Lise öğrencisi Ufuk Olcay’ın ilk eseri Nakiller yayınlandı

> Bitlis 6 Haziran 2016 00:08

Başından geçen anılarını kaleme alıp, sonra da kitap haline getiren Ufuk Olcay eserine Nakiller ismini verdi.

Görüştüğümüz Olcay şunları ifade etti; puan sistemine göre liselere yerleştirme yapıldığı için kısa süre içerisinde üç okul değiştirdim. Gittiğim her okulda öğretmenlerimizle, idarecilerimiz ve okulun personelleri ile, tabi birde öğrenci arkadaşlarımla çok güzel anlarımız oldu. Bu anların ölümsüzleşmesi için bu anları kaleme aldım ve anıya dönüştü. İnanıyorum ki önümüzdeki günlerde daha güzel eserler ortaya koyacağım. Hem tahsil hayatımı sürdürmek, hem de bir taraftan yazmak tabi kolay değil. Ancak sizi destekleyen birçok kişi etrafınızda olunca, bunların desteği, azim ve kararlılığınızla birleşince tabi başarıda kaçınılmaz oluyor.

Olcay sözlerine devamla; üzülerek ifade etmek isterim ki okumayan, araştırmayan bir toplumuz. Bu yüzden dedikodunun çok üst düzeyde olduğu bir toplum haline geldik. Tüm genç arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum; şairin tabiri ile, okumayan insan hiçbir menzile varamaz. Memleketimizin bu kadar geri kalmasının temelinde de okumamak geliyor. Okumaktan kastım tahsil değil, dünyayı ve olayları takip etmek, doğru analiz etmektir.

Bu çalışmamın vücut bulmasında emeği geçen başta arkadaşlarım olmak üzere, öğretmenlerime, idarecilerime, çalıştığım okullardaki okul personeline, abim Sefa ve Vefa beye, Anneme ve Babama çok teşekkür ediyorum. Yine imza günümde beni yalnız bırakmayanlara içtenlikle teşekkür ediyorum. Dedi.

İmza gününe katılan Beşminare Düşünce Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Durer’de şunları ifade etti; Henüz yaşı çok küçükken tanıdığım, öğretmenlik yaptığım Ufuk’la başlayan diyalogumuz, eski bir öğretmeninden ziyade, bir abi kardeş, bir arkadaş gibi her geçen gün daha da güçlenerek arttı. Ufuk’a öğretmenlik yaptığım vakit, Ufuk; yerinde duramayan, sürekli spor yapmak isteyen enerji dolu, takım arkadaşlarıyla birlikte sinerji dolu, dinamik bir yapıya sahipti. Ufuk’u ilk tanıdığımda ilkokul 4. Sınıfa gidiyordu. İlkokullar ayrılmadan önce, eğitim-öğretim süreleri beş yıl idi. O dönemler Beden Eğitimi Öğretmenleri 4. ve 5. Sınıflarında haftada iki saat derslerine giriyorlardı. Bitlis’e tayin olduğumda Bitlis Merkez Toki Ahmet Eren İlköğretim okuluna da haftada iki gün görevlendirilmiştim. Görev yaptığım süre içerisinde tanıdığım sadece Ufuk değil, birçok değerli öğrencilerimle, kardeşlerimle hala diyaloğum sürmekte olup, zaman zaman bir araya da gelmekteyiz. O günleri konuşur, benim komik anlarımın taklitleri yapılır, bende onların oyun içerisindeki ve okul içerisindeki komikliklerini anlatırım. Hele benim spor ahlakı üzerine nutuklarım, olimpizm ruhu üzerine konuşmalarım meşhurdur. Bu nostaljiler beni öğretmenliğe daha çok bağlar. Öğretmenliğin beni cezbeden en güzel yanı da rahatlıkla budur diyebilirim.

Hafta sonları eski öğrenci kardeşlerimle kıymalı ekmek muhabbetlerimiz, sabah avşoru programlarımız, halı saha maçlarımız, balık avına gitmeler, mahalle maçlarımız, benim yanımda iken daha içten gülüşleri bu meslekten soğuduğum zamanlarda bile, beni yeniden bağlamaya yetiyor. Sağ olun canlarım, kardeşlerim, arkadaşlarım, sağ ol Ufuk can…

Ufuk nakiller ismini verdiği eserinde, başından geçen bazı anılarını kaleme almış. Okuduğum kadarıyla diğer öğrenci kardeşlerimizi de, yazmaya teşvik edeceği kanısındayım. Başından geçen birbirinden güzel anıları, kendine has bir üslupta yazmış olup, muhtevasını da kıymetli görebileceğimiz bir çalışma olmuş. Bu başlangıç inanıyorum ki Ufuk’un ileriki yaşantısında da yeni eserler ortaya koyabilmesi için iyi bir temel olacaktır. Ufuk’un Amcası Serkan abi, Babası Necdet Abi, Abileri Sefa ile Vefa ve birçok yakınının benim yanımda çok ayrı bir yerleri var. Hepsine mutlu ve huzurlu, uzun bir ömür diliyorum.

Ufuk’u tebrik eder, başarılarının devamını dilerim. Şeklinde konuştu.