Ford'un küçülme kararı Bitlis'te 50 kişiyi işinden etti

Karşıyaka Mahallesi'ndeki Aydınlar Otomotiv Sanayi Ticaret Limited Şirketi Yetkilisi Faruk Aydın, durumu öncelikle servis çalışanları ile paylaştı ve ardından basın açıklaması yaptı.
Ford Otosan A.Ş.'nin kanunsuz ve hukuksuz bir karar aldığını iddia eden Ford Tatvan Aydınlar Servisi Yetkilisi Faruk Aydın, küçülme kararının yıllarca kendilerinden gizlendiğini, bu nedenle milyonlarca lira zarar ettiklerini ve 50 personelinin de işsiz kaldığını söyledi.

Alınan koronavirüs tedbirleri ve güvenlik önlemleri çerçevesinde, personeller ile birlikte servis binası önünde basın açıklaması yapan Faruk Aydın, “Biz 2016 yılının ikinci yarısında 16 milyon lira harcanarak burada hizmete başladık. Güzel bir hizmet yürüterek bir buçuk yılda ülke genelinde 16’ıncı sıraya kadar çıktık. Aynı zamanda, ciroyu yükselttik ve 17 çalışan sayısını 50’ye çıkarttık. Bir buçuk yılımız tamamlandıktan sonra 2018 yılı başında Ford Otosan tarafından bize gönderilen ihbarname ile kapatılacağımız haber verildi” dedi.

Bir şirketin kapatılması için rekabet kurulu kararı gereği 5 yılını tamamlaması gerektiğini belirten Faruk Aydın, bazı iddialarda bulunarak, açıklamalarına şöyle devam etti;

“Ford Otosan küçülme kararını 2013 yılında almış, bize de burayı 2016 yılı ikinci yarısında verdiler ama bu küçülme kararını bizden gizlediler. Bunu da koz olarak kullanıp bizi 2018 yılında kapatmaya çalıştılar. Buranın mülkiyeti ve diğer giderlerimiz toplam 16 milyon liradır. Biz bu yatırımı bir buçuk yıl için yapmadık. Bu nedenle bu kararlarını kabul etmedik. Bu kez de bize bazı dayatmalarda bulundular. Öncelikle bizi İstanbul'daki genel müdürlükte toplantıya davet ettiler. Toplantıda bize ‘her servisin 5 yıllık bir geçmişini araştırarak oluşturulacak karneyle 40 servisi kapatacağız' dediler. Onlara 5 yıllık bir geçmişimizin olmadığını, henüz yeni ve başarılı bir firma olduğumuzu söyledik. Bize 'Haklısınız, ama Ford Otosan, siz burayı almadan önce almış olduğu karar üzere küçültme politikamızı uygulamak zorundayız' dediler. Bizde onlara ‘madem böyle bir kararınız vardı, bunu bize niçin söylemediniz’ dedik. Bize söyleseydiniz burayı almaz, bu yatırımı yapmazdık, bir buçuk yıllık için bu kadar yatırım yapmazdık dedik. Bana gönderdikleri ikale protokolünü imzalamamı istediler. Ben kabul etmeyince bana 'Bu bütün servislerin imzaladığı bir tip protokoldür, imzalamak zorundasın, imzalasan da imzalamasan da seni kapatma yetkimiz var. Sana yönetimde bir karar çıkartıp yardımcı olmak istiyoruz' diyerek baskıyla imzalattılar. Benim emsalim olup, kapanma kararı içerisinde olup kapatılmayan servisler olmasına rağmen bizi kapatmaya zorladılar. Biz kabul etmeyince bu kez de bölgemizdeki bayileri almamızı istediler. Önce Bitlis’teki bayiliği alın dediler, ona tamam dedik. Bu kez de Van’daki bayi ve servisi almaya zorladılar bizi. Biz kabul etmeyince, alma gücümüzün olmadığını söyleyince dayatmaya gittiler."

Bu kararın aynı zamanda iş imkanı ve yatırımı da engellediğini söyleyen Faruk Aydın, “Ben onlara 50 çalışanımızı işsiz bırakıyorsunuz, memlekete istihdamı engelliyorsunuz. Covid-19 salgını varken, bunca mücbir sebepler varken, iş yerim neden kapatıyorsunuz. Yetkimi neden elimden alıyorsunuz dedim. En son holdingin CEO'su ile görüşme yaptım. Durumu anlattım. Haklı olduğumuza, mağdur olduğumuza kanaat getirdi. Haklı olduğumuzu söyledi. Valinin, belediye başkanının, ticaret odası başkanının yazı yazdığını, milletvekillerinin aradığını, genel başkan yardımcılarının aradığını TOBB başkanının aradığını, bu konuyu değerlendirip, bize bilgi vereceğini söyledi. Ama herhangi bir gelişme olmadı. Tekrar mektup yazdık cevap alamadık. Holdingin önüne gittiğimizde bizi kabul etmediler. Ali Koç ile görüşmek için 2 ay İstanbul'da bekledik. Her gün görüşme talebimizi iletmemize rağmen bir gelişme olmadı. Koç ailesinin bundan haberi olduğuna inanmıyoruz. Böyle bir şeye de ihtiyaçları yok. Ama oradaki bürokrasi durumu bu noktaya getirmiştir. Kendilerine 3 teklif sunduk. Birincisi 5 yıllık bir süre vermelerini, borçlarımızı ödeyip, işçilerimizin tazminat haklarını verip, mağduriyetleri engelleyerek bayraklarını vermeyi istedik. İkinci teklifimizde yerimizin mülkiyetini tapusuyla birlikte size verelim, borçlarımızı da siz ödeyin şerefimizi kurtaralım dedik. Son teklifimizde ise zararımızın üçte birini karşılayın dedik. Buna da olumsuz cevap verdiler. Ali Koç Bey'in bizi kabul etmesini istiyoruz. Cumhurbaşkanımızın bu konudan haberdar olmasını ve bize destek olmasını istiyoruz” dedi.

Basın açıklaması sonrası gazetecilere konuşan muhasebe müdürü Müjgan Doğan, "Eşim ile birlikte burada çalışıyoruz. İşsiz kalırsak, üniversite okuyan 2 öğrencimiz var. Bu durumun yaşanması bizi ve çocuklarımızı mağdur edecek. Bölgesel olarak hizmet alanında sıkıntılar yaşanacak. Burada resmi kurum ve kuruluşların güvenlik araçlarını ve 112 araçlarının bakım ve onarımını yapıyoruz. Gece, gündüz, kar, kış, yağmur, çamur demeden bu hizmeti sürdürüyoruz. Bu araçların bakım onarımı için il dışına gidecek olması hem devlete hem de diğer kurumlara bir külfet olacak. Geldiğimiz nokta bizi ve burada çalışan arkadaşlarımızı çok üzüyor" diye konuştu.

Çalışarak 10 nüfuslu ailesinin geçimini sağladığını kaydeden Abdurrahman Köse, şirketin kapanması halinde işsiz kalacağını, evine ekmek götüremeyecek duruma geleceklerini söyleyerek, Koç ailesine ve yetkililere seslerini duyulmak için çağrıda bulundu.

Kendisi gibi onlarca arkadaşının mağdur olacağını belirten çalışanlardan Zeki Akay, çalıştıkları servisin kapanmasını istemediklerini, yetkililerin kendilerine yardımcı olmalarını istedi.