Kanlı siyaset ve savaşı
Tarih: 31 Mart 2016
22:43
Gözyaşı, kan ve şiddet. Son günlerde kulaklarımıza aşina olan bu kelimeler, maalesef ki daha çok çınlamaya devam edecektir. Bu kelimelerin ardındaki derin mana ve durumu idrak etmeden, günü birlik hayatını idame edenler bunlardan mesul olacaktır.
Patlayan bombalar ve bunun sosyolojik travmalarını, çözümlemeden, derin fikir analizleri yapmadan; Ancak, kınama ile geçip duracağızdır. Bu duruma sebebiyet verenler ile durumun vahametinden, rant elde edenler, hakikatin pençesinden asla kurtulamayacaklardır.
Hem bölgesel hem de küresel anlamda ki terör. Parçalara ayrılmış, bir bütünü ifade etmektedir. Bu bütün: Oyunun içerisinde oyun ve teslimiyeti kabul gören bir, gelgit pozisyonunu ifade etmektedir.
Sonuna kadar savaş ve sonuna kadar devam ile bu pozisyonları alanlar, siyasi ve akıl dışı hareketlerle asla muktedir olamayacaklarını bilmekteler. Her zaman savaşın başlangıcı olduğu gibi barışın da başlangıcı olduğunu bilmemizde yarar vardır.
Suriye’de ki savaşın gerçek bir çözümleme içerisine girmeden, gerçek bir rahatlamanın imkânsız olduğunu bilmemiz gerekir. Zira: Konjonktür buna el verdiği sürece bu süreç oluşacaktır.
Kimin, nerede, ne yaptığı ve ya niçin yaptığı, olan her durumun müsebbibi, başkalarını göstererek kendimizi sıyırdığımızı sanabiliriz. Lakin hiçte durum böyle olmayacaktır. Bu durumlar karşısında, önemli olan, bizim ne yaptığımızdır, ne yapacağımızdır. Bakınız bundan sonra ne yapabiliriz?...
Akan kanı, talan edilen, yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynakları, maalesef Batı dünyasını hiç ilgilendirmedi. Karşı oldukları terörist ve terörizm değil, terörizmin kendi topraklarını, şehirlerini, faaliyet alanı olarak kullanmasına karşılar.
Bir şehirde bir yerde yangın varsa oradakilere düşen hep birlikte o yangını söndürmek ve gerekli tedbirleri almaktır. Yangın her tarafı kaplamışken, tek başına evini, işyerini korumak akıl kârı değil ve korunamaz da.
Çözümü hep beraber, ya birlikte getiririz ya da birlikte yanan ateşte yanarız, tabi ki her şey konuşulmuyor, yazılamıyor. Zira her doğru, her yerde söylenmez denilir. Hayatı sosyal medya ve filmlerden zannedenler, koltuklarında tutunarak, başkaları sayesinde bir yere gelip, karınlarını şişirenler: Elbet ateşten paylarını alacaklardır…
Hem bölgesel hem de küresel anlamda ki terör. Parçalara ayrılmış, bir bütünü ifade etmektedir. Bu bütün: Oyunun içerisinde oyun ve teslimiyeti kabul gören bir, gelgit pozisyonunu ifade etmektedir.
Sonuna kadar savaş ve sonuna kadar devam ile bu pozisyonları alanlar, siyasi ve akıl dışı hareketlerle asla muktedir olamayacaklarını bilmekteler. Her zaman savaşın başlangıcı olduğu gibi barışın da başlangıcı olduğunu bilmemizde yarar vardır.
Suriye’de ki savaşın gerçek bir çözümleme içerisine girmeden, gerçek bir rahatlamanın imkânsız olduğunu bilmemiz gerekir. Zira: Konjonktür buna el verdiği sürece bu süreç oluşacaktır.
Kimin, nerede, ne yaptığı ve ya niçin yaptığı, olan her durumun müsebbibi, başkalarını göstererek kendimizi sıyırdığımızı sanabiliriz. Lakin hiçte durum böyle olmayacaktır. Bu durumlar karşısında, önemli olan, bizim ne yaptığımızdır, ne yapacağımızdır. Bakınız bundan sonra ne yapabiliriz?...
Akan kanı, talan edilen, yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynakları, maalesef Batı dünyasını hiç ilgilendirmedi. Karşı oldukları terörist ve terörizm değil, terörizmin kendi topraklarını, şehirlerini, faaliyet alanı olarak kullanmasına karşılar.
Bir şehirde bir yerde yangın varsa oradakilere düşen hep birlikte o yangını söndürmek ve gerekli tedbirleri almaktır. Yangın her tarafı kaplamışken, tek başına evini, işyerini korumak akıl kârı değil ve korunamaz da.
Çözümü hep beraber, ya birlikte getiririz ya da birlikte yanan ateşte yanarız, tabi ki her şey konuşulmuyor, yazılamıyor. Zira her doğru, her yerde söylenmez denilir. Hayatı sosyal medya ve filmlerden zannedenler, koltuklarında tutunarak, başkaları sayesinde bir yere gelip, karınlarını şişirenler: Elbet ateşten paylarını alacaklardır…
https://www.bitlishaber13.net/makaleprint/kanli-siyaset-ve-savasi.html