Özgürlük isteyen hep kazanır
Kategori: Güncel - Tarih: 26 Eylül 2015
22:11
Sanatçıların uygar toplumların önemli kanaat önderleri olduğunu ifade eden Akil İnsanlar Heyeti'nden sanatçı Kadir İnanır, Türkiye'deki çatışmalı sürecin ortadan kalkmasını istedi.
Akil İnsanlar Heyeti'nden sanatçı Kadir İnanır, aylık edebiyat dergisi KAFA'nın 13'üncü sayısı için, "Yaşasın halkların kardeşliği" başlığıyla yazı kaleme aldı.
Yazıda, sanatçıların uygar toplumların önemli kanaat önderleri olduğunu ifade eden İnanır, "Onların attığı adım, toplum katında hemen gerçeklik kazanır, etkisi geometrik olarak büyür. Sanatçıların ülkenin çağın gerisinde kalmış temel sorunlarını ortadan kaldırma ya da bu sorunlara karşı duyarlı olması tavrı; ürettikleri eserler kadar önemlidir. Sanatçı, sana gücüyle, aydınlanmacı gücünü birlikte kullandığında, o ülkedeki insanlık bir sanat eseri güzelliğinde büyür, yüceleşir" ifadelerini kullandı. "Ben 46 yıl sürdürdüğüm sanatçı yaşamım boyunca hep bu düşünceleri öne sürdüm, savundum" sözleriyle yazıya devam eden İnanır, ülkenin geri kalmışlığının tarihini, aydınlık sayfalara taşımak için mücadele ettiğini belirtti.
'Bir ülkede özgürlük isteniyorsa, kazananlar hep onlar olmuştur'
Başarısını barış sürecine verdiği destekten dolayı hazmedemeyenlerin de olduğunu dile getiren İnanır, sözlerine şöyle devam etti: "Onları barışın ve insanlığın yüce değerleriyle baş başa bırakıyorum. Gün gelecek bu tavırlarından utanacaklar. Dünya dilleri arasındaki kelimeleri yarıştırsınlar, birinciliği barışa verirler. Kurtuluş döneminde verilen savaş, kuruluş döneminde barışa dönüştürülemediği için kavgalar başladı. Savaşa dönüştü. Eğer bir ülkede sınıf mücadelesi var ve özgürlük isteniyorsa, kazananlar hep onlar olmuştur."
'Ülkemizdeki çatışma ortamı ortadan kalksın'
Yazısında dünyanın çatışma bölgelerini dolaştığını, barışa uzanan yollardaki çekilen çileleri, ölümleri yerinde izlediğini söyleyen İnanır, " Ülkemizdeki çatışma ortamı ortadan kalksın, kalıcı barışa dönüşsün diye durmadan koşturuyorum. Hayatımın en güzel yıllarını bu dava uğruna yaşıyorum. Karşı çıkan zavallılara inat, sonuna kadar da bu mücadeleden vazgeçmeyeceğim. Kafatası milliyetçiliği ve karanlık kafa yobazlığı neden savunuluyor?" diye sordu.
'Kafatası milliyetçiliği çağımızda neden savunuluyor?'
Türkiye 'nin topraklarını karış karış dolaştığını, her köşesinde bir film çektiğini, bu ülke ve insanlarına üstün bir saygıyla sevdalandığını ifade eden İnanır, "Anlayamadığım: Bu güzel ve büyük ülkedeki kafatası milliyetçiliği ve karanlık kafa yobazlığı çağımızda neden savunuluyor?" diye sordu.
'Barış diye bağırmaktan başka çaremiz yok'
İnanır, yazısını şu cümlelerle sonlandırdı: "Bizdeki bu yapılanma kesinkes, dünyanın en güzel ülkesinin, önüne kesmek için uyguladıkları bilinçli bir metottan başka bir şey değil. Bu gerçekler ışığında el ele verip, birbirimize sarılıp, yüksek sesle barış diye bağırmaktan başka çaremiz yoktur. Bu cennet vatan 500 milyon insanı doyurmaya yetecek kadar zengin ve büyüktür. Hep beraber bu mutluluğu yaşamanın tek sloganı var: Yaşasın Halkların Kardeşliği! Yaşasın BARIŞ! Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye."
