Bitlis Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde düzenlenen etkinlikte, Güroymak şehir merkezinde toplanan kalabalık, ellerinde Filistin bayraklarıyla “Gazze’de katliam var” “Soykırıma sessiz kalma” ve “Filistin yalnız değildir” sloganlarıyla Mehmetçik Parkı’na kadar yürüdü.

Burada toplanan kalabalık basın açıklaması okudu.

Ee1Cc4C3 Aa2A 4096 9Ce2 859B2F6Ec254

“Yapılan İsrail saldırıları sebebiyle şu an Gazze’de hiçbir yer güvenli değildir”

Bitlis Filistin Dayanışma Platformu adına basın açıklamasını okuyan Cihat Bakırhan, dünya tarihinin en büyük insanlık dramının şuan Gazze’de yaşandığını belirtti.

İşgalcilerin uluslararası hukuku ve insan haklarını dinlemeksizin Gazze’de soykırım ve katliamlara devam ettiğine dikkat çeken Bakırhan, “Dünya, tarih boyunca tanıklık ettiği en büyük insanlık dramlarından birine, en acımasız zulümlerden birine sessiz kalıyor. Apartheid rejimi olan işgalci İsrail, tüm dünyanın gözleri önünde, uluslararası hukuku ve insan haklarını açıkça çiğneyerek Gazze’de bir soykırım suçu işlemektedir. 7 Ekim 2023’ten bu yana yürütülen sistematik saldırılar sonucunda, büyük çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 60 bin Filistinli şehit olmuş, 125 bin kişi yaralanmış ve binlerce kişi hâlâ enkaz altında kayıp durumdadır. Her geçen gün, her geçen saat şehit sayısı artmaktadır. İşgalci İsrail’in saldırıları nedeniyle Gazze’de 1 milyon 900 bin sivil, en az bir kez göçe zorlanmış, insanlar sığındıkları çadırlarda ve diğer yerleşim yerlerinde bile bombardımanların hedefi haline gelmiştir. Sivillerin kaldığı bölgeler defalarca vurulmuş, çok sayıda insan yanarak şehit olmuştur. Sınır gözetilmeksizin yapılan İsrail saldırıları sebebiyle şu an Gazze’de hiçbir yer güvenli değildir. Camiler, hastaneler, okullar ve yerleşim alanları açık hedef haline getirilmiştir.” Dedi.

Fb2B9F30 E08C 43B9 Be68 000040E21F03

“Bebekler açlıktan hayatını kaybetmekte”

Gazze’ye yönelik yardımların sistematik olarak engellendiğinin altını çizen Bakırhan, şu ifadeleri kullandı:

“Gazze’de görev yapan 220 gazeteci ve 1000’in üzerinde sağlık çalışanı soykırımcı İsrail’in saldırılarda hayatını kaybetmiştir. 164 sağlık kuruluşu hedef alınmış, 81 sağlık merkezi ile 38 hastane hizmet dışı bırakılmış, 300’e yakın sağlık çalışanı siyonist İsrail hapishanelerinde esir alınmıştır. Sağlık hizmetlerinin durma noktasına geldiği Gazze’de yaralılar ve hastalar, sağlık hizmetlerinin yetersizliği sebebiyle tedavi görememekte birçoğu hayatlarını kaybetmektedir. Bir diğer kritik ve insanlık dışı uygulama ise, Gazze’ye yönelik insani yardım geçişlerinin İsrail tarafından sistematik biçimde engellenmesidir. İşgalci İsrail, bir yandan Gazze’yi tonlarca bomba ile hedef alırken, diğer yandan temel yaşam hakkı olan gıda, ilaç ve suya erişimi de engelleyerek bölge halkını toplu bir açlığa mahkûm etmektedir. Gazze’de bebekler açlıktan hayatını kaybetmekte, insanlar gıdaya ulaşamadığı için hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Bazı bölgelerde halk, haftalar boyunca insani yardıma erişemediği için yabani otlarla beslenerek yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır.” Diye konuştu.

50Fc1767 2145 4940 8D69 D98393284Ac6

“İslam dünyasının siyasi tepkileri yetersiz kalmış, kınama mesajlarının ötesine geçilememiştir”

“İslam ülkeleri, gecikmeksizin harekete geçmeli” diyen Bakırhan, “Ancak tüm bu zorluklara rağmen, Gazzeli kardeşlerimiz onurlu ve haklı mücadelelerinden asla vazgeçmemekte, zalim işgale karşı izzetli duruşlarını sürdürmektedir. Bu süreçte ne yazık ki İslam dünyasının siyasi tepkileri yetersiz kalmış, kınama mesajlarının ötesine geçilememiştir. Artık sözün değil, fiilî adımların zamanıdır. İslam ülkeleri, gecikmeksizin harekete geçmeli; insani yardımların Gazze’ye kesintisiz ulaşması için tüm diplomatik, siyasi ve lojistik imkânlarını seferber etmeli, İsrail’in bu insanlık dışı ablukasına son verilmesi için etkili baskı mekanizmalarını devreye sokmalıdır.”

