Bingöl merkeze bağlı Yaygınçayır Köyü İlkokulu’nda 26 yaşındaki Şeyma Nur Ataş, tek öğretmen olarak görev yapıyor. Sınıfında sadece dört öğrenci bulunmasına rağmen, Ataş sınıfı hem güvenli hem de sıcak bir yuva haline getiriyor.
Kısıtlı imkanlarla sınıfı kendi imkanlarıyla boyayan, halılar serip düzenleyen genç öğretmen, öğrencilerini sabah erkenden sobayı yakarak karşılıyor. Ataş, öğrencilerinin sadece ders öğrenmesini değil, kendilerini güvende ve mutlu hissetmelerini de sağlıyor. Öğrencilerinin yeteneklerini keşfetmelerine destek olan Ataş, örneğin müzik yeteneği olan bir öğrencisiyle bu alanda çalışmalar yürütüyor ve onun gözlerindeki değişimi görmekten büyük mutluluk duyuyor.
Yaygınçayır köyünde tek öğretmen olarak görev yaptığını belirten Şeyma Nur Ataş, "4 öğrencim var. Şuan 1 öğrencim izinli. Okula koşa koşa gelmeleri, gözlerindeki o heyecan benim için çok özel. Ben de onların mutlu olacağı, kendilerini güvende hissedeceği bir alan oluşturmak için çabalıyorum. Onların mutlu olması için elimden geleni yapıyorum. Onların mutlu olması için elimden geleni yapıyorum. En büyük amaçlarımdan biri de öğrencilerimizin şehirdeki imkanlardan mahrum kalmamasıdır. Onlara imkan oluşturmak için elimden geleni yapıyorum. Hepimizin içinde birçok yetenek gizli ama bu yeteneklerin ortaya çıkması için de bir imkan lazım. Bir öğrencimin müzik yeteneğimi fark edip, o alanda çalışmalar yapmaya başladık. Onun gözlerindeki değişimi görmek bana tarif edilemez bir mutluluk veriyor. Öğrencilerimin hata yapmaktan çekindiğini fark ettim. Hata yapmaktan korkmamaları gerektiğini, her hatanı aslında bir öğrenmenin parçası olduğunu anlatıyorum. Derslerimizde bu şekilde ilerliyoruz" dedi.
"Kısıtlı imkanlarla en iyisini yapmaya çalışmak, hem beni hem de öğrencilerimi büyütüyor"
Köy okulunda tek öğretmen olmanın çok yönlü sorumluluklar getirdiğini ifade eden Ataş, "Öğretmensiniz birçok rolü aynı anda üsteleniyorsunuz. Bazen sadece bir öğretmen değil, bazen abla, bazen arkadaş, bazen anne babanın yerini tutuyorsunuz. Bu çok büyük bir sorumluluk gibi görünse de aslında beni en çok iyileştiren kısmı da budur. Kısıtlı imkanlarla en iyisini yapmaya çalışmak, hem beni hem de öğrencilerimi büyütüyor. Az sayıda öğrenciler ile sosyal oyunlar kurmamız zor. etkileşimi zenginleştirmek her zaman kolay olmuyor. Bende bu sebeple kalabalık etkinlikler düzenlemeye çalışıyorum. Köy halkını davet ediyorum. Öğrencilerin velileri ile oyunlar oynatıyorum" diye konuştu.
"Ekmek yapmayı da, yoğurt mayalamayı da burada öğrendim"
Lojmanda kaldığını aktaran Ataş, "Ekmek yapmayı da, yoğurt mayalamayı da burada öğrendim. Burada attığım her adım, yaptığım her çalışma aslında kendi hayallerimi gerçekleştirdiğim bir yolculuk gibi. Öğrencilerimin gözlerindeki umut oldukça ben de bu mesleğin güzelliğine daha da bağlanıyorum" ifadelerini kullandı.