Yazıda, sanatçıların uygar toplumların önemli kanaat önderleri olduğunu ifade eden İnanır, "Onların attığı adım, toplum katında hemen gerçeklik kazanır, etkisi geometrik olarak büyür. Sanatçıların ülkenin çağın gerisinde kalmış temel sorunlarını ortadan kaldırma ya da bu sorunlara karşı duyarlı olması tavrı; ürettikleri eserler kadar önemlidir. Sanatçı, sana gücüyle, aydınlanmacı gücünü birlikte kullandığında, o ülkedeki insanlık bir sanat eseri güzelliğinde büyür, yüceleşir" ifadelerini kullandı. "Ben 46 yıl sürdürdüğüm sanatçı yaşamım boyunca hep bu düşünceleri öne sürdüm, savundum" sözleriyle yazıya devam eden İnanır, ülkenin geri kalmışlığının tarihini, aydınlık sayfalara taşımak için mücadele ettiğini belirtti.
'Bir ülkede özgürlük isteniyorsa, kazananlar hep onlar olmuştur'
Başarısını barış sürecine verdiği destekten dolayı hazmedemeyenlerin de olduğunu dile getiren İnanır, sözlerine şöyle devam etti: "Onları barışın ve insanlığın yüce değerleriyle baş başa bırakıyorum. Gün gelecek bu tavırlarından utanacaklar. Dünya dilleri arasındaki kelimeleri yarıştırsınlar, birinciliği barışa verirler. Kurtuluş döneminde verilen savaş, kuruluş döneminde barışa dönüştürülemediği için kavgalar başladı. Savaşa dönüştü. Eğer bir ülkede sınıf mücadelesi var ve özgürlük isteniyorsa, kazananlar hep onlar olmuştur."
'Ülkemizdeki çatışma ortamı ortadan kalksın'
Yazısında dünyanın çatışma bölgelerini dolaştığını, barışa uzanan yollardaki çekilen çileleri, ölümleri yerinde izlediğini söyleyen İnanır, " Ülkemizdeki çatışma ortamı ortadan kalksın, kalıcı barışa dönüşsün diye durmadan koşturuyorum. Hayatımın en güzel yıllarını bu dava uğruna yaşıyorum. Karşı çıkan zavallılara inat, sonuna kadar da bu mücadeleden vazgeçmeyeceğim. Kafatası milliyetçiliği ve karanlık kafa yobazlığı neden savunuluyor?" diye sordu.
'Kafatası milliyetçiliği çağımızda neden savunuluyor?'
Türkiye 'nin topraklarını karış karış dolaştığını, her köşesinde bir film çektiğini, bu ülke ve insanlarına üstün bir saygıyla sevdalandığını ifade eden İnanır, "Anlayamadığım: Bu güzel ve büyük ülkedeki kafatası milliyetçiliği ve karanlık kafa yobazlığı çağımızda neden savunuluyor?" diye sordu.
'Barış diye bağırmaktan başka çaremiz yok'
İnanır, yazısını şu cümlelerle sonlandırdı: "Bizdeki bu yapılanma kesinkes, dünyanın en güzel ülkesinin, önüne kesmek için uyguladıkları bilinçli bir metottan başka bir şey değil. Bu gerçekler ışığında el ele verip, birbirimize sarılıp, yüksek sesle barış diye bağırmaktan başka çaremiz yoktur. Bu cennet vatan 500 milyon insanı doyurmaya yetecek kadar zengin ve büyüktür. Hep beraber bu mutluluğu yaşamanın tek sloganı var: Yaşasın Halkların Kardeşliği! Yaşasın BARIŞ! Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye."
Kaynak : DİHA
https://www.bitlishaber13.net/haberprint/ozgurluk-isteyen-hep-kazanir-6583.html