğu olmuş, ama halen hayatta olanların sayısı 4. Çocuklardan kız olan Türkiye'de, geri kalan 3 erkek çocuk ise Almanya'da yaşamaktadır.

Acılı Kürt coğrafyasında 'Dengbêj' ya da başka bir söyleyişle 'Goranibêj'lerin halk üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Artık bugün yüzlerce aydın ve dilbilimcisi tarafından da dile getirildiği gibi Kürt kültür, edebiyat ve dili dengbêjlerin sayesinde ayakta kalmış, asimilasyon ve yok olmaktan kurtulmuştur. Bu söz avcıları, bu laf sihirbazları, daha doğrusu Mezopotamya Edebiyatı'nın 'hard disk'leri, yetiştikleri toprakların tarih ve kültür kaynaklarını teşkil eder. Onlar 'klam' ve söylemlerinde bazen Siyabend olur Xecê üzerine söyler; bazen de Bişarê Çeto olur Uris (Rus) askerlerine karşı savaşır. 

Şakiro (Şakir Deniz) özelde Kuzey Kürtleri, genelde ise Kürtçe'nin konuşulduğu bütün bölgelerde tanınan bir dengbêj idi. Kuşkusuz bugün bir araştırma yapılsa, Şakiro'nun her bir Kürdün evinde en az bir kasetinin olduğu görülecektir. 

Şakiro, klasik klam ve stranların geçmiş ve geleceği için derin bir zenginliğe sahiptir ve bu konuda kutsal yapı taşlarından biridir. Ünlü Kürt dengbêjlerinden birisi ve aynı zamanda Koma Şîrvan'ın da kurucusu olan Kazo, bir süre önce onunla yaptığım bir mülakatta, 'Şahê Dengbêjan' (Dengbêjlerin Şahı) olarak adlandırdığı Şakiro hakkında şu sözleri dile getiriyordu: "....Yeryüzünde bugüne kadar gelmiş geçmiş dengbêjlerimiz içinde Şakiro ilk sırada yer almazsa, mutlaka ikinci sırada kendisine yer bulur.... Bir öğün beraber kaldık ama bu yarım günlük süre zarfında büyük bir 'awaz' ile beraber olduğumun farkına vardım. Sıcakkanlı ve hoşsohbet birisi idi. 'Dîwanbir' (Geniş oturumları yöneten kişi) olduğundan, bulunduğu bütün topluluk ve divanları idare edip yönetirdi...!" 

'Gulê Dêran', 'Şerê Mala Nasir', 'Nêçîrvano', 'Geliyê Zîlan', 'Melazgir', 'Şêx Seîd', 'Dîlber', 'Esmer', 'Kejê', 'Sebrê' ve ismini hatırlayamadığım onlarca klam ve lawje, Usta Dengbêjin söylemlerinde adeta yeniden ruh bulur ve dinleyeni bambaşka diyarlara, bazen de 'Welatê Çîn û Maçînê', 'Bajarê Şahê Nepirsa' gibi olmayan diyarlara gezintiye çıkarırdı. Özellikle 'Esmer' isimli klamdaki şu sözler;

"Esmera min bilind e / Di ser re çiya di binî de gund e / Esmera min yeka bejin bilind e /Çav belek e / Tu çiqas bêjî hewqas rind e" 

Yanî; "Esmer'im uzundur / Üstü dağ altı köydür / Esmer'im uzun boylu biridir / Ela gözlüdür / Söylendiği kadar güzeldir" 

Şakiro'nun oktavlı sesiyle bir olduğu zaman, insanın çocukluğunda yaşadığı aşkı bekleyesi gelir.

".....Şakir, dünya tatlısı idi. Gözümdü o benim. Diwanxane ve civatların adamı idi. Sercivat ve 'Serbêje' idi. Birçok dengbêj gölgesinde kaldığı için onu kıskanırdı. Dostlarını severdi. Allah'ın rahmeti üzerine olsun. Hepimizden daha iyi ve daha dengbêj idi..." Evet, ölümsüz dengbêj için söylenen bu sözler de usta bir dengbêje, Dengbêj Zahiro'ya ait.

İran Kürtlerine göre 'Kewê Nêr'

Yazının girişinde de belirtmiş olduğum gibi, Şakiro sadece Kuzey Kürtleri arasında tanınan bir dengbêj değil, 'kurdîaxêv' (Kürtçe konuşanlar)lerin bulunduğu her yerde 'delalê ber dilan' (Gönüllerin Sultanı) idi. Özellikle Doğu (İran) Kürtleri arasında Şakiro bir efsane olmakla birlikte, yaşamı onlar için farklı kılan önemli bir etkendi. Urmiye'den tutun, Senendec, Mehabad ve Kirmanşah'a kadar, özellikle kırsal kesimlerde insanlar birkaç 'Soran' Goran"bêj ile beraber Şakiro ile yatar Şakiro ile kalkardı. Aslen Urmiyeli olan Gazeteci İkram Balekanî, Şakiro'nun Doğu Kürtleri arasında ne anlama geldiğini şu sözlerle dile getiriyor: "Her Kürdün evinde mutlaka Şakiro'nun kaseti vardır. Ben bile onun kasetleri ile büyüdüm. O doğudakiler için 'Kewê Ribat' (Rabat Kekliği) idi. 'Kewê Nêr' (Erkek Keklik) sesi gibi güzel bir sese sahipti. Her ne kadar ünlü dengbêj 'Xalê Birê' Urmiyeli idiyse de, Şakiro kadar sevilip sayılmıyordu. Kısaca o, sevdalı gençlerin yaralarına derman; yaşlılar içinse bir efsaneydi..." 

Her ne kadar dengbêjler birbirlerini sevmez ve sürekli birbirlerini karalayan profiller çizse de, doğrusu bu sav Şakiro'ya karşı olan sözlerde geçerliliğini yitiriyor. Buna çarpıcı bir örneği de Garzan'ın güçlü sesi Dengbêj Salihê Qubînê'den verelim: "Ölümünden sonra klamlar öksüz kaldı. Ondan sonra onun klasında izini takip edecek dengbêjlerin çıkacağına inanmıyorum. klamlarını iki 'hawîn"' (hahî hahîîî) üzerinden söylerdi. Bu tarzda klam söyleyen çok az dengbêj var..."

Doğrudur; dargındı, şikayetleri vardı. Onun gibi dünyanın dört bir yanındaki sevenlerince tanınan bir dengbêjin televizyonlarda yayınlanacak birkaç görüntüsü bile yok maalesef. 

Mamê Şakir! Sensiz kaç yıl geçti. Ama sen ses, avaz ve cengaverlik klamlarınla, sevda lawjelerinle ve kayıp bir tarihi ortaya çıkaran söylemlerinle hep yaşayacak ve söyleyeceksin.

 

Bunlar da İlginizi Çekebilir
arşiv HABER ARŞİVİ
BİTLİS HABER13 YORUM KURALLARI
Haber İhbarı
Bitlis Nöbetçi Eczaneleri
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat


Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Siteadi harici linklerin sorumluluğunu almaz.