Losev

Şerefname ve Şerafxanê Bedlisî

A
a

Şerefname -Kadim Kürdistan Tarihi, Bitlis emiri Mir Şerefxhan tarafından yazılmış, eski dönemlerden MÖ 1597'ye kadar Kürt hanedan ve emirliklerinin tarih ve serüvenlerini anlatan bir kitaptır.

Mir Şerefxan'ın babası Mir Şemseddin, ulame ile arasında çıkan bazı olaylardan dolayı 1536-37 yılında Osmanlı Sultanı tarafından Bitlis Emirliği'nden alınır ve 600-700 Bitlisli aile ile birlikte Safevi topraklarına göçer, Şah Tahmasp'ın sarayına gider. Qum şehrine yerleştirilen Mir Şemseddin, Şah Tahmasp tarafından şah ve sultanlara gösterilen bir saygı görür, kendisine büyük hürmet gösterilir ve burada evlenir. Bu evlilikten 1543 yılında Mir Şerefxan dünyaya gelir. Mir Şerefxan eğitimini Şah Tahmasp'ın sarayında şahın çoçukları ile birlikte alır. Çok farklı dersler görür, ki bu derslerden en ilgisini çekenler nakkaşlık ve resim dersleri olur. Birçok İran vilayetinde valilik yapar ve Safevilerin yönetim sürecinde bulunur. 
 
İran'dayken, Kürtlerin de tarihinin olduğu, Kürt hanedan ve emirliklerinin serüvenleri ve olayları kaybolmasın hissi ve halet-i ruhiyesi ile bunlar hakkında bilgi toplamaya başlar. Sonra, 1579 yılında Hüsrev Paşa aracılığı ile, Osmanlı sultanı Murat tarafından kendisine Kürdistan Beylerbeyliği verilir ve kendisiyle beraber olan Bitlisli ailelerle birlikte Bitlis'e döner. Bu dönüşten sonra, Şerefname'nin yazımına başlar ve 1597 yılında (Hicri 1005) Şerefname'nin birinci cildini tamamlar. 
 
Yazmaya başlamadan önce, üzerine yazacağı konuların planını yapar ve çalışmalarını buna göre sürdürür. Bu plan, kendileri hakkında yazı yazılan aile ve emirliklerin idari durumları ve hakimiyetlerine göre yapılmıştır. Bu aile ve emirlikleri 3 bölüme, tüm kitabı da 4 bölüme ayırır. Bu bölümler de kendi içinde alt bölümlere ayrılmaktadır. Şerefxan diyor ki: "Birinci bölüm saltanat ve bağımsızlık bayrağını taşımış ve tarihçilerin hükümdar mertebesinde saydıkları Kürdistan beylerinin serüvenleri hakkındadır." İkinci bölüm için de şöyle diyor: "İkinci bölüm, her ne kadar tam bir bağımsızlık seviyesine ulaşmamış olsalar da, kendileri de kendilerini hükümdar olarak adlandırmamış, fakat özgürlük ve bağımsızlık merhalesinde bazıları kendi adlarına sikke bastıracak seviyeye ulaşmış Kürdistan beyleri hakkındadır." Üçüncü bölüm için de şunlar söyleniyor: "Diğer bazı Kürdistan bey ve emirleri hakkındadır." Son bölüm olan dördüncü bölümde de kendi atalarının Bitlis emirliği hakkında yazmıştır. Şerefxan, Kürdistan coğrafyasının sınırını çizen ve açık bir şekilde ifade eden ilk kişidir. Yine açık bir şekilde Kürt cemaati, hissi ve halet-i ruhiyesinden basheden ilk kişidir. 
 
Şerefxan, Şah Tahmasp'ın sarayında nakkaşlık eğitimi aldığı için, Şerefname'yi yazdığında, bazı olaylar hakkında yazılı bilgiler yerine bu konuların işlendiği sayfalarda olayları minyatür olarak tasvir ve izah etmiştir. Bu yüzden, Şerefname'nin birinci cildinde 20 ve Osmanlı, İran ve Turan tarihlerinin ele alındığı ikinci cildinde Osmanlı tarihi hakkında 4 minyatür tablo yer almaktadır. Bu tablolardan her biri tarihi bir olayı betimlemektedir. Ustalıkla yapılmış bu tablolar örnekleri içinde tek olmakla birlikte, önem ve değerleri açısından da övgü ve takdire şayandır. Bu minyatürler, Şerefxan'ın kendisi tarafından yazılmış Şerefname'nin birinci nüshasında yer almakdır. Bu nüsha da Oxford Üniversitesi Bodleian Kütüphanesindedir. Kütüphane de kitabın önemi hakkında şunları not düşmüş: "Eldeki bu nüsha Şerefxan'ın kendi el yazısı sayesinde tamamlanmış olan Şerefname'nin en heybetli nüshasıdır..." 
 
