Mahmut TOPRAK / Muhammed ÇALIŞKAN

MAHMUT TOPRAK 1 Aralık 1992 yılında Ş.urfa’da doğdu ilk, orta ve lise eğitimini Ş.URFA da tamamladı. 2011 yılında Bitlis Eren Üniversitesi sağlık yüksekokulunu kazandı, halen Bitlis Eren Üniversitesi 4.sınıf öğrencisi olarak eğitim hayatına devam etmektedir… MUHAMMED ÇALIŞKAN 5 Ocak 1993 yılında Ş.urfa’da doğdu ilk, orta ve lise eğitimini Ş.URFA da tamamladı. 2011 yılında Bitlis Eren Üniversitesi sağlık yüksekokulunu kazandı, halen Bitlis Eren Üniversitesi 4.sınıf öğrencisi olarak eğitim hayatına devam etmektedir…

Siyasetçi Gençler...Mücahitler Müteaahit Mi Oldu?...Ne Oluyor...

Yaşadığımız hayat payesinde şu anda gözle görülen inanılmaz bir değişim gerçekleşmekte, özellikle her alanda uzman, her konuda fikir sahibi, adeta siyasette master yapmış gibi, çay sohbetlerinde ve sohbet yerlerinde bir saate devlet kurup devlet yıkan bir gençlik görmekteyiz.

A
a

Politize olmuş bir gençlik, tüm dünyayı kurtaracak bir devrimci, kafirlere kök söktürecek bir mücahit ve herkesi şaşkına çeviren bir kahraman olmakta her gün, halbuki, bir çekirdek kabuğunu dolduracak ne projesi ne de hayata dair bir planı bulunmakta, Sadece günü birlik yaşayıp, laf olsun torba dolsun mahiyetinde konuşmalar konuşmalar… Hiçbir ülkede böyle politize gençlik bulamazsınız, hatta diğer yerlerde politika pek umursanmayan bir şey…

Tabi ki bunlar hayatta yaşananlar ve teknoloji çağının getirdiği olumsuz durumların, tembel, uyuşuk, hareketsiz bir hayatı gençliğe entegre eden durumdan kaynaklıdır. Bunun yanında birçok sebep sayabilirsiniz: Sevgi, saygının en aşağı seviyeye indiği, ağzından küfür eksilmediği, sadece kendisinin haklı olduğu, savunduğu şeyin asla hatasız olmayacağını düşündüğü; bir gençlik, görmekteyiz…

Özellikle facebook, twiter, instigram..v.s. gibi sosyal medya kahramanlığı ve bir gün harika şair, bir gün muazzam yazar ve bir gün harika kahraman çıkmakta, klavye kahramanlığı hat safhada. Evde bilgisayar başın da eline yapışmış telefon veya bilgisayar tuşları ile bütün Dünya’ya meydan okuyabiliyor... Slogan, nutuk atabiliyor…İddaa bayilerinde; kumar ve kolaycılık alanında uzmanlaşmış bir gençlik bulabilirsiniz…

Eğitim sistemi yetersiz kalmakta ilkokul, lise ve üniversite de görülen eğitimin sadece diploma dağıtan bir kurum haline dönüşmesine neden olmakta. Alt yapıdan itibaren, ilkokulda verilemeyen eğitim, üniversitede de kendini gösterip; içinden çıkılması güç haline gelmekte, bunlara duyarsız, vicdanına değil cüzdanına bakan eğitimciler, yöneticiler ve göbeği ağzına yapışacak kadar büyümüş koltuk sevdalıları… Eklenince inanılmaz bir veri çıkıyor ortaya…

Üretemeyen, geliştirmeyen, kültürünü, tarihini ve ailesini düşünemeyen… bir gençlik çıkmakta… Sonra öldürülen gençler, öldüren gençler diye feryatlar yükselmekte, ne hazindir: Aynı bahar yılını yaşayan gençler, sadece fikir farklılığı, parti farklılığı ve düşünce değişikliği yüzünden birbirlerine küfürler ve saldırmalar ile ölüme kadar giden ayrışmalar yaşamakta, hangi inançta düşüncede ya da yaşam biçiminde bu şekilde bir hayat var. Hayvanlara bakın, onlar farklı tonlarda seslerden dolayı birbirini öldürüyor mu? Peki: Bitkilere bakın. Peki onların renkleri farklı diye birbirlerine kurşun sıkıyor mu? Ya da küfür ediyor mu?

Peki: Biz ne istiyoruz, neyi paylaşamıyoruz? Barıştan, özgürlükten ve kardeşlikten yana olmayan var mı? Biz kavga ederken bazıları viskilerini yudumlamakta, biz silahla birbirimize ateş ederken bazıları makamları hayal etmekte, bunu göremeyecek kadar beyinlerimizin içine sirayet etmişler. Bucu, şucu, sizler, bizler ayrımı yaparak kendi rantlarını çevirmekteler. Ne hazin. Olan: Annelere, babalara olmakta, gözyaşı gerçekliğini onlar yansıtmakta… Yoksa timsahlar da ağlar bilirsiniz.

Ey kendisini Müslüman olarak gören genç, sabah namazında neden fosur fosur yatarsın, saat öğlen olmuş hala yatağındasın neden? bir yerde haksızlık oldu mu sesini gür çıkartmasın,  kendini alim herkesi cahil görürsün, kalkıp; bir halimize baksana ne haldeyiz, hâlâ  huzur mu var diyorsun? Ölen çocukları görmez misin? Yapılan haksızlıkları peki?  Sen mi yaşamıyorsun? Yoksa biz mi kör olduk?

Ey insan sever kardeşim, ey solcu, sağcı geçinen kardeşim bak hayatta neler oluyor: Senden olmayan zulme uğruyor; neden zulmün karşısında diklenmiyorsun? Bak haksızlıklar oluyor, millet ne ihaleler götürüyor hepsi fakir fukaradan çıkıyor, neden senden diye mi sesin çıkmıyor? Yazık yazık yazık…Geçenlerde katırlar öldürüldü, medyaya da yansıdı, o mahsum katırların suçu neydi acaba? Peki onu görebildik mi?

Bu gidiş nereye? Kendimize gelmenin zamanı gelmedi mi? …Hepimiz bu geminin içindeyiz ya beraberce hakkaniyet içerisinde yaşayacağız ya da hepimiz boğulup gideceğiz… Hayatta hiçbir şey insandan daha değerli değildir…Söylenecek çok söz var lakin düğümleniyor boğazımız…(tabi ki duyarlı ve hakiki insanlarımız var, hiçbir zaman hepsi böyledir demiyoruz…)

NOT: BİR MEMLEKETİN GÜCÜ TOPU TÜFEĞİ DEĞİL, ASIL GÜCÜ İMANLI VE İNANÇLI EVLATLARIDIR…(N.E.)

NOT: İNSANLIĞA DAİR KONUŞACAKLARIN VARSA KONUŞ, YOKSA SUS DA, ADAM SANSINLAR…(İSHAK KUBAT)


arşiv HABER ARŞİVİ
BİTLİS HABER13 YORUM KURALLARI
Haber İhbarı
Bitlis Nöbetçi Eczaneleri
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat


Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Siteadi harici linklerin sorumluluğunu almaz.