İlçenin eski adı Henı'dır ve Zazacada "çeşme" anlamına gelir. İlçenin tarihi, antik dönemlere kadar uzanır ve bu tarihi zenginliği günümüzde hala hissedebilirsiniz.
Köken ve İnanç
Hani, Zaza halkının eski yerleşim yerlerinden biridir. İlçede İslam inancının izleri oldukça belirgindir. Özellikle Salıkaf, Cafer-i Tayyar Yatırı, Seyyid Bedrettin ve Dımıştad yatırı gibi ziyaret yerleri, bölgeye İslam'ın gelmeden önceki döneme aittir ve tarihi inançları yansıtır.
Tarihi Gelişim
Hani'nin tarihi kökenleri MÖ 8. yüzyıla kadar uzanır. Bu dönemde Urartu ve Asurlular arasında önemli çatışmalar yaşanmıştır. Daha sonra Nirbi halkının yerleşim yeri olan Hani, Bizans İmparatorluğu döneminde de önemini sürdürmüştür. 1875 yılında Palu'ya bağlı bir bucak olan Hani, sonraları Lice'ye bağlanmış ve ilçe statüsü kazanmıştır. Hani'de belediye ise 1878 yılında kurulmuştur.
Coğrafi ve Ekonomik Özellikler
Hani, denizden 1200 metre yükseklikte dağlık bir bölgede yer almaktadır. İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Tahıl, pamuk, yaş ve kuru meyveler bölgede yetiştirilen önemli ürünlerdir. Ayrıca Hani, kereste üretimi ile de tanınır. Dicle Nehri, ilçeye 18 km uzaklıktadır ve bu nehirde alabalık yetiştiriciliği de yapılmaktadır.
Turistik Yerler
Hani, sadece tarihi ve kültürel açıdan değil, aynı zamanda doğal güzellikleri ile de dikkat çeken bir ilçedir. İşte Hani'nin turistik yerlerinden bazıları:
Hatuniye Medresesi: 13. yüzyılda yapıldığı düşünülen bu medrese, tarihi bir eser olarak ilçede görülmeye değerdir.
Hani Ulu Camii: Kesin tarihi bilinmese de Selçuklu dönemine ait olduğu tahmin edilen bu camii, ilçenin tarihi zenginliğini yansıtır.
Aynkeris Şifalı Suyu: Sarılık hastalığına iyi geldiğine inanılan bu şifalı su, yıllık olarak birçok ziyaretçi çekmektedir.
Koki Çayı Mesiresi: İlçe merkezine 8 km uzaklıkta olan bu bölge, kaynayan suda bol miktarda alabalık bulundurur.
Aynkebir Havuzu: Hani Dağı'nın eteklerinde kaynayan sularla beslenen bu havuz, ilçenin sulama ihtiyacını karşılar ve tarihi bir yapıdır.
Şeyh Ahmed Efendi Türbesi: Halidi Tarikatı'nın kurucusu Mevlana Halid Ziyâeddin'in oğlu Şehabeddin Ahmet'e ait mezarın bulunduğu bu türbe, tarihi bir dokuya sahiptir ve son zamanlarda restore edilmiştir.
Hani, doğal güzellikleri, tarihi zenginliği ve kültürel mirası ile ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunar. Bu güzel ilçeyi keşfetmek için bir sonraki seyahatinizi planlarınıza dahil edebilirsiniz.