Özkan Kızılkaya kaleminden: İyileştirici dokunuş: Yapıcı Olmanın Topluma Olumlu Etkisi Valilik 15 günlük eylem ve etkinlik yasağı kaldırdı QUA Granite, Doğaya Sahip Çıkıyor Özkan Kızılkaya yazdı: Hoşgörü Siyaseti Mümkün Mü? Ahmet Yasin Aydemir masa tenisinde Türkiye şampiyonu oldu Ön Muhasebe Süreçleri Nelerdir? Türkiye’nin Kentsel Dönüşüm Sürecinde QUA Granite Gücü! Siyasetin Çok Küçük Yaşlara Kadar İnmesi: Bir Toplumsal Sorunun İzlerini Sürmek

Üye Girişi

Üye Ol

Bitlis

Güroymak

Tatvan

Ahlat

Adilcevaz

Hizan

Mutki

Bitlis Eren Üniversitesi

Güncel

Spor

DİĞER

Eğitim Okuyucudan Bölge Kültür Sanat Dünya Ekonomi Politika Teknoloji Kimdir ? Sağlık Yazarlar

Uyar Kaldır Web Tv Foto Galeri Yazarlar Firma Rehberi Seri İlan

18.04.2024 - Perşembe

Orhan GÖKTAŞ

Orhan Göktaş 1969 doğumlu olup Ahlat Doğumludur. Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi mezunu olduğunu dile getiren Göktaş, Adana'da metal teknolojisi öğretmenliği yapmaktadır. BİDER (Bitlisliler Eğitim ve Kültür Derneği) başkanıdır.

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

DİKTATÖRİZM YA DA KÜRESEL DÜNYA DÜZENİ

Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimseye diktatör denir. Bu tanım TDK’nin tanımı. Ben de acizane Türkçeye yeni bir kelime eklemek istiyorum “diktatörizm”.

Diktatörizm bir yönetim şeklidir. Bütün yetkileri kendi bünyesinde toplamış, iktidarının devamı için her yolun mübah olduğunu düşünen yönettiği toplumun özelliğine göre şekillenen bir sistemdir.

Yerine göre Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, Budist, demokrat, ateist, sosyalist, komünist, Protestan, Katolik, Ortodoks, Şii, Sünni, Selefi v.s olarak görülebilmekte, akla gelebilecek her türlü kalıba girebilmektedir.

Bu sistemin üç adet saç ayağı bulunmaktadır. Bunlar Kur’an-ı Kerim’in deyimi ile “Firavun, Karun ve Haman” dır.

Firavun; siyasi otoriteyi, Karun sermayeyi, Haman ise din adamlarını temsil etmektedir.

Bugün dünyayı yönetme iddiasında olan ve adına küresel sistem dedikleri sistem de diktatörizmdir. Bu sistemde;

Firavun: ABD tarafından temsil edilmektedir. Askeri ve siyasi gücü elinde bulundurarak adeta dünya halklarını yönetmeye kendinden daha layığını görmemektedir. Kendi sistemine uyan rejimleri dini, dili, ırkı, mezhebi, düşüncesi, yöntemi ne olursa olsun sonuna kadar desteklemekte elindeki haberleşme ağının gücüyle de onları kendi halklarına ve diğer halklara şirin göstermeye çalışmaktadır.

Karun; İsrail ya da Yahudi sermaye tarafından temsil edilmektedir. Ellerindeki ekonomik güçle ABD’yi (Firavunu) sonuna kadar desteklemektedir. Normal şartlarda dinleri faklı olmakla beraber ve kadim düşmanlıklarına rağmen birbirlerini çıkar ilişkisinden dolayı kutsamaktadırlar.

Haman: Suudi Arabistan ve Vatikan gibi dini merkezler tarafından temsil edilmektedir. Suudi Arabistan, müslümanların kutsal beldelerine çöreklenmiş, kendilerini “hadimül haremeyni şerifeyn” olarak adlandırıp meşrulaştırmaya çalışırken, Ümmetin malı olan Petro dolarları adeta ABD’ye(Firavuna) pompalamaktadır. Bir yandan da ABD’nin bir memuru gibi davranmaktadır. Vatikan’ın durumu da Suud’dan farlı değil kendilerine tahsis edilmiş sözde bir devletçikte adeta günlerini gün eden papalar ABD’nin(Firavunun) yaptığı zulme ses çıkarmak bir yana onlarda adeta bir memur gibi davranmaktadır.

Firavun, Karun, Haman üçlemesini rahmetli Ali Şeraiti “zor, zer, tezvir” olarak ortaya koymaktadır. Buna göre de yine;

Zor: ABD tarafından temsil edilmektedir ki silah, şiddet, zorbalık yoluyla toplumlar üzerinde baskı kurabilmektedir.

Zer: zer altın demektir. İsrail veya Yahudi iş adamları tarafından temsil edilmektedir.

Tezvir: aldatmak anlamına gelmektedir ki din adına toplumlar aldatılmaktadır. Yine burada Suud ve Vatikan gibi sözde dini merkezler tarafından temsil edilmektedirler.

Sonuç olarak; tarihin çöplüğüne gitmiş tüm zulüm sistemleri gibi ABD ve yandaşlarının kurduğu zulüm sistemi olan diktatörizm de tarihin çöplüğünde yerini alacaktır. Sırtını ABD ye dayamış yandaşlarıyla beraber tabi.

Ne mutlu o zulüm sistemini o çöplüğe göndermek için çalışanlara.

Vesselam…