9209Ba32 Cbfe 494C Bd63 Aaebb0F6Cb10

“Filistin’deki zulüm yalnızca bugünü değil, doğmamış nesilleri de hedef almaktadır” diyen Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsrail’in Filistin’de işlediği zulümler, yalnızca bugünü değil, doğmamış nesilleri de hedef almaktadır. Gazze’de yaklaşık 55 bin hamile kadın, eğer gerekli önlemler alınmazsa elektrik ve temel sağlık hizmetlerinden yoksun bir şekilde doğum yapmak zorunda kalacaktır. 2023 yılıyla kıyaslandığında düşük oranlarının iki kat artması, bölgedeki trajedinin tıbbi boyutunu açıkça ortaya koymaktadır. Savaş öncesi yılda ortalama 2 annenin doğum sırasında hayatını kaybettiği Gazze’de, bu sayı şu anda 60’a ulaşmıştır. Dahası, birçok hamile kadın anestezi uygulanmaksızın sezaryen ameliyatı geçirmek zorunda bırakılmaktadır.Öte yandan, kronik hastalıklarla mücadele eden binlerce Gazzeli, İsrail’in uyguladığı abluka ve saldırılar nedeniyle tedaviye erişememektedir. Böbrek yetmezliği, kanser, diyabet gibi ciddi hastalıkları bulunan insanlar, tedavi göremedikleri için her geçen gün hayatlarını kaybetmektedir. Özellikle haftalık diyaliz tedavisine muhtaç yaklaşık 1000 böbrek hastası, yakıt ve elektrik yetersizliği sebebiyle çalışamayan merkezlerde hizmet alamamakta; bu nedenle çok sayıda hasta yaşamını yitirmektedir.” İfadelerini kullandı.

F1C9F5Cb 89Bf 4993 8Ce8 C0790Bcc13Af

“İsrail yalnızca güçten ve kararlı duruştan anlar”

Bakırhan, “Ayrıca, Gazze’ye yakıt girişinin engellenmesi, yalnızca hastanelerdeki tedavi hizmetlerini değil; ulaşım, gıda üretimi, barınma ve iletişim gibi hayatın tüm alanlarında insani yaşam koşullarını felce uğratmaktadır. Elektrik ve yakıt eksikliği, özellikle sağlık kuruluşlarında tedavi süreçlerini neredeyse durma noktasına getirmiştir. Bu durum, zaten zor şartlar altında hayatta kalmaya çalışan Gazzelilerin yaşamını daha da dayanılmaz hâle getirmektedir. Tüm bu yaşananlara rağmen İsrail, Birleşmiş Milletler kararlarını, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin açıklamalarını ve uluslararası hukuku hiçe sayarak saldırılarına devam etmektedir. Uluslararası mekanizmalar, etkisiz kınamalar dışında somut adım atmamaktadır. Oysa bu vahşet karşısında tüm dünyadaki vicdan sahipleri, İsrail’e yönelik etkili, caydırıcı ve somut yaptırımlar uygulanmasını beklemektedir. Çünkü İsrail yalnızca güçten ve kararlı duruştan anlar.”

5Dbff673 8A8C 43F1 9Dd1 3Cb6861C6641

“Mavi Marmara, ümmetin vicdanıyla yol alan bir rahmet gemisiydi”

31 Mayıs 2010’da Gazze ablukasını kırmak amacıyla yola çıkan Mavi Marmara yardım filosuna değinen Bakırhan,“Mavi Marmara, ümmetin vicdanıyla yol alan bir rahmet gemisiydi. Gazze’ye ulaşamasa da, kalplerimize ulaşan bir direniş çağrısı oldu. O gemide taşınan sadece insani yardım değil, bir inanç, bir direniş ruhu ve ümmetin onuruydu. Şehitlerimizin kanı denizlere karıştı, ama sesi tüm dünyaya yayıldı. Ve bizler bugün buradan ilan ediyoruz: Mavi Marmara bir gemiden fazlasıdır; bir bilinçtir, bir duruştur, bir direniş çizgisidir. O gün Gazze’ye doğru yola çıkan yürekler bize “dünya sessiz kalsa da sen susma!” dedi. Biz bu davanın nöbetçileri olarak onların izinden yürümeye, zulmün karşısında dimdik durmaya devam edeceğiz.” Dedi.

8Bd9Ccfb C237 4B4D 8431 B92Ffb5B114C

“Bizler sivil toplum kuruluşları ve vicdan sahibi insanlar olarak, Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin özgür oluncaya dek mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğimizi ilan ediyoruz” diyen Bakırhan, “Bugün herkesin sorması gereken soru şudur: “Bu soykırım sürerken ben üzerime düşeni yapıyor muyum?” Her birey, her kurum ve her ülke, Gazze’de işlenen bu insanlık suçunu durdurmak adına harekete geçmelidir. Artık açıklamaların ötesine geçme, eyleme geçme vaktidir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bitlis Belediyesi'nden Dere Yatağında Kapsamlı Temizlik
Bitlis Belediyesi'nden Dere Yatağında Kapsamlı Temizlik
İçeriği Görüntüle

Programa Güroymak Belediye Başkanı Eşref Mutlu, Günkırı Belde Belediye Başkanı İlhan Çetinsoy, sivil Toplum Kuruluşları ve vatandaşlar katıldı.

9F27E38E B8Da 4C8E 9Ed8 Bcaa844A7229

Muhabir: Cengiz Tontaş