Ankara’da günlerdir devam eden sağanak yağış su baskınlarını beraberinde getirdi. Yıllardır çözülemeyen altyapı sorunu yüzünden evleri yağmur suyu ve çamur basan vatandaşlar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a tepki gösterdi.

Mağdur olduklarını dile getiren Başkentliler, belediye yetkililerinden bu soruna bir çözüm bulması gerektiğini söyledi.


Kendi imkanları ile suları boşaltmak zorunda kaldıklarını belirten Ankaralılar, bu durumdan kurtulmak için her türlü imkânın verilmesi gerektiğini söyledi.

Evinin sular altında değil, logardan taşan lağım suları olduğunu belirten Kemal Rengin, “Yaklaşık bir hafta 10 gün önce ilk yağışlarda bir böyle bir sıkıntı yaşamıştık. Hatta ben sıkıntı yaşayacağımı tahmin ederek binadaki yetkililere söyleyip ASKİ buraya çağırdı. Dedim herhangi bir temizlik yapılması gerekiyorsa, çünkü yoğun yağış olduğu zaman bizim evlerimizi lağım basıyor. ASKİ buraya geldi, baktılar hiçbir çözüm üretmeden gittiler. Ertesi günü büyük yağmurlarda suyun logarları geri tepmesi ile evlerimizi komple lağım bastık. Bir haftadır gelip gidiyor buraya ekipler. Büyükşehir Belediyesi ve ASKİ yetkilileri geliyor zaten logar hemen evin yanında. Yani herhangi bir çözüm üretmeden 'baca değiştirdik dediler.' Tabi mesleki terim kullanıyorlar. Biz çok hakim değiliz ama bugün itibariyle şu anda günlük güneşli bir havadayız ama evin yanında hala lağım suları basmış durumda. Evin içi yine lağım basmış durumda. Yani bir haftadır lağım faresine döndük.” ifadelerini kullandı.

Gazze'de Şehit Sayısı 39 Bin 145'e Yükseldi Gazze'de Şehit Sayısı 39 Bin 145'e Yükseldi

“Dün akşam burada çalışma başlatılması gerekirken 'sabah geleceğiz, başlayacağız' diyorlar”

Mağdur olduklarını ifade eden Rengin, “Benim bütün eşyalarım yan komşumun da dahil kullanabileceği hiçbir eşyası kalmadı. Küçük çocuğu var, 5-6 yaşında arabada yatıyor. Yani bu insanlığa sığar mı? Dün akşam burada çalışma başlatılması gerekirken 'sabah geleceğiz, başlayacağız' diyorlar ya niye sabahı bekliyorsunuz abi? Ben vatandaşım. Eğer ben bu devletin vatandaşı isem bