Bitlis Öğretmen Evi’nde düzenlenen programa Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu, Cumhurbaşkanı Danışmanı Ayhan Oğan, Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, İl Başkanı Kadir Köstekçi, Vali Yardımcısı Göksel yüksel, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Zafer Tombul, İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, kurum amirleri, Sivil Toplum Kuruluşları ve vatandaşlar katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Bitlis Valisi Ahmet Karakaya: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, zor ama bir o kadar da güzel bir coğrafyada. Çok kültürel zenginliğe, doğal özelliklere sahip bir coğrafyada. Burada hepimiz emanetçisiyiz, sahibiz. Cumhurbaşkanlığımızın da koordinasyonunda bir Türkiye Yüzyılı modeli biliyorsunuz ortaya konuldu. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı. Dünyada bütün büyük devletler kurulduktan sonraki ilk yüz yılında ancak toparlanıp ayağa kalkarlar ve ikinci yüzyılları itibariyle de iddialarını ortaya koyarlar. Bizim de iddiamız; gelişmek, kalkınmak, kardeşlik, huzur, barış elbette ecdadımızdan bize yadigar kalan." dedi.
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 86 milyon nüfusuyla ve güneyinde, kuzeyinde, doğusunda, batısında yer alan gönül coğrafyasıyla birlikte inşallah hep daha güzel günlere birlikte yelken açacağız, yol alacağız." ifadelerini kullanan Karakaya sözlerini şöyle sürdürdü:
"Malumlarınız olduğu üzere, son on yıllar içerisinde bölgemiz ciddi bir ateş çemberi içerisinde. Çevremizdeki ülkelerde maalesef büyük savaşlar gerçekleşti ve binlerce, yüz binlerce insan zarar gördü. Savaşlar yaşandı ve yaşanmakta. Bunlara baktığımızda çoğunlukla, kendi iç dinamiklerinde kardeşliği pekiştiremeyen ülkelerin başta geldiğini görüyoruz. Dolayısıyla kardeşliğimizin ne kadar önemli olduğunu buradan dahi anlamak mümkün. Yine böyle bir ateş çemberinin içerisindeyken baktığımızda Türkiye, 86 milyon nüfusuyla bir barış adası, huzur adası. Bu güvenlik, barış ve huzurumuzu tahkim etmeli ve daha da ileri götürmeli, daha da güçlü hale getirmemiz her yönden büyük bir kıymet teşkil ediyor. Örneğin Bitlis’e geldiğimizde, sayın başkanlarım, son yıllardaki huzur ve barış ortamının ardından baktığımızda, ilimizde kamu yatırımlarında ciddi bir artış görüyoruz. Yine özel sektör yatırımlarında, fabrikalaşma, istihdam noktasında çok ciddi artış görüyoruz. Bu, öncelikle güvenliğin sağlanması, huzur ortamının tesis edilmesiyle ilgilidir. Çünkü devletlerin birinci teşekkürü, iç güvenlik ve huzurdur." diye konuştu.
"Önümüzdeki yüzyıl Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 100 yılıdır" diyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu ise şu ifadeleri kullandı:
"Bu yüzyıl adım adım örülürken, en önemli atacağımız adımlardan bir tanesi de iç cephenin güçlendirilmesidir. İç cephenin güçlendirilmesinin de bugün itibarıyla mottosu, üst ismi "Terörsüz Türkiye"dir. Terörsüz Türkiye Projesi, Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin aldığı inisiyatifler, Cumhur İttifakı’nın taşıyıcılığıyla, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği ile adım adım bir noktaya doğru gidiyor. En son silahların yakılmasıyla birlikte önemli bir eşik aşılmış oldu. İnşallah çok kısa bir süre sonra, tamamen silahlardan arındırılmış, terörün tasfiye edildiği ve bölgede siyaset yapan bütün partilerin, kişilerin, belediyelerin üstündeki terör ve vesayetinin kalkacağı bir döneme adım adım ilerliyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Danışmanı Ayhan Oğan ise Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesindeki en önemli basamağın Terörsüz Türkiye Projesi'nin olduğunu söyledi.
Oğan, "Barışa dayalı, herkesin güvenini kazanmış bir diplomasiyle Türkiye bölgede en önemli ülke haline geldi. Bakın, bunun altını çiziyorum: Bugün bu bölgenin en önemli ülkesi Türkiye’dir. En önemli Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesindeki basamak "Terörsüz Türkiye Projesi"dir. Bu bir devlet inisiyatifidir. Devlet projesidir. Devlet politikasıdır. Bu, partiler üstü bir politikadır. Bunun temel hedefi, bir kesime, bir partiye, bir ittifaka siyasi olarak iktidar yolu açmak değildir. Bunun temel hedefi, Türkiye demokrasisini genişletmek, Türkiye’de reform sürecini hızlandırmak ve siyasetin silah vesayetinden kurtulmasıdır. Bölgenin silah vesayetinden kurtulmasıdır, insanın silah vesayetinden kurtulmasıdır." ifadelerini kullandı.
