Filistin Esirler Cemiyeti Genel Müdürü Amjad Al-Najjar, 7 Ekim 2023'ten beri yürürlükte olan olağanüstü hal yasasının esirleri en temel insani ve tıbbi haklardan mahrum bıraktığını, siyonist rejim sözde Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in talimatıyla esirlere yönelik kasıtlı öldürme ve sistematik işkence politikası izlendiğini belirtti.
Al-Najjar, zindanlardaki revirlerin sembolik olduğunu, esirlerin açlık ve tedavi yoksunluğuyla ölüme terk edildiğini, savaşın başından bu yana zindanlarda şehit olan Filistinli esir sayısının 110'a ulaştığını bildirdi.
Amjad Al-Najjar, cezaevi idaresinin (IPS) esirlere yönelik tutumunun kasıtlı bir öldürme yöntemi haline geldiğini kaydetti.
Al-Najjar, zindanlarda görev yapan personelin çoğunun geçerli tıbbi sertifikasının bulunmadığını, bu kişilerin özel şirketler üzerinden belirli emirleri uygulamak için getirildiğini ifade etti.
Al-Najjar, revirlerin tedavi sunmak yerine, Kızılhaç gibi gözlemci kuruluşları yanıltmak amacıyla birer paravan olarak kullanıldığını söyledi.
Filistinli esir kurumlarının verilerine göre, savaş öncesindeki 20 yıllık süreçte toplam 9 can kaybı yaşanmışken, son 15 ayda bu sayının 110'u bulması sistematik katliam olarak değerlendiriliyor.
Al-Najjar, zindanlardaki tabloyu; kötü beslenme, tıbbi müdahale yoksunluğu ve günün her saati uygulanan fiziksel şiddet ile ölümün tüm rükünlerinin kasten tamamlandığı bir ortam olarak tanımladı.
Al-Najjar, bu can kayıplarının basit hastalıklarla açıklanamayacağını, Cenevre Sözleşmesi uyarınca işgalci gücün esirlerin sağlığından doğrudan sorumlu olduğunu vurgulayarak dünyaya müdahale çağrısı yaptı.




