Norşîn Tavşani ile Çağliyan'e Düşen Geçi

Tarih: 1 Şubat 2016 09:30
Norşîn Tavşani ile Çağliyan'e Düşen Geçi

Bitlis’in mizahi kişiliklerinden ünlü Yılmaz Akgün ağabey, kendine özgü ifadesi ve tamamen Bitlis şivesi ile naklediyor 2 hoş anısını.

Kulak veriyoruz biz de ona: 
  Bitlis’teken bi gün rahmetloh Nüri Mermut, didiki:
-Yılmaz, tez arebeyi geto. Norşîn’e gidecoh. 
-Temam abi, didım. 
-Mevsim kış, hava tabi buz kimi. Rehva’de kardan, tipidan, göz gözi görmî. Ama bi kere de düşmişoh yole. Papşîn düzınde man:
-Arebeyi kinare çek. Teybi iyice aş. Özümıze karın yağışıni seyredah, didi. 
-Sen delüsen? Bu sisli, karli hevade olur mi? Erhede yol sıpren kar makinesi var. O vırmezse, gelen vırer, giden vırer, didım. 
  Men direksiyoni zatan kırmişem Norşîn’e. Yoller yaribiçoh kapali. Yani zornan gidiroh.  
  Gide gide bi bahtım. Norşîn’ın ışıhleri göründi. Ama gina de 7-8 km yolumız var. Nüri abi bu sefer döndi. Man didiki:
-Yılmaz dön bırdan. Gidah Tatvan’e.
-Cehneme gidah. Bıreye kade gelmişem. Sen adem ünetisen? didım. Men gina devam ettım yole. Az sore bi bahtım ögümde bi tavşan gidi. Hem de sağli solli, dans ede ede. Birez gaze bastım. U de ne? Kaldi arebenın altınde!! 
 -Arebeyi dırdırdım. Yindım eşaği. Bahtım heyvan çırpıni. Tıttım kulağıni. Piçağım yohki kesem namıssızi. Didımki:
 -Nüri abi, sende piçah var mi? 
  Ne dise begenürsız? 
 -Mende dabançe var, verem mi? 
  Epey güldoh. O an bızi gören devriye cendermeleri feneri gözımıze tıte tıte geldile yanımıze.  
  Unnerdan aldoğım asker piçağinan bunun başıni hama kestım. Tabi başi de kaldi ıstınde.  
  Avi attım bagace. Nüri abi birdan keflendi:
 -Yılmazo, uni yarın güzel bi kebap yap. Ötırıp yiyah, didi. 
  Neyse, bız eve döndoh. Rahmetli kaynenem de bızdedo. Une şitlenerah (övünerek) didımki: 
 -Ane, gelırken yolde bi tavşan vırdım (??)
 -Al, hama karloğe göm. Birez kanıni versın. Sore pişirıp yiyah, kimse görıp düymedan. 
  Saat gecenin 2’si. Kafeyi vırıp yattım. Sabahnan kahtım. Bi bahtımki kaynenem başıme tikılmiş. Man sori:
 -Oğıl, o nedo allahisen getırmisen? 
 -Tavşaaaan!! didım. Bi kahkaha atti. Didiki:
 -Ula, sen tavşannan pişigi ayıremisen?
 -Bahem ane, didim. Aiiyyyy, bi de ne görem? 
   Bu bembeyaz iffah bi pişikdo (beyaz küçük bir kedi) O gece karennoğunde, cendermenın piçağıni, men bu zavallinın boynıne vırmemiş miyem? 
   Evdekiler heppi güldüle ıstıme. Men de çoh güldım özüme. 
   Çarsiye geldoğımde meseleyi Nüri abiye de annettım. Ama gel de inandır herıfi. Heş inano: 
 -Vay namıssız!! Niyetın var tavşani tek başan yiyesen heee!! 
 -Adem kandirisen? Sen şimdi uni yimedın hıhhhhh, didi. 
   Söylene söylene de getti yanımdan… 
   Yılmaz ağabey bu yaşanmış öykünün devamını başka bir gün gene keyifle naklediyordu: 
   Bitlıs’te “Beyoğli” lokantesıni çalıştırdoğım zemannerdi. Köçerler koyın, geçi sürilerıni ancah geceleyın geçürırlerdi şehırdan. Bi tene geçi u are düşmiş bızım çağliyanın bahçesıne.  
   Sabahdan şorbeleri yapmah içın geldoğımde şegırt (çırak) didiki: 
  -Bi geçi var bahçede. Herhal, dınegünnan düşmiş bu. Ne yapah? 
   Didımki:
  -Kassap Ziyo’ye telefon aş. Gelsın, kessın. Bişirah edah kavırme. 
   Neyse, Ziyo geldı. Kesti. Kelle mellesıni, derisıni heppı verdım özüne. Geçiyi de doğredım kudum ocağe. U gün bolce bi kavırme yaptoh. Hem yidoh hem de sattoh. Ama sız esas filme bahın şindi: 
   Rahmetloh Nüri Mermut oleni biteni görmiş tabi. Tikenımız de karşi karşiye. 
   Tam övle servisi başledi. Birez satış yaptoh. Sore oğlani gönderdi vala bu:
  -Ne var ula? didım 
  -Abi, Nüri abi 4 porsiyon kavırme istiyi, didi. Men birez şüpelendım tabahlerı doldurende.   
   Elım getmi. Neyse verdım getti. 1 saet sore boşler geldi. Peki paresi? Pare gelmedi tabi. Abi “temam” didım. İkinci gün oldi. Tam övle servisınde haber göndermiş: 
  “2 tene birer biçoh kavırme daha”. Allah allah “şindi ne yapem?” diye düşündım. Eee esnafloğume de yakıştıremedım. Gina yolledım. Boşler geldi. Pare gina yoh.
  -Oğlım hani pare? 
  -Abi, vala pare vermedi, diyi. 
   Bız unnan çoh işli dişlidoh. Ele şake ederdohki millet yerlere yaterdi. Neyse, mejburi men gettım paremın peşıne. Bu meni görır görmez basti kahkaheyi, taa gözlerınnan süler ahınceye kade. (Men içimnan didım vala,“temam”. Bu bızım kavırmelere süyi çekti.) 
   -Ne gülisen? Yimah parelerıni vi gidem. İşım var. Dalğe geşme, didım.
    Bu ne dise iyido?
   -Seni gidi or… oğli. Norşîn’de tavşani pişik diye tıttın kuyledın (gömdün) 
   -Men de inandım (??) 
   -Niyetın var kocce bi geçiyi gina öz başan yiyesen hee, gavvvet, diyende yazihanedeki bıttın millet kopti getti kur’anıme…
    

https://www.bitlishaber13.net/makaleprint/nors-n-tavsani-ile-cagliyan-e-dusen-geci.html