Durer yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi; söylediği şarkıları ile herkesimden insanın gönlünde taht kuran, büyük sanat adamı merhum Ahmet Kaya'yı ölümünün 14. Yıl dönümünde yüreklerimiz buruk ve tarifsiz bir özlem içerisinde anıyoruz.
Ahmet Kaya, 10 Şubat 1999'da Magazin Gazetecileri Derneği'nin Princes Otel kongre salonunda düzenlenen ödül töreninde yılın en iyi sanatçısı ödülünü alırken yaptığı konuşmasında; ben bu ödül için İnsan Hakları Derneği'ne, Cumartesi Annelerine, tüm basın emekçileri ve tüm Türkiye halkına teşekkür ediyorum. Demişti. Kaya sözlerinin devamında; şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayınlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayınlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını da biliyorum. Demesi üzerine davetlilerin bir kısmı tepki gösterip, küfür etmeye ve kendisine çatal, kaşık fırlatmaya başlamışlar, Magazin Gazetecileri Derneği görevlileri kongre salonundan Ahmet Kaya'yı olağan dışı koşullarda dışarıya çıkartmışlardı.
Bu geceyi müteakip hakkındaki yargılamalar ve aldığı cezalar dolayısı ile Türkiye'den ayrılıp Paris'e yerleşen Kaya, 16 Kasım 2000 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Ahmet Kaya'nın kabri halen Paris'in Perre Lachaise Mezarlığında yer almaktadır.
Serdar Durer sözlerine devamla; utanç vesikalarının cirit attığı ülkemizde, Ahmet Kaya gibi bir onur ve haysiyet abidesini kaybetmiş olmanın tarifsiz hüznünü sadece ölüm yıl dönümlerinde değil her vakit yaşıyoruz.
Merhum Ahmet Kaya'yı rahmet ve minnetle anıyoruz. Mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Dedi.
