Losev

HDP'den polis yasasına karşı demokrasi paketi teklifi

Videoyu Aç HDP'den polis yasasına karşı demokrasi paketi teklifi
A
a

Hükümetin meclis gündemine getirerek "çıkacaktır, çıkacaktır, çıkacaktır" diye ısrar ettiği Polis Kanunu'na karşı, HDP geniş bir demokratikleşme paketi sundu.

HDP Çözüm Süreci kapsamında kimi uluslararası sözleşmelerin kabul edilmesi ve ulusal mevzuatta bazı maddelerin değiştirilmesi için kapsamlı bir kanun teklifi verdi. HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü imzasıyla verilen önergede, demokratikleşmenin önündeki engellerin kaldırılmasının TBMM'nin görevi olduğuna dikkat çekilerek, meclisin darbeci komutanları vicdanen ve hukuken mahkûm edilmiş 12 Eylül askeri diktatörlüğünün Türkiye'ye dayattığı bu otoriter rejimi ve onun yasalarını sürdürmekten vazgeçip, taraf olunan uluslararası antlaşmalar ve sözleşmelerin tanımladığı ve güvenceye aldığı normlar istikametinde ülkeyi değiştirmesi gerektiğine işaret edildi. AKP hükümetinin uluslararası sözleşmeleri kabul etmemekte direndiğine dikkat çekilen teklifte, söz konusu teklifin verilme gerekçesi de şu görüşlerle dile getirildi: "Bu yasa tasarısının TBMM'ye sunulduğu günlerde 90 yıldır çözümsüz bırakılarak on binlerce yurttaşımızın hayatına mal olan katliamlara, sürgünlere, çatışmalara, isyanlara yol açan Kürt sorununun demokratik ve adil bir çözümü hedefiyle bir 'çözüm süreci' yürüyor. Sonunda varılacak çözümün yeni bir yaşamı, yeni toplumsal, kültürel ve siyasal ilişkileri ve buradan doğacak olan ortak yaşamı güvence altına alacak yeni bir yasal ve anayasal düzeni gerektireceği kuşkusuzdur. Bu tasarı bambaşka bir yasama süreci gerektirecek olan bu ihtiyacı ikameyi değil, "çatışma çözümü" için gerekli siyasal ve hukuki iklimin inşası bakımından elzem olduğu halde on yıllardır birbirini izleyen hükümetlerce ötelenen bazı temel düzenlemelerin gerçekleştirilmesini hedeflemektedir. 16 Temmuz 2014'te yürürlüğe giren 6551 sayılı 'Çözüm Yasası' hükümeti bu doğrultudaki önlemleri almakla yükümlü kılmıştır. Buna karşın, hükümetin yasanın çıkışını izleyen aylardaki yürütme ve yasama pratiği özgürlük-güvenlik dengesini güvenlik yönünde çökertmiş, geçtiğimiz ay TBMM'ye dayatılan 'iç güvenlik' paketiyle toplum bir polis devletinin inşası ihtimaliyle yüz yüze bırakılmıştır."
 
Teklifin gerekçesinde, söz konusu kanunun kabul edilmesi ve hayata geçirilmesiyle demokratik bir anayasa yapmaya gidecek süreçte, aynı zamanda bir "yol ve alan temizliği" anlamına geleceği belirtildi. Teklifin ilk bölümünde Türkiye'nin çekince koyduğu uluslararası sözleşmelerdeki çekinceleri kaldırması istenirken, ikinci bölümde ise siyasal örgütlenme özgürlüğü, toplantı ve gösteri özgürlüğü, ifade özgürlüğü önündeki yasal engellerin kaldırılması istendi. Ayrıca kanun teklifinde teklifin kabul edilmesinin reformlar yönünde bir başlangıç olacağı ve bu başlangıcın, barış ve çözüm sürecinin ilerletilmesi açısından güven inşasını sağlayıcı ilk adımlardan birini olacağı belirtildi.
 
