Türk Sağlık-Sen Bitlis Şube Başkanı Koçak'tan Basın Açıklaması

Türk Sağlık-Sen Bitlis Şube Başkanı Yüksel KOÇAK Başlatmış oldukları dilekçe kampanyasını karalamaya çalışanlar olduğunu ifade ederek basın açıklamasında bulundu

Sendikalar çalışanın hakkını arayan, çalışma yaşamına ilişkin sorunları çözmek,çalışanın ortak çıkarlarını korumak, siyasi parti ve iktidar örgütlenmelerinden bağımsız.Dil, Renk, siyasi görüşüne bakılmazsızın mücadele için var olan sivil toplum kuruluşlarıdır.

Fakat günümüzde sendikacılığı sarı sendikacılığa çeviren ,sendikacılıktan bihaber,sendikanın anlam ve tarifinden yoksun tamamen makam-mevki ve menfaatleri için sendikacılık yapanlar geçtiğimiz günlerde yapmış oldukları basın açıklaması ve Antalya da yapmış oldukları yandaşlar toplantısında nasıl bir sendikacılık yaptıklarını ortaya koymuştur.

Oysaki sendikalar çalışan hakları elde edilmesi için, haksızlığa ve adaletsizliğe dur demek için yapılan her türlü eylem ve kampanyada bir bütün olmaları gerekirken, sağlık çalışanlarının yapmış oldukları eylem ve etkinliklere katılmayıp/katılamayıp her platformda yetkili olduklarını ifade edip,alın teri ve emekten bahsetmeleri manidardır.çalışan hakları söz konusu olunca etkisiz ve yetkisiz kalan,bugüne kadar çalışan hakları için meydanlara çıkıp hiçbir eylem ve basın açıklamasında bulunamayan sarı sendika ,Sağlık çalışanlarının mağduriyetini dile getirip çözmek maksadıyla Türk Sağlık-Sen genel merkezimizce Ülke genelinde başlatılan dilekçe kampanyasına dahi tahammül edemeyip, dilekçe kampanyasını karalamak, günü kurtarmak,açığı kapatmak için üyeleşmelerinde olduğu gibi makam-mevki ve bürokrasiyi kullanarak bazı yerlerde çalışanları yemekhane ve toplantı salonlarına toplayarak sözüm ona kazanımları ile ilgili günü kurtarmak, artan tepkileri dindirmek için sözde basın açıklaması yapmak zorunluluğuna düşmüş ,bugüne kadar meydana çıkma cesaretini bulamayanlar bugün ağa babalarının müsaadesiyle açıklama yapmaya çıkmış ama onu bile becerememiştir. Dilekçe kampanyasını çalışanların ibretle izlediğini ifade edenler,aslında ülke genelinde bu kampanyaya yoğun bir ilginin olduğunu ve üst seviyede bir katılımın olmasından rahatsız olduklarındandır.İbretle izlenilen dilekçe ise basın açıklaması yapan sarı sendikanın biz zaten bu dilekçeyi vermiştik dediği belge incelendiğinde her şeyden MEMNUN-SEN genel başkanın konfederasyon yöneticileri ile birlikte millet vekilliği aday adaylığı dilekcesidir.

Kıymetli Basın Mensupları,Sevgili Sağlık Çalışanları

Şimdi sormak gerekir yetkili sendika olarak katıldığınız 2013 yılında yapılan toplu görüşmelerde Döner Sermaye ek ödemelerinin emekliliğe yansıtılması için neden imza altına aldırmadınız? Sağlık çalışanlarının 104 maddelik talebini sadece 5 maddesini kabul edip memurun iradesini masada neden sattınız. Bugün bu konuşulanları o gün veya sonrasında yetkili olarak neden çözmediniz?

Lisans Tamamlamada,hangi bölümlerin hangi bölümde lisans tamamlayacağı açıklanmazken TBMM’nin yasama görevini yerine getirdiği ancak soruna çözüm olmadığı bir düzenlemeyi hangi akılla bir kazanım olarak ifade ediyorsunuz. Bu; memuru yanıltmaktan başka bir şey değildir. Lisans tamamlama konusunda bugün itibari ile fiilen kazanılmış bir şey yoktur. Daha öncede ifade ettik yasaya gerek yok sadece Sağlık Bakanlığı ve YÖK arasında protokol yapmak gerekiyor dememize rağmen maksat ın üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğu görüldü çünkü lisans tamamlama yasalaşsa dahi protokol olmayınca bir şey ifade etmiyor.

