Elif; dimdik duruştur. Eğilmeden ayakta kalmaktır. Kırmadan güçlü olmaktır. Bitlis’in sert kışlarında sabrı, yüksek dağlarında vakar ve derin vadilerinde tefekkürü öğrenmiş bir duruşun adıdır Elif. Bu şehir bilir; insanı sert iklim değil, sahipsizlik çürütür.
Bugünün çocukları yalnızca akademik başarıyla ölçülemez. Test çözen ama merhamet duygusu zayıf, teknolojiye hâkim ama vicdanı savruk bir kuşak bizi ayağa kaldırmaz. Elif Nesli; bilgili olduğu kadar ahlaklı, cesur olduğu kadar adil, hızlı olduğu kadar derin düşünebilen bir nesildir.
Bu nesil kendi kendine yetişmez.
Burada sorumluluk üç sacayağındadır: aile, öğretmen ve yönetici.
Aileye düşen görev nettir:
Çocuğu sadece korumak yetmez, rehberlik etmek gerekir. Her istediğini yapmak sevgi değildir. Sınır koymak sevgidir. Dijital dünyanın insafına bırakılan çocuk, toplumun meselesi olur. Aile evde rol modeldir; sözle değil, hâl ile.
Öğretmene düşen görev ağır ama onurludur:
Müfredat anlatmak herkesin işidir, karakter inşa etmek öğretmenin sanatıdır. Elif Nesli; öğretmenini sadece ders anlatan değil, yol gösteren, duruş kazandıran bir önder olarak görmelidir. Öğretmenin itibarı korunmadan bu nesil yetişmez. Öğretmen güçsüzse sınıf güçlü olamaz.
Yöneticilere düşen görev ise hayati önemdedir:
Kâğıt üzerinde projeler değil, sahada karşılığı olan politikalar gerekir. Öğretmeni boğan bürokrasi, çocuğun nefesini keser. Okulu evrak merkezi değil, değer merkezi yapmak yöneticinin asli görevidir. Bitlis’te atılan doğru bir adım, Türkiye’ye örnek olur. Bu potansiyel vardır.
Elif Nesli; bağırarak değil, durarak anlatır.
Yıkıcı değil, onarıcıdır.
Taklit etmez, inşa eder.
Köklerinden utanmaz, geleceğe sırtını dönmez.
Bugün herkes şikâyet ediyor ama şikâyet nesil yetiştirmez.
Bugün herkes eleştiriyor ama eleştiri tek başına umut üretmez.
Artık konuşma değil, sorumluluk alma zamanı.
Eğer biz bu nesli sadece sınavlara hazırlarsak, yarını kaybederiz.
Ama bu nesli hayata, ahlaka, adalete ve memlekete hazırlarsak;
işte o zaman Bitlis’ten yükselen bu Elif, bütün bir ülkeyi ayağa kaldırır.
Bu bir temenni değil, bir çağrıdır.
Bu nesil bekliyor.
Biz hazır mıyız?





