Yüzde 27 gibi bir oran ile 2026 yılı boyunca milyonlarca insanın hayatını sürdürmesi için alacakları ücret belirlenmiş oldu. Her kes en azında vicdanların harekette geçeceği, hakkaniyet bir ücret belirleneceği beklentisi içerisindeydi.
Ama maalesef toplum bir hayal kırıklığı daha yaşamış oldu. Her ne kadar farklı açıklamalar yapılsa bile vatandaş, enflasyon canavarına ezdirildi. Evet, Türkiye büyüyor! Ama vatandaşın alım gücü her geçen gün daralıyor. İnsani bir yaşam imkânsız hale geldi.
Zengin ile fakir, memur ile işçi, asgari ücretli, emekli ve dar gelirli arasındaki makas gittikçe açılıyor. Bunun toplumsal bir karşılığı elbette vardı ve olacaktır.
Bugün toplumun gerçeği ortadadır. Hayat pahalılığı almış başını gidiyor. Asgari ücretlinin alacağı ücret yer yer kirasına bile yetmeyecek kadar komik bir rakam. Bu rakamla yaşam olamayacağı gibi huzur da olamaz.
Kimse çıkıp nutuk vermesin. Artık bu halk söylenene değil, hayatta yaşadıklarına bakar. Evinin kirasını ödeyemeyen, doğal gaz, su, elektrik faturasını ödeyemeyen, çocuğunu okutamayan, sosyal aktivitelerde bulunamayan, istediği sağlık hizmetini alamayan vatandaşa, “Türkiye uçuyor” demenizin hiçbir anlamı yoktur.
Evet, Sayın cumhurbaşkanının dediği gibi, zengin daha zengin; fakir de daha da fakirleşiyor. 80 milyon insan ya yoksulluk ya da açlık sınırı altında hayatını sürdürmeye çalışırken, 6 milyon insan müreffeh bir hayat yaşıyor.
Rakamlarına müdahale edilen TÜİK verilerine göre, açlık sınırı 29 bin 828 TL iken, yoksulluk sınırı 97 bin TL’ye dayanmışken, açlık sınırı altında bir asgari ücret rakamını belirlemek, doğrudan 8 milyon, dolaylı olarak da 86 milyonu üzmüştür. Bunun aksini iddia eden ya 80 milyonun sırtından geçiniyor ya da 80 milyonun emeğini sömürerek müreffeh bir hayat sürdürüyor. Bunun üçüncü bir seçeneği yok.
Asgari ücretin tanımını değiştirmek, çalışanın ailesini de bu tanıma dahil etmek suretiyle, belirlenen rakamın yeniden gözden geçirilmesi, kamuoyunun beklentisidir. Hiç kimse kendisine lütuf yapılmasını istemiyor. Bilakis insani bir ücretle, alın terinin karşılığını istiyor.
Kalın selametle…




