Hür Dava Partisi (HÜDA PAR), 1930 yılında Van’ın Erciş ilçesindeki Zîlan Deresi’nde gerçekleşen ve binlerce kişinin yaşamını yitirdiği Zîlan Katliamı’nın 95’inci yıldönümünde yazılı açıklama yayımladı. HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı imzasıyla yayımlanan açıklamada, “Zîlan Katliamı ile yüzleşilmeli, mağdurlardan resmî olarak özür dilenmelidir” ifadelerine yer verildi.
Katliamın dönemin devlet politikalarının bir sonucu olarak gerçekleştiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Ferik Salih Omurtak komutasındaki 9. Kolordu tarafından yürütülen bu askerî harekât, dönemin hükümeti tarafından alınan 8692 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla başlatılmış; köyler yakılmış, mallara el konulmuş, kadın-çocuk demeden on binlerce insan acımasızca katledilmiştir. Cumhuriyet Gazetesi, 16 Temmuz 1930 tarihli nüshasında, bu vahşeti 'Zîlan Deresi ağzına kadar ceset dolmuştur' manşetiyle duyurmuş; katliam, dönemin devlet aklı tarafından 'başarı' olarak sunulmuştur."
Zîlan Katliamı'nın, Kürtlere yönelik inkâr ve asimilasyon politikalarının bir parçası olduğu vurgulanan açıklamada, "Lozan sonrası Kürtler bir bütün olarak yok sayılmış, 1924 Anayasası ile tekçilik esas alınmış, Şark Islahat Planı ile bu coğrafyada yaşayan halklar üzerinde baskı ve tahakküm hedeflenmiştir. Ne yazık ki Zîlan Katliamı'nın üzerinden 95 yıl geçmesine rağmen; katliamla ilgili hiçbir resmi özür dilenmemiş, mağdurların malları iade edilmemiş, arşivler açılmamış, her türlü hukuki girişim sonuçsuz bırakılmıştır." denildi.
Katliamın üzerinden geçen 95 yıla rağmen hiçbir resmi özrün dilenmediğine ve hukuki adım atılmadığına dikkat çekilen açıklamada şu çağrı yapıldı:
"Zîlan Katliamı başta olmak üzere, 1925-1950 döneminde yaşanan tüm hukuk dışı uygulamalar ve katliamlar açıklığa kavuşturulmalıdır. Devlet, Zîlan Katliamı ile yüzleşmeli, mağdurlardan resmî olarak özür dilemeli ve hakların iadesi yönünde somut adımlar atmalıdır. Cezasızlık zırhı kaldırılmalı, bu tür katliamları planlayan ve uygulayan zihniyetle yüzleşilmelidir. Arşivler açılmalı, hakikat komisyonları kurulmalı ve tarihsel adalet tecelli ettirilmelidir."
Açıklama şu cümleyle sona erdi:
"Zîlan'da hayatını yitiren tüm mazlumları rahmetle anıyor; insanlık vicdanı ve adalet adına, devlet yetkililerini bu tarihî sorumlulukla yüzleşmeye davet ediyoruz."