Coğrafi Zenginlikler Uludere, doğal güzellikleriyle büyüleyen bir coğrafyaya sahiptir. 825 km²'lik yüzölçümüyle büyük bir alana yayılan ilçe, Irak ile 56 km'lik bir sınırı paylaşır. Doğusunda Hakkâri ilinin Çukurca (Çel) ilçesi, batısında Şırnak ili ve Silopi ilçesi, kuzeyinde Beytüşşebap (Elkî) ilçesi, güneyinde ise Irak toprakları yer almaktadır.

Dağlık ve engebeli bir araziye sahip olan Uludere, doğa severler için bir cennettir. Haftanî ve Kel Mehmet Dağı (Kêla Mem) ilçenin en yüksek tepelerini oluşturur. Ayrıca Suwar, Serhe, Haftanî, Meydan, Elcan ve Şirîş gibi önemli yaylaları barındırır. İklimi genellikle karasaldır, yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve yağışlı geçer. İlçeyi ikiye bölen Hezil Çayı'nın bir kolu olan Kılaban Deresi, ilçenin önemli su kaynaklarından biridir. Uludere, yayla ve kış turizmi için elverişli bir coğrafyaya sahiptir.

Flora ve Fauna Zenginliği Uludere, bitki ve hayvan çeşitliliği açısından zengin bir bölgedir. Bölgede endemik ters lale ve dağ lalesi türleri bulunur. Türkiye'de sadece Uludere-Hakkâri arasındaki dağlarda yetişen ve koruma altında olan endemik ters lale veya dağ lalesi aynı zamanda ilçenin sembolüdür.

Dağ keçisi başta olmak üzere ayı, yaban domuzu, geyik, tavşan, tilki, keklik ve birçok kuş türü bu bölgede yaşar. Ayrıca, Türkiye'deki son Hazar kaplanı, 1970 yılında Uludere'de görülmüş ve bu büyüleyici hayvanın soyu tükenmiştir.

Tarihi Zenginlik Uludere'nin tarihi, milattan öncesine dayanır ve çeşitli medeniyetlerin izlerini taşır. Urartular, Medler, Persler, Romalılar, Arsaklılar ve Sasaniler gibi büyük medeniyetlerin egemenliği altına girmiştir. Osmanlı döneminde ise bölgeye hakim olan Sindi aşireti, yönetimini sürdürmüştür.

Cumhuriyet döneminde ilçe statüsüne kavuşan Uludere, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkar. Bölgenin köklü geçmişi, tarihi eserleri ve doğal güzellikleriyle her ziyaretçisine unutulmaz bir deneyim sunar.

Kaynak: HABER MERKEZİ