Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılına ait “Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri”ni kamuoyuyla paylaştı. Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si esas alınarak belirlenen yoksulluk oranına göre, okul bitirmeyenlerin yüzde 23,8’i, lise altı eğitim düzeyindekilerin yüzde 13’ü, lise ve dengi okul mezunlarının ise yüzde 7,5’i yoksul olarak hesaplandı. Yükseköğretim mezunları yüzde 2,5 ile en düşük yoksulluk oranına sahip grup oldu.
Maddi ve sosyal yoksunluk oranı; otomobil sahipliği, beklenmedik harcamaları karşılama, evden uzakta tatil yapabilme, borç ve kira ödemeleri, düzenli protein tüketimi, ısınma ihtiyacı ve mobilya yenileyebilme gibi kriterler esas alınarak belirlendi. Fert düzeyinde ise giysi ve ayakkabı ihtiyacı, sosyal etkinliklere katılım, internet sahipliği ve kişisel harcama imkânları dikkate alındı.
Bu kapsamda, belirlenen 13 kriterin en az 7’sini karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan maddi ve sosyal yoksunluk oranı, geçen yıla göre 1,4 puan azalarak yüzde 11,9 oldu.
Dört yıllık panel verilerle hesaplanan sürekli yoksulluk oranı ise yüzde 13,6 olarak belirlendi. Göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) ve TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) olurken, en düşük oranlar TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) ve TRB1 (Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli) bölgelerinde görüldü.
Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olan fertlerin oranı yüzde 27,9 olarak hesaplandı. Bu oran 0-17 yaş grubunda yüzde 36,8 ile en yüksek seviyede yer aldı.
Araştırmaya göre nüfusun yüzde 75’i dört yıl boyunca hiç yoksulluk sınırının altında kalmazken, konut masrafları ve borç ödemeleri haneler üzerinde önemli bir yük oluşturmaya devam etti. 2025 yılında kendi konutunda yaşayanların oranı yüzde 57,1 olarak kaydedildi.
