KCK'den Ramazan Mesajı

> Güncel 27 Haziran 2014 13:29

Yazılı bir mesaj yayınlanan KCK,İslam adına ağır suçlar işleyen Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) vahşetine dikkat çekti.

ANF'de yer alan habere göre KCK İnançlar ve Halklar Komitesnin mesajı şöyle: “İslam toplumları tarafından heyecanla beklenen ve İslam’ın beş şartından biri olan mübarek Ramazan Orucunu saygıyla karşılıyoruz. Tüm müminlerin, hem temel bir dini vecibenin gereğini yerine getirmek, hem de toplumda bozulan sosyal ve ekonomik dengelerin yeniden tesisine hizmet etmek gayesiyle ifa ettikleri bu değerli ibadetlerinin kabulünü Yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.

İslam dininin, müminleri her türlü şiddet ve kan dökmekten men ettiği Ramazan ayına, Irak ve Suriye başta olmak üzere, bölgemizde yaşanan büyük şiddet ve terör ortamında girmiş olmaktan büyük üzüntü duyuyoruz. İslam dini ve mezheplerinin istismar edilerek bu insanlık dışı terör ve vahşete alet edilmesini kınıyoruz. Yaşanan vahşet düzeyindeki terör asla ne İslam’la ne de insanlıkla bağdaştırılabilir. Aksine burada acımasızca katledilen İslam dini ve insanlıktır.

Tarihin bu topraklarda sıkça tanıklık ettiği gibi bir kez daha din, mezhep ve kültürel farklılıklar küresel ve bölgesel güç odaklarının siyasi ve ekonomik çıkar çatışmalarının örtüsü olarak kullanılmaktadır. Bu güç odakları tehlikeli bir biçimde, kendi çıkarları uğruna on milyonlarca Şii ve Sünni Müslüman’ı birbirlerinin karşısında mevzilendirmektedir. Oysa gerçekte Şiilik ve Sünnilik birbirlerinin karşıtı olarak ortaya çıkmamış, İslam gerçeğinin iki farklı telakkisi olarak doğmuştur. Ortaya çıktığı ilk dönemlerde her iki mezhep de, İslam’ı devlet ve iktidar amaçları doğrultusunda istismar eden Emevi ve Abbasilere karşı oluşmuş ve kurumsallaşmıştır. Her iki mezhebe mensup büyük âlimler bu iktidar odaklarının yozlaşmış egemenlik sistemlerine karşı birlikte ve omuz omuza mücadele etmişlerdir.

Daha sonraki dönemlerde ve bilhassa günümüzde her iki mezhep mensuplarının katliamlar yapacak düzeyde karşı karşıya getirilmeleri, bir İslami cihada değil, mezheplerin kendi kuruluş esaslarından ve özlerinden uzaklaştırılmış olmalarına karşılık gelmektedir. Devlet ve iktidar güçlerinin bu mezheplerin içerisine sızarak onları nüfuzları altına aldıklarını göstermektedir. Bu nedenle günümüzde karşılıklı olarak yaşanan mezhep kıyımlarına karşı verilecek en doğru mücadele, yeniden İslam ve mezhepleri gerçeğini anlamaktır. Bu gerçek anlaşıldığında görülecektir ki, kardeşler asıl düşmanı gözden kaçırıp birbirlerine yönelmişlerdir. İslam’ı sadece kendi çıkarları doğrultusunda kullanan münafıkların, İslami gerçekleri tahrif edişlerine aldanmışlardır.

Bazı iktidar odaklarının kirli ilişkilerine rağmen Kürdistan halkının bu kanlı kıyımın içerisine girmemesi, onlarca yıldır değerli âlimlerimizin halkımızın içerisinde geliştirdiği Demokratik İslam telakkisiyle bağlantılıdır. Bu telakkiyle hareket eden halkımız, somut olarak Rojava’da bu din istismarcılarına karşı her inançtan ve kültürden kardeşleriyle birlikte büyük bir mücadele vermiştir. Bu mücadelede kırılan İŞİD terörü kendisine güç devşirebilmek amacıyla Irak ve Güney Kürdistan’a yönelmiştir. Ancak halkımız ve hareketimiz burada da İŞİD terörüne karşı gerek zihni gerekse de fiili her türlü hazırlığı yapmıştır.

Irak ve Suriye başta olmak üzere bölgemizde yaşanan ve İslam diniyle mezheplerine mal edilmeye çalışılan bu kıyım ve katliamlara karşı etkin mücadele etmenin en temel yolu İslam gerçeğini yeniden ve kaynağından anlamaya çalışmak olacaktır. Mübarek Ramazan ayı vesilesiyle Şii, Sünni ve diğer tüm farklı İslami telakkileri paylaşan müminleri, İslam ve mezhepleri hakikatini yeniden tefekkür etmeye çağırıyor, bir kez daha ibadetlerinin kabulünü Yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.”