DEM Bitlis Belediye

Orhan GÖKTAŞ

Orhan Göktaş 1969 doğumlu olup Ahlat Doğumludur. Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi mezunu olduğunu dile getiren Göktaş, Adana'da metal teknolojisi öğretmenliği yapmaktadır. BİDER (Bitlisliler Eğitim ve Kültür Derneği) başkanıdır.

İHVAN-İ MÜSLİMİN VE MISIR ÜZERİNE

A
a

Mısır’da Üstat Hasan el Benna öncülüğünde 1928’de kurulan İhvan-i Müslimin hareketi çağdaş İslami hareketlerin lokomotifidir.
 
Bu hareket Ümmet bilincine sahip “İttihad-ı İslam” düşüncesini benimsemiş bir harekettir. En bariz özelliği bir tebliğ, irşat, inşa hareketi olmasıdır, kendi halkına ve mısır yönetimine karşı asla şiddete başvurmamıştır ve bu yolu benimsememiştir.
 
1949 yılında üstat Hasan el Benna’nın Kral Faruk’un emriyle şehit edilmesine, ardından 1953 yılında Nasır yönetiminin ihanetine, Abdulkadir Udeh, Muhammed Fergali, Yusuf Talat, İbrahim Tayyib, Handevi Duveyr ve Mahmut Abdullatif gibi birçok seçkin İhvan öcüsünün şehit edilmesine, cemaatin yasadışı ilan edilmesine rağmen bu yola başvurmamıştır.
 
Seyyid Kutup gibi İslam aleminin iftihar vesilesi tutuklanıp ceza evine atıldığında Müslümanları şiddete değil tebliğ etmeye ve bunu yaparken de Kur’ani bir yol izlemeye davet eden “Yoldaki İşaretler” kitabını yazmıştır. Bu kitabı yazdığı için de arkadaşlarıyla beraber Nasır tarafından idam edilmiştir.
 
Dikkat edildiyse Mısır ordusunun yıllardır yaptığı zulüm ve son olarak da Muhammet Mursi’ye yaptığı darbeye rağmen meydanları dolduran milyonlar şiddet yerine ikna ve tebliğ metodundan vazgeçmemektedir.
 
İhvan, İngiliz ve Siyonist işgalcilere karşı verdikleri çok ciddi cihat tecrübesine rağmen Mısır halkına ve yönetimine karşı şiddete başvurmamıştır.
 
İhvan’ın tecrübelerinden yararlanan ve onun yöntemini benimseyen İslami hareketler şiddete başvurmadan tebliğ irşat faaliyetlerini yürütmüş devlet yönetimi elde edilecekse ancak halkın talebiyle elde edileceğine inanmışlardır.
 
Bugün Türkiye’de yönetimi elinde bulunduran Ak Parti’yi de bir Mili Görüş hareketi sayacak olursak Ak Parti’nin de yöntemi İhvan’ın yöntemidir diyebiliriz. Zira R. Tayyip Erdoğan’ın ve öncesinde rahmetli Necmettin Erbakan Hoca’nın başına gelen onca olaya rağmen şiddete başvurmamaları sabırla halkı yanlarına alma çabaları ortadadır.
 
Rahmetli İmam Humeyni tarafından yapılan İran İslam Devrimi de yine aynı çizgide ilerlemiş Şah rejiminin onca zulüm ve cinayetlerine rağmen İmam Humeyni şiddete başvurmamış ve halkı yanına alarak halk devrimi gerçekleştirmiştir.
 
Kanaatimce İhvan-i Müslim’inin bu yöntemi Peygamberi bir yöntemdir zira Peygamber (s.a.v) Mekke’de kendisine yapılan onca eziyete rağmen şiddete başvurmamış sabır ve sebatla halkı ikna yoluna gitmiş ve sonunda nihai zaferi elde etmiştir.
 
İhvan-i Müslim’in hareketinin kurucuları ve önderleri İslam âlimleridir. Kuruluşundan bu yana kopmalar olmuşsa bile bu geleneklerini devam ettirmiş olmaları onların bu çizgisini korumalarına yol açmıştır. Samimi İslam âlimlerinin kolaycı konjonktürel yol ve yöntemler yerine Kur ’ani ve Peygamberi yöntemleri benimsemeleri doğaldır.
 
Hasılı İslam’ın Müslümandan istediği Allah’ın dinini tebliğ etmektir. Bunu da “hikmet ve güzel öğütle” yapmasıdır İhvan da bu ilkeyi var oluş sebebi saymış ve bunu yapmıştır.
 
Kendisini İhvan-ı Müslim’inin bir parçası sayan ve dünyanın değişik yerlerinde faaliyet gösteren bazı hareketlerin şiddete başvurarak kendi halkına ve kendi ordusuna karşı silah kullanması iç savaş
 
çıkarması İhvan tarafından benimsenen bir tutum olmasa gerek. Bu hareketlerin İhvan’ın adını kullanıyor olması onun yöntemini kullandığı anlamına gelmiyor.
 
Çünkü şiddetin ve silahın olduğu yerde sağlıklı bir diyalog ve tebliğ faaliyetinin olması mümkün değidir. Silahla ve şiddetle elde edilen kazanımların da kalıcı olma ihtimali zayıftır. Ve bu hareketler dış müdahalelere ve manipülasyonlara açıktır.
 
Suriye’de direniş adı altında silaha sarılan guruplar İhvanın izlediği yöntemi izleseler daha sağlıklı bir sonuç elde edelerdi, diye düşünüyorum. Gerçi Suriye’de savaşan grupların bir kısmı Mısır’da darbe taraftarlığı yapmaktadır bu da onların neye ve kime hizmet ettikleri konusunda oldukça açık ipuçları vermektedir.
 
İslam İlahi bir din olduğuna göre onun tebliğ ve hareket metodu da İlahidir. Hasan el Benna ve Seyyid Kutup gibi İslam alimleri bunu bize göstermiştir. Tam da bu ara bu âlimlerin eserlerini okuma zamanıdır.
 
O zaman Mısır’da ve Suriye’de olanları daha iyi anlayabiliriz kanaatimce.
 
Vesselam…

arşiv HABER ARŞİVİ
BİTLİS HABER13 YORUM KURALLARI
Haber İhbarı
Bitlis Nöbetçi Eczaneleri
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat


Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Siteadi harici linklerin sorumluluğunu almaz.