Müslümanlar için bir dönüm noktası olan hicret, Hazreti Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Mekke’den Medine’ye göç etmesiyle gerçekleşmiştir. Bu olay, İslam’ın yayılmasına ve Medine’de ilk İslam devletinin kurulmasına vesile olmuştur. Hazreti Ömer’in halifeliği döneminde, hicretin gerçekleştiği gün, Hazreti Ali’nin teklifiyle hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır. O günden itibaren de İslam âleminde 1 Muharrem, hicri takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür.
Müslümanlar Hicri Yılbaşı ve Aşure Ayını Coşkuyla Karşılıyor
Yarın Müslümanlar arasında Hicri yılbaşı olarak kutlanacak olan 1 Muharrem, aynı zamanda Aşure ayının da başlangıcıdır. Aşure ayı, Peygamber Efendimizin birçok hadisinde oruç tutmanın çok faziletli olduğu bir aydır. Bu ayın başında, ortasında ve sonunda tutulacak oruç, Müslümanlara büyük sevap kazandıracaktır. Ayrıca bu ayın 10. günü olan Aşure gününde de oruç tutmak sünnettir. Aşure gününde ayrıca çeşitli malzemelerden yapılan aşure tatlısı dağıtmak da Müslümanların gelenekleri arasındadır.
Aşure ayı, İslam tarihinde birçok güzelliğin yaşandığı bir aydır. Bu ayda Hz. Nuh’un gemisinin tufandan kurtulması, Hz. Musa’nın denizi yarması, Hz. Yunus’un balığın karnından çıkması, Hz. İbrahim’in ateşten kurtulması, Hz. Yakup’un oğlu Hz. Yusuf’a kavuşması gibi pek çok mucize gerçekleşmiştir. Ancak bu ayda aynı zamanda Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilmesi ve Ehl-i Beyt’e yapılan zulüm de Müslümanların hafızasında derin izler bırakmıştır.
Müslümanlar, yarın Hicri yılbaşı ve Aşure ayına girerken hem sevinç hem de hüzün duyacaklar. Bu vesileyle hem hicretin önemini idrak edecek hem de oruç tutarak ve aşure dağıtarak bu ayın bereketinden istifade edecekler.