İlçe, güneyinde Karaçoban, Hınıs ve Malazgirt; doğusunda Eleşkirt ve Tutak; batısında Tekman ve Köprüköy; kuzeyinde ise Horasan ilçeleri ile komşudur. İlçenin M.Ö. III. yüzyılda medeniyetin kurulduğu Aras Nehri civarındaki tarihi kalıntılardan anlaşıldığı bilinmektedir. İlçenin adı, Selçuklu hükümdarı Alparslan'ın öncülerinden Bayraktar Han tarafından kurulduğu için Bayraktar olarak kalmıştır. Karayazı ilçesinde ise şu an hala Bayraktar adını taşıyan bir mahalle bulunmaktadır.
Osmanlı döneminde Bayraktar mahallesi, Hınıs Sancağı'na bağlı olarak kalmıştır. Cumhuriyet döneminde ise bu bölgenin özgün özellikleri ve ihtiyaçları göz önüne alınarak T.B.M.M tarafından ilçe statüsü kazandırılmıştır.
İklim
Karayazı, aynı zamanda Türkiye'nin en soğuk yerlerinden biridir. İlçede sert bir karasal iklim egemendir. Kar yağışları Ekim ayının sonlarına doğru başlar ve Mayıs sonuna kadar devam eder. Kar örtüsü ortalama 75 cm kalınlığındadır, ancak ilçe dışında bu kalınlık 150 cm'ye kadar çıkabilir. İlçede yılın 90 günü açık, 200 günü yarı bulutlu/bulutlu ve 75 günü kapalı bir hava ile geçmektedir. Yoğun kar yağışı alan bölge, bu nedenle çok verimli meralara sahiptir.
Tarihçe
Karayazı ilçesinin ismi "karla kaplı düzlük" anlamına gelen "kar yazı" sözcüğünden gelmektedir. İlçe, daha önce Pasinler'e bağlı bir köyken 1938 yılında ilçe statüsü kazanmıştır. İlçe merkezi, şu anda Köprüköy ilçesine bağlı olan Çullu mahallesinden daha önce Bayraktar olarak bilinmekteydi.
Karaayazı'nın tarihinde önemli kişiliklerden bazıları Dengbej Reso, Evdale Zeynike ve Kolağası Kerem Bey'dir. Kolağası Kerem Bey, Rus işgali döneminde aşiretiyle birlikte Ruslara karşı savaşmış ve onlara ağır kayıplar verdirmiştir. Ayrıca, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Erzurum'daki Azadi Kongresi'ne katılmış ve Şeyh Said İsyanı'nda lider kadroda yer almıştır. Dengbej Reso ise tüm Kürtler arasında tanınan bir dengbejdir.
Karayazı ilçesi, hem soğuk iklimi hem de tarihi önemi ile dikkat çeken bir yerleşim birimidir.