Muş Şehri ve Coğrafi Konumu
Muş şehri, Muş ilinin batısında yer alır ve tarihsel olarak kalenin etrafında şekillenmiştir. Kent, Çavuş Dağı'nın kuzeydoğu eteklerine kurulmuştur. Muş Ovası'na doğru uzanan bu şehirde eski ve yeni bölgeler arasında 200 metrelik bir yükseklik farkı bulunmaktadır. Muş, lalesi ve üzümü ile ünlüdür ve aynı zamanda Malazgirt Savaşı'nın ve Alparslan'ın adıyla özdeşleşmiştir.
Tarihçe
Muş'un tarihçesi oldukça zengindir. Asur kaynaklarına göre, Muş yöresi M.Ö. 13. yüzyılda Urartulara bağlı Nairi ülkesinin sınırları içindeydi. Daha sonra bu bölge sırasıyla İskit, Med, Pers, Makedon, Selevkos, Roma, Part, Arsakes ve Bizans yönetiminde kaldı. Bu süreçte birçok kez el değiştirdi ve farklı imparatorlukların etkisi altına girdi.
Moğol ve Timur istilalarının ardından Karakoyunlu ve Akkoyunlu egemenliğine giren şehir, Safevilerin hakimiyetindeyken 1514 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na katıldı. Osmanlı döneminde nüfusun çoğunluğunu Ermeniler oluşturuyordu.
1916-1917 yıllarında Ruslar ve Ermenilerin nüfuz bölgesi olan Muş, Ermeni tehciri sırasında önemli bir rol oynadı. Kurtuluş Savaşı döneminde Hallo Ayaklanması yaşandı. Bu olayların ardından 1924 yılında Muş il merkezi oldu ve 1929'da yeniden il merkezi haline getirildi.
Nüfus
Muş şehri tarihsel olarak Ermeni nüfusunun yoğun olduğu bir bölgeydi. 1893 yılında Osmanlı nüfus sayımına göre Muş Sancağı'nda yaşayanların çoğunluğunu Ermeniler oluşturuyordu. Ancak, zamanla nüfus değişiklikleri yaşandı ve şehrin demografisi evrildi.
Muş şehri, 1950'lerden itibaren hızla nüfus artışı yaşadı. Göçler, özellikle ilçelerden ve özellikle Varto'dan gelenler, bu hızlı nüfus artışının temel nedeniydi. 2007 yılında nüfusun 70 bine yaklaştığı görüldü. Şehirde çoğunlukla Kürt kökenli nüfus bulunurken, Türkler, Araplar ve Sünni Zazalar da önemli birer topluluk oluşturur.
Muş, zengin tarihi mirası ve çeşitli etnik grupları barındıran nüfusuyla dikkat çeken bir il merkezi olarak önemini sürdürmektedir.