Kreş konusunda somut adımlar atılacağını sağlık bakanlığına ait binalarda çalışma yapılarak kreş için dönüşüm sağlanacağı olmaz ise kiralama yoluna gidileceği belirsizliği ortadayken bir genelge yayınlatmanın kazanım neresinde sormak gerek. Eğer kazanım bir genelge ise o genelgenin aynısı 2005 yılında da vardı. Yani genelgeye gerek yoktur.

Yıpranma payı ile ilgili dönemin başbakanı tarafından açıklama yapmasının üzerinden nerdeyse bir yıl geçecek Çalışma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı bu konuyu netleştirmemişken çalışmaların devam ettiğini söylerken bu süre içinde yetkili olarak yine bir çaba göstermeyenler hangi kazanımdan bahsediyor,kazanım bunun neredesinde sormak gerek. Lisans tamamlama için gerekli olmayan yasal düzenleme, asıl fiili hizmet zammında ihtiyaç varken neden çıkarılmaz. Siz bunun için meydanlara inmeyi, 13 Mart’ta iş bırakmayı neden düşünmüyorsunuz?

Bugüne kadar siyasilerle poz vermeyi marifetmiş gibi gösteri yapan sözde sendika,günlerce Antalya da yapacakları toplantıya Sağlık Bakanın katılacağı reklamını yaparak müjdeler beklediklerini ifade ederken toplantıya katılan Sağlık Bakanı sanki bir siyasi parti toplantısındaymış gibi sağlık çalışanlarının beklediği müjdeli sürpriz açıklamayı 2015 seçimleri için oy talebinde bulunarak ve sağlık çalışanlarının vermiş oldukları hizmetinin parayla karşılığı olmadığını milletin duası yeterli olduğunu söyleyerek yapıyor.Duanın maneviyatına inancımız sonsuz çok şükür dua önemli tabiki takdir edip duada bulunanlardan Allah razı olsun.Sağlık çalışanları olarak Belediye,TEDAŞ,PTT yetkililerine ve Esanflarımıza buradan sesleniyoruz bizler için sağlamış olduğunuz Su,Elektrik,Telefon hizmetleri için bu ay para yatıramıyacağız duada bulunacağız Allah sizlerden razı olsun.Ev sahipleri ve Esnaflarada duyrulur.

Sayın Bakan Memnun Sen için mücadele ederken ve memur-sen ailesinden hakkın rahmetine kavuşanları rahmetle anarken, sağlık hizmeti verirken şehit edilen doktor Ersin ARSLAN ve göreve giderken kaza geçirip şehit olan diğer sağlık çalışanlarını hiç hatırlamıyor bile.İktidarda başkaları varmış gibi mağduriyetlerden bahsedip körler sağırlar birbirini ağırlar misali övgüden öteye gitmiyor.Bunlardan anlaşılacağı gibi emek hırsızlığından söz edenler kendilerine yetki veren ,agecesini gündüzüne katarak çalışan sağlık çalışanlarının emeğini çaldıklarının farkında bile değiller.Geçen gün ülke genelinde dilekçe kampanyasını karalamak maksadıyla yaptıkları basın açıklamasında 2015 yılı mücadele yılı olacak beyanında bulunan sarı sendika mücadeleyi hangi alanda yapacaklarını da ortaya koymuştur.Kıymetli Sağlık çalışanları Sendikacılığı siyasilerle poz vermek olduğunu düşünenlere cevap vermenin zamanı gelmiştir.Her zaman çalışanın güçlü olduğunu unutup çalışandan güç alanlardan hesap sormanın zamanı gelmiştir.sözlerime Ömer HAYYAM’ ın bir dörtlüğüyle son vermek istiyorum,

Hepinize teşekkür eder,saygılar sunarım.

Celladına aşık olmuşsa bir millet

İster Ezan ,ister çan dinlet

İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet

Müstahaktır ona her türlü zillet.