Üstad Bediüzzaman Said Nursî, Bitlis ve Van’da Ruslara karşı verdiği mücadelede yalnızca bir komutan değil, aynı zamanda bir iman kahramanı olarak hafızalara kazındı. Esir düştüğü dönemde, Rus General Nikola Nikolaviç’in karşısında “Bir Müslüman, bir kâfirin önünde ayağa kalkmaz” diyerek dimdik durması, onun inanç ve karakter gücünün simgesi haline geldi.
Bediüzzaman, zekâ ve ferasetiyle Bitlis çevresindeki yüksek tepelere yerleştirdiği silahlı birliklerle Rus ordusunu yanıltmayı başardı. Bu stratejik hamleyle gece karanlığında düşman kuvvetlerine büyük kayıplar verdirdi ve korku saldı.

Aynı cephede mücadele veren rahmetli Hacı Ferman da, gösterdiği cesaretin yanı sıra savaş sonrası sergilediği insanlık örneğiyle takdir topladı. Şehit düşen komutanının vasiyeti üzerine, onun geride kalan eşi ve kızını koruyup kollayan Hacı Ferman, vefakârlığın canlı bir örneği oldu.

Komutanın kızı, yıllar boyunca Hacı Ferman’a mektuplar göndererek minnetini dile getirdi. 1980’li yıllara kadar ulaştığı bu mektupların her biri “Pek sevgili, muhterem kardeşim.” hitabıyla başlıyordu.