Bedlîsî'nin 400 yıl önce çizdiği minyatürler Diyarbakır'da gün yüzüne çıktı 
 
Bitlis hükümdarı Şerefxanê Bedlîsî "Şerefname" adlı eserini 1597 tarihinde Farsça diliyle yazar, bitirir. Şimdiye kadar Kürt beyleri, beylikleri, tarihine ilişkin en önemli özgün kaynaklardan biri olan "Şerefname", Kürtlerin klasikleri arasında yer alıyor. Şerefxanê Bedlîsî kitap yazım sürecinde, kimi olayları minyatür resimlerle anlatarak, bu minyatürleri kitapta yayımlamış. Avesta Yayınları şimdi Ziya Avcı'nın çevirisiyle "Şerefname"yi biri özel olmak üzere iki ayrı baskıyla Kürtçe okuyuculara ulaştırdı. 
 
Avesta Yayınları "Şerefname"yi yayınlamakla birlikte, Şerefxanê Bedlîsî'nin minyatürlerinden oluşan bir sergi düzenledi. 9 Kasımda Diyarbakır Sanat Merkezinde açılan sergiden önce, "Şerefxanê Bedlîsî ve Şerefname; Bir kitabın öyküsü" adlı söyleşi düzenlendi. Avesta Yayınları sahibi Abdullah Keskin'in moderatörlüğünü yaptığı söyleşiye, kitabı Kürtçeye çeviren Ziya Avcı ile araştırmacı Kadri Yıldırım "Şerefname" üzerine görüşlerini dile getirdiler. İlginin büyük olduğu söyleşide, Kadri Yıldırımı, Şerefname'nin yazılış amacı ve tarihi hakkında bilgi verdi. 
 
Yıldırım, Şerefxanê Bedlisin'in "Kürt tarihinin kaybolmaması için ben Şerefname'yi yazdım" sözlerini Şerefname'yi yazma amacını dile getirdi 
 
Şerefname'yi Kürtçeye çeviren çevirmen Ziya Avcı ise, Şerefxan'ın milli bir ruhla Şerefname'yi yazdığını ifade eden Avcı, Şerefxan'ın Kürt coğrafyasının sınırlarını çizen ve Kürt dili lehçelerini belirleyen ilk kişi olduğunu ifade etti. 
 
Şerefname'nin ilk olarak Farsça yazıldığını dile getiren Avcı, daha sonra birçok dile çevrildiğini söyledi. Şerefname'nin aslının Londra'da bir üniversitede tutulduğunu söyleyen Avcı, Şerefname'nin Londra'da çok iyi korunduğunu belirtti. 
 
Söyleşiden sonra Şerefxanê Bedlisi'nin kendi çizdiği minyatürlerin sergisi açıldı. 30'a yakın minyatürün yer aldığı sergi, 16 yüzyıldan kalan Kürdi eserleri izleyenlere sunuyor.
 
Şerefname Türkçeye yanlış çevirildi

Diyarbakır Sanat Merkezi'nde Şerefxan ve Şerefname'nin anlatıldığı söyleşide konuşmacı olarak katılan Şerefname'nin Kürtçe çevirmeni Ziya Avcı, Şerefname'nin milli bir ruhla yazıldığını ifade ederek, Türk Devleti tarafından yapılan Türkçe çevirinin doğruyu yansıtmadığını söyledi. Diyarbakır Sanat Merkezi'nde 'Şerefname ve Şerafxanê Bedlisî' üzerine söyleşi düzenlendi. Söyleşiye Şerefname'nin Kürtçe çevirisini yapan Ziya Avcı ile Kadri Yıldırım konuşmacı olarak katıldı. Şerefnamenin çevrildiği dillerden pek çok kitap ile Şerefxan ve Şerefxan'ın yaşamı üzerine yapılan minyatürlerin de sergilendiği söyleşiye ilgi büyüktü.

Şerafname'nin yazılış serüvenine ilişkin bilgi veren Ziya Avcı, Şerefxan'ın Şerefname'yi yazma amacının Kürt tarihini kayıt altına almak istemesi olduğunu söyledi. Şerefxan'ın milli bir ruhla Şerefname'yi yazdığını ifade eden Avcı, Şerefxan'ın Kürt coğrafyasının sınırlarını çizen ve Kürt dili lehçelerini belirleyen ilk kişi olduğunu ifade etti. Şerefname'nin ilk olarak Farsça ile yazıldığını dile getiren Avcı, daha sonra bir çok dile çevrildiğini söyledi. Şerefname'nin aslının Londra'da bir üniversitede tutulduğunu söyleyen Avcı, Şerefname'nin Londra'da çok iyi korunduğunu söyledi.

Şerefname'nin Türk Devleti tarafından Türkçe'ye de çevrildiğini dile getiren Avcı, bu çevirinin doğru olmadığını ileri sürdü. Söyleşide Şerefname'nin yazılış amacı ve tarihi hakkında bilgi veren Kadri Yıldırım, Şerefxan'ın Şerefname'yi yazma amacının Kürt tarihinin kaybolmasının önüne geçmek olduğunu söyledi. Yıldırım Şerefxan'ın Şerefname'yi yazma amacını kendi ağzıyla "Kürt tarihinin kaybolmaması için ben Şerefname'yi yazdım" sözleriyle aktardı.

Bunlar da İlginizi Çekebilir
arşiv HABER ARŞİVİ
BİTLİS HABER13 YORUM KURALLARI
Haber İhbarı
Bitlis Nöbetçi Eczaneleri
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat


Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Siteadi harici linklerin sorumluluğunu almaz.