HDP'nin sunduğu kanun tekliğinde Türkiye'nin AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, Doğa Ana Hakları Bildirgesi, Roma Statüsü gibi sözleşmelerin çekince konan maddelerdeki çekincelerin kaldırılması istendi. Önergede şu maddelerdeki çekincelerin kaldırılması istendi: 
 
BM Medeni ve ana-babaların veya -bazı durumlarda- yasal yoldan tayin edilmiş velilerin çocukları için, kamu makamlarınca kurulmuş okulların dışında Devletin koyduğu ya da onayladığı asgari eğitim standartlarına uygun diğer okulları seçme özgürlüğüne ve çocuklarına kendi İnançlarına uygun dinsel ve ahlaki eğitim verme serbestliklerine saygı göstermekle yükümlüdürler" maddesine konulan çekince, 
 
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin "Madde 17: Taraf Devletler, kitle İletişim araçlarının önemini kabul ederek, yayınlarda dil hakkının tanınması,
 
Madde 30: Soya, dine ya da dile dayalı azınlıkların ya da yerli halkların var olduğu Devletlerde, böyle bir azınlığa mensup olan ya da yerli halktan olan çocuk, ait olduğu azınlık topluluğunun diğer üyeleri ile birlikte kendi kültüründen yararlanma, kendi dinine İnanma ve uygulama ve kendi dilini kullanma hakkından yoksun bırakılamaz."
 
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 1 No'lu Ek Protokol'ün; "Madde 2: Eğitim hakkı: Hiç kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz. Devlet, eğitim ve öğretim alanında yükleneceği görevlerin yerine getirilmesinde, ana ve babanın bu eğitim ve öğretimin kendi dini ve felsefi inançlarına göre yapılmasını sağlama haklarına saygı gösterir." 
 
Maddeleri ile Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nın çekince konan;
 
*Yerel yönetimlere, kendilerini doğrudan doğruya ilgilendiren konularla ilgili planlama ve karar alma süreçleri içinde, olabildiği ölçüde, uygun bir zamanda ve biçimde danışılması konusu ile ilgili Şartın 4'üncü Maddesinin 6'ıncı Fıkrası,
 
*Yerel yönetimlerin yönetsel örgüt yapılarının kendilerince belirlenmesi ile ilgili 6'ıncı Maddesinin 1'inci Fıkrası,
 
*Seçimle gelinen görev yerlerinde bulunanların görevleriyle bağdaşmayacak işlev ve etkinliklerin yasayla ve temel tüzük ilkelerine göre belirlenmesi konusu ile ilgili 7'nci Maddesinin 3'üncü Fıkrası,
 
*Yönetsel denetime ancak yönetsel denetimle korunmak istenen yararlar ile orantılı olması durumunda izin verilmesi durumu ile ilgili 8'inci Maddesinin 3'üncü Fıkrası,
 
*Yerel yönetimlere kaynak sağlanmasında, hizmet maliyetindeki artışların olabildiğince hesaba katılması konusu ile ilgili 9'uncu Maddesinin 4'üncü Fıkrası,
 
*Dağıtılan kaynakların yerel yönetimlere verilmesinin nasıl yapılacağı konusunda kendilerine uygun biçimde danışılması ile ilgili 9'uncu maddenin 6'ıncı Fıkrası,
 
*Yapılacak mali yardımların, yerel yönetimlerin kendi politikalarını uygulama konusundaki temel özgürlüklerin ortadan kaldırılmamasına yönelik 9'uncu maddesinin 7'inci Fıkrası,
 
*Yerel yönetimlere, ortak çıkarlarının korunması ve geliştirilmesi için derneklere üye olma ve uluslararası birliklere katılma hakkının tanınması ile ilgili 10'uncu Maddesinin 2'nci Fıkrası,
 
*Yerel yönetimlere, başka ülkelerdeki yerel yönetimlerle işbirliği yapma hakkının tanınması konusu ile ilgili 10'uncu Maddesinin 3'üncü Fıkrası,
 
*Yerel yönetimlerin, kendilerine iç tüzük de tanınmış olan yetkileri serbestçe kullanabilmeleri ve özerk yerinden yönetim ilkesini koruyabilmeleri için yargı yollarına başvuru hakkının tanınması ile ilgili 11'inci Maddesi'ne konan çekincelerin kaldırılması istendi. 
 
Yine teklifte, ekolojik düzenlemeler anlamına gelecek, "Kyoto Protokolü ile Cochobamba Doğa Ana ve Yerli Hakları Bildirgesi"nin kabul edilmesi istendi.
 
Teklifin 3'üncü Maddesinde ise Türkiye'nin taraf olmayı taahhüt etmesine rağmen taraf olmadığı, "insanlığa karşı suçlar ile savaş suçlarının yargılanacağı Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) kurulmasını içeren Roma Statüsünün" kabul edilmesi istendi.
 
Teklifin devamında ise Siyasal Partiler Kanunu, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu değiştirilerek demokratik ölçülere kavuşturulması istendi.

Bunlar da İlginizi Çekebilir
arşiv HABER ARŞİVİ
BİTLİS HABER13 YORUM KURALLARI
Haber İhbarı
Bitlis Nöbetçi Eczaneleri
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat


Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Siteadi harici linklerin sorumluluğunu almaz.