Orhan GÖKTAŞ

Orhan Göktaş 1969 doğumlu olup Ahlat Doğumludur. Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi mezunu olduğunu dile getiren Göktaş, Adana'da metal teknolojisi öğretmenliği yapmaktadır. BİDER (Bitlisliler Eğitim ve Kültür Derneği) başkanıdır.

VALİ BEY BENİM KIZIM SANA EMANET!

Devletin sorumluluklarından biri de eğitim vermektir. Eğitim insanlarda istenilen davranışların oluşturulması sürecidir. Siz gelecekte nasıl bir insan görmek istiyorsanız eğitiminizi ona göre vermek zorundasınız. Atalarımız ne güzel demiş; “ne ekersen onu biçersin.”

A
a

Seküler bir anlayışla verilen eğitimden “dindar nesil” yetişmesini beklemek, buğday ekilen tarladan mısır çıkmasını beklemek gibidir. Gerçi siyasi, ekonomik, sosyal açıdan seküler temellere oturan bir sistemde dindar nesil yetiştirmek için eğitim sistemi geliştirilebilir mi? bu da ayrı bir tartışma konusu.

İktidarların kendi dünya görüşüne göre tolumu dönüştürmek, şekillendirmek istemesi doğaldır. Eğer iktidarın dünya görüşü toplumun genel dünya görüşüyle çelişiyorsa o iktidar dayatmayla, zorbalıkla bunu yapmaya çalışacaktır. Yakın tarihimiz bunun örnekleriyle doludur. Hafızalarımız bu dayatmaların ve zorbalıkların izlerini hala taşıyor. Yok, eğer toplumun geneli iktidarın dünya görüşüne sempati ile yaklaşıyor onu beğeniyorsa o takdirde iktidar bundan güç alacak, hatta bunu bir vazife, toplumun taleplerini karşılama sorumluluğu olarak görecektir.

Eğer toplumun dönüşme, özüne dönme, tarihi ve kültürel değerlerine sahip çıkma, kaybetmiş olduğu moral değerlerini yeniden kazanma gibi talepleri varsa, hükümetin bu talepleri karşılaması gerekir. Bunun yolu da hiç şüphesiz eğitimden geçer. Sağlıklı bir eğitim anlayışı toplumu uzun vadede şekillendirecek ve her yönden istenilen seviyeye ulaştıracaktır.

Muhalefette olup, toplumu kendi dünya görüşüne göre şekillendirmeye çalışanlarda görüş ve düşüncelerini, hür bir şekilde ortaya koymalı, iktidarı eleştirmeli yapılanları veya yapılmak istenilenleri kendi bakış açılarıyla toplumla paylaşmalıdır. Muhalefetin kendisini ifade etme özgürlüğünün olmadığı bir yerde özgürlükten bahs edilemez.

Bir de art niyetli olup, görüş ve düşüncelerini normal yollarla topluma kabul ettirmeleri mümkün olmayan kesimler var. Bunlar terör, uyuşturucu, cinsellik ve benzeri gibi yolları kullanarak toplumda kendilerine taraftar toplamak ister. Bunlar, Marjinal düşüncelerini özellikle gençlerin duygularını istismar ederek onlara kabul ettirmeye çalışırlar.

Başka bir şehirde üniversite okusun diye ailesi tarafından gönderilen öğrenciler, toplumun geleceğini şekillendirecek insanlardır. Devletin bunlar üzerinde koruyucu tedbirler uygulaması normaldir. Genç nesiller yönlendirilmeye, manipüle edilmeye, zaaflarından faydalanılarak kullanılmaya en müsait olan kesimdir. Hele ailesinden uzaktaysa bu konuda tamamen korumasızdır.

Terör örgütlerinin ve marjinal gurupların da en rahat kullanabilecekleri kesim yine bu kesimdir. Ekonomik katkı sağlayarak, cinsel yönden istismar ederek, duygularına hitap ederek gençleri tuzaklarına düşürmek art niyetli kesimlerin uygulayacakları yöntemlerdir.

Öğrenci evlerinde kız ve erkeklerin bir arada yaşaması herhalde toplumuzun kabulleneceği bir durum değildir. Böyle evler yukarıda saydığım art niyetli kesimler için biçilmiş kaftandır. Devletin bu meseleyle ilgilenmesi kadar normal ne olabilir ki?

Bunun yanında, velilerde de kız öğrencilerimizin evlerine polis baskın yapacak ve onları karakola götürecek gibi endişelerin oluşması normaldir. Bu endişeleri gidermek de Başbakanımızın açıklamalarını emir telakki eden valilerimize düşmektedir.


arşiv HABER ARŞİVİ
BİTLİS HABER13 YORUM KURALLARI
Haber İhbarı
Bitlis Nöbetçi Eczaneleri
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat


Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Siteadi harici linklerin sorumluluğunu almaz.