Türkiye’de sahipsiz köpeklerin neden olduğu saldırılar ve yaralanmalar son 2 yılda 107 kişinin yaşamını yitirmesine sebep oldu. Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği’nin "Başıboş Köpek Sorunu Raporu"na göre, Türkiye’de yaklaşık 5 milyon sahipsiz köpek, insanların doğrudan veya dolaylı yollardan zarar görmesine yol açıyor. Raporda, köpek popülasyonunun üstel olarak arttığı ve her doğan yavrunun yaşadığı varsayımıyla bir bölgedeki dişi ve erkek köpeğin bir yıl sonunda 16 yavrusu olduğu belirtiliyor. Kuduz riskli temas sayısı da 2023’te 438 bine ulaşmış durumda. Ayrıca, Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü’nün “Kuduz Riskli Temasın Yüksek Olduğu Ülkeler” haritasında “yüksek tehlike” kategorisinde yer alıyor. Diğer ülkelerin dışişleri bakanlıkları da Türkiye’ye gidecek vatandaşlarına “saldırgan başıboş köpekler” ve “kuduz” riski hakkında uyarılarda bulunuyor. İçişleri Bakanlığı’nın anketine göre de sokak hayvanlarının saldırısına uğrayanların sayısı oldukça yüksek.
Türkiye’de kist hidatik vakalarında ciddi bir artış yaşandığını dile getiren Özçelik, bu hastalıktan dolayı ağır ameliyatlar geçiren insanların olduğunu ve birkaç ay önce kadın bir kardiyoloğun bu hastalıktan vefat ettiğini belirtti. Sorunun çözümü için sokaklardan, yaban hayvanlarının ve meraların olumsuz etkileneceği ortamlardan, plajlardan ve parklardan başıboş köpeklerin acilen toplanması gerektiğini ifade etti. Özçelik, “Reçetenin bir numaralı ilacı, çözüm yöntemi bu olmalıdır. Başıboş köpekleri topladıktan sonra bölgeye, imkana ve oradaki yerel yönetimlerin şartlarına göre hangi çözümü uygulayacakları tamamen devletimizin bileceği iştir. Biz de zaten dernek olarak diyoruz ki anayasal hakkımız olan sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşayabilmek adına bizi başıboş köpeklerden kurtarın.” dedi.
Özçelik, “Parklara korkudan çocuklarımız değil kendimiz bile rahat rahat gidip gelemiyoruz. Yaşlılarımız camiye gidip gelemiyor. Hastanelerimiz, okullarımız, AVM’ler, hatta ulaşım araçlarımız, toplu taşıma araçlarımız bile bu köpeklerin istilası altında. Bu artık sürdürülemez bir durum. Bu konuyla ilgili biz devletimizin Türkiye çapında standart ya da bölgeye özel çözümler bulabileceğine inanıyoruz. Olmazsa olmazımız sokaklarda başıboş köpek olmasın.” şeklinde konuştu.
Özçelik, Türkiye’nin 2003’te Avrupa Ev Hayvanlarını Koruma Sözleşmesi’ni imzaladığını ve o sözleşmenin etkili bir sözleşme olduğunu belirtti. “Başıboş hayvan” ifadesinin söz konusu sözleşmede yer aldığını ve Türkiye’de 2004’te kabul edilen Hayvan Hakları Kanunu’nda “başıboş” ifadesi yerine “sahipsiz” ifadesine yer verildiğini anlattı. Özçelik, Türkiye’de yürürlükteki kanunun hayvanların sokaklarda ya da farklı yerlerde yaşamasını normal gördüğünü, herhangi bir problem olması durumunda ise kanunda söz konusu hayvanların alınıp aşılanarak tekrar yerine bırakılmasının yer aldığını bildirdi. Bu durumun büyük bir problem olduğunu belirten Özçelik, “Başıboşluğu resmileştiren, legalleştiren bir yapı var. Sağlık, güvenlik ve emniyet şartlarının aksine bir durum bu. Trafik emniyeti dahil birçok konu bu yüzden büyük bir tehlikeye girmiş oluyor.” dedi.
Sokak hayvanları düzenlemesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Özçelik, dernek olarak düzenli raporlar hazırladıklarını ve bu raporları devlet yöneticilerine, milletvekillerine ulaştırdıklarını belirterek, “Onlara çağrımız şudur; Anayasal olarak sağlıklı ve güvenli sokaklarda yaşama hakkımızı geri istiyoruz. Türk vatandaşlarının da Avrupa’daki, Amerika’daki vatandaşlar kadar, köpekler açısından huzurla, güvenle yaşayabileceği ortamlara layık olduğunu düşünüyoruz.” dedi.