Eskiden Kangal'dan çıkan kervanlar veya kafileler, Alacahan'a, sonra Hasançelebioğlu Hanı'na, oradan Küllühan'a ve nihayetinde Hekimhan'a gelirdi. Malatya'ya gitmek isteyenler ise Hasani Patrik Hanı'na uğrayarak (şimdiki Fethiye'ye) geçip Yazıhan'dan Malatya'ya ulaşırlardı.

Hekimhan, bir ulaşım ağının içerisinde yer aldığı için konaklama ve geçiş için uygun bir bölge olarak değerlendirilmiş ve bu nedenle tarih boyunca önemli bir rol oynamıştır. Bu revizyon süreci, Köprülü Mehmet Paşa döneminde yapılan ve tüm Anadolu'yu kapsayan bir yol düzenlemesiyle uygun hale getirilmiştir. Ayrıca, IV. Mehmet'in Bağdat seferi sırasında yaptırdığı yol üzerinde bulunmasından dolayı, bu bölgedeki revizyonun bir sonucu olarak Hekimhan kurulmuş olabilir.

Hekimhan'ın tarihinde Selçuklular dönemi önemli bir yer tutar. Selçuklu Sultanı 1. İzzettin Keykavus döneminde, ilçenin en ünlü doktorlarından Malatyalı Ebu-l Hasan Ela-Şamas El Hekim Selim El-Malati'ye, Hekimhan'ın temelleri attırılmış ve bu nedenle halk arasında "Han-ı Hekim" yani "Hekimin Hanı" olarak anılmaya başlanmıştır.

Hekimhan'da bulunan Taşhan kervansarayı (Selçuklu döneminden), bir hamam ve bir camii gibi tarihi binalar, ilçenin zengin tarihini yansıtan önemli eserlerdir.

Coğrafya

Hekimhan'ın coğrafi özellikleri de dikkate değerdir. İlçenin en yüksek noktası, kuzeyinde yer alan Zurbahan Dağı'dır ve bu dağ 2091 metreye kadar yükselir.

Hekimhan'ın coğrafi yapısı göz önüne alındığında, bu ilçenin tarihi ve kültürel zenginlikleri ile birlikte doğal güzellikler sunan bir bölge olduğunu söyleyebiliriz.

Muhabir: GÜLİSTAN ÇELEBİ