Son yıllarda dünyada, İslam aleminde ve yaşadığımız bu coğrafyaya baktığımızda, Allah’ın gönderdiği mesajları anlayıp bu mesajlarla yolumuzu aydınlatmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımızın olduğunu görebiliriz.
Biz Müslümanların özüne dönebilmesi, birbirine yol olabilmeleri için, iç muhasebe yapıp, kendi içinde bir hicret yolculuğuna çıkması ve bu yolculuğunun sonunda da herkesin kendi hatalarıyla yüzleşmesi ve bu hatalardan da ciddi anlamda geri adım atması gerekir. Çünkü sahip olduğumuz değerlerin elimizden kayıp gittiğini ve kaybolan değerlerle değersiz toplumların meydana geldiğini çok rahat görebilmekteyiz.
Kişisel menfaatlere yönelen, herkesin bir köşede ferdi olarak yaşadığı, kendi menfaatleri uğruna başka hayatları rahatça heba eden insanların sayısı azımsanmayacak kadar çoğaldı maalesef. İşin en kötü tarafı da toplumun bu kötü gidişatına dur diyen kimselerin yokluğudur. Uğraşan varsa da sesleri çok kısık, neredeyse hiç çıkmamaktadır.
Günümüzde herkesin her şeyden ve herkesten şikayetçi olduğu fakat kendi hatalarının farkında olmadığı ya da olmak istemediğini görmekteyiz. Şikayet eden çok fakat düzelten yok. Yüce Allah, "İçinizde hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.’’ (Ali İmran Suresi 104. Ayet) buyurarak, toplumların düzelmesinin yine toplumların kendi elleriyle olduğunu belirtiyor.
İşe bunun için hiç vakit kaybetmeden, toplumların bilinçlenmeye, toplumu da bilinçlendirecek önderlere ihtiyacı vardır. Gerek devlet mekanizmaları, gerekse din adamları, STK’lar, eğitimciler, yazarlar taşın altına elini koyup kaybettiğimiz değerlerin kazanılması için ciddi anlamda emek sarf etmelidir. Her şeyin bilinçle yapılıp yaşandığı, ahlak ve erdemin ön plana çıktığı kaliteli bir toplum meydana getirilmelidir.
Ayet: İnsanların kendi elleriyle yaptıkları yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah (dönüş yapsınlar diye) işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor. De ki: ‘’ Yeryüzünde dolaşın da, daha öncekilerin akıbeti nasıl olmuş ibretle bakın’’! ( Rum suresi 41-42. ayetler)