DEM Bitlis Belediye

Gençlik ve Zaman

Modern çağımızda gençlik duygusu kendi kendisine yeter anlayışı ile hareket eden bir profili ile karşılaşmaktayız. Gençlik çevreden ve Google çöplüğünden aldığı doğru bilgilerle birlikte ayrıştıramadığı çöpleride beynine yükleyerek dışarıya atamayacak bir bilgi sarhoşluğu içersindedir.

A
a

Kendisini yeterli gördüğü için başkasına ihtiyacı yokmuş gibi beyne yüklediği çöpleri dışarı atamayarak çöplerle bir yaşam boyu yaşamaktadır. Gençlik gelecek ve güzelik sarhoşluğundadır. Gençliğe göre ömür uzun veya sonsuz gibi gelmektedir.
 
Gençlik kendi egosunu tatmin etme ve hayattan Tad alma duygusu ile yetişmektedir. Öyleki onbinlere varan bir üniversitenin Öğrencilerinin içinden toplumun sosyal yapısı ile ilgilenen veya dertlenen on tane öğrenci çıkmamaktadır. Öğrencilerin çoğunluğu ne varsa bu dünyadadır yaşar ve ölürüz bizi yok eden zamandır Der geçer.
 
İlahi kitaba göre insana zaman soruluyor; Ne kadar kaldınız Dünya'da diye !
 
Yarım gün veya yarım günden daha az olarak tarif ediliyor. Göründüğü gibi gençliğin ve Kuran- ı Kerimin tarifi arasında uçurumlar var. Bugün varsın yarın yoksun gibisin. Ey gençlik dünya senin umurunda değil, sen benliğin ve cesaretin ile yol alansın. Gençliğin tanımı sözcüklerde taze olarak geçsede tazeliğide ilk bahar gibi kısa ömürlüdür. Bu hayatın bir hediyesi de Gençler hayalleri ile ihtiyarlar anıları ile yaşar.
 
Buna rağmen Gençler her zaman yalnız yaşarlar. Gençler her zaman kendilerini kimsenin tam anlamadıklarını zannederler, gençler her zaman kullanıldıklarını düşünüyorlar, tek başına mücadele ediyorlar, ya direniyorlar yada bastırılıyorlar, zorla sokuldukları kimlik arayışları sonuçta onların hayallerini siliyor. Onlar oldukları gibi kabul edilmek istiyorlar, kendilerini koruyacak sosyal yardımdan ve destekten yoksun görüyorlar. Bizim ve gençliğin tek sahibi yani koruyan ve kollayan yaratan Rabbimizdir. Eğer  rabbimizle gençlik bağlantıda olmasa tümden zarar ederler. Putlara tapar beyine yanlış veya doğru Google çöplüğünden beyne bilgileri toplar ve ayıklayamazlar. Çünkü ayıklayacak  Kuran kriterini öğrenememiş ve öğretememişlerdir.
 
Bugün emperyal güçler sömürdükleri ülkelerde gençlerden ordular kurarak katliamları ve pis işlerini bu gençler üzerinden yapmaktadırlar. Amerika'nın Ortadoğu da kurduğu yüz binlere varan lejyoner ordusu bu gençlerden oluşmaktadır, Irak Savaşı'nda Amerika namına savaşan orduya bağlı yüz otuz bin Afrika'dan Ortadoğu'dan Araplardan Kürtlerden ve Türklerden oluşan lejyoner bir genç kesimi vardı. İşte gençliğe gereken önem verilmeyince sokaklarda büyüyen bu sınıftaki insana her türlü pis işleri yaptırılır. Bu nesil büyüdüğü ortamdan zor şartlardan geldiği için dönüp kendi toplumundan acımasızca öç alır. Tüm inançlı ve duyarlı insanlar olarak bunu önüne geçilmesi için gençleri bağrımıza basıp  ilahi nizamın ahlakına göre yetiştirmemiz gerekmektedir. Aksi taktirde özelde yaşadığı yere genelde ise tüm insanlığa zarar verir. İslami açıdan da tüm İslam ümmeti bundan sorumlu tutulur.
 
Bu gün batıda bir birbirlerinin kucağında yetişen gençliğin iğrenç görüntüsü toplumu tahrip etmektedir. Bu durum İslami olduğunu söyleyen devlet ve topraklara da sirayet etmektedir. 
İşte bunun sorumlusu başta Müslümanlar ve sorumluluk sahibi insanlardır. Bugünün gençliği; beyninde karşı cinslerin estetiği,seyrettiği dizilerin şatafatlı yaşam tarzları ve gelecekte köşe dönmek, mevki makam sahibi olma rüyaları ile büyümektedirler. İşte bunun tüm sorumlusu başta anne baba devlet ve İslami cemaat ve derneklerin tam görevlerini yapamamalarından kaynaklanmaktadır.
 
Gençliği ve yeni nesilleri Allah için, toplum için gelecek insanlık için bunu yapamasak yetişen nesiller önce kendi yaşadıkları alanları kangren ederler daha sonrada Yaşadıkları devleti ve toplumu kangren ederek yaşanamaz hale getirirler. Bundan da bataklıklardan beslenen iki ayaklılar dışında hiç kimse kazançlı çıkmaz. Onun için her yaratılanı yaratanın ilahi yaşam kılavuzu ile tanıştırılması gerekmektedir. Aksi takrirde çok çabuk geçen bu zamandan kazançlı çıkan olmaz.
 
Bundan dolayı ilahi mesaja kulak vermemiz gerekmektedir. Kehf süresinin 47. ayeti bizi kendimize getirerek zamana güvenmeyin buyuruyor.  "Onlara dünya hayatının örneğini ver: (Dünya hayatı), gökten indirdiğimiz yağmur gibidir ki, onun sebebiyle yeryüzünün bitkileri boy verip birbirine karışırlar. Fakat bütün bu canlılık sonunda rüzgârın savurduğu kuru bir çer çöpe döner. Allah, her şey üzerinde kudret sahibidir."

arşiv HABER ARŞİVİ
BİTLİS HABER13 YORUM KURALLARI
Haber İhbarı
Bitlis Nöbetçi Eczaneleri
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat


Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Siteadi harici linklerin sorumluluğunu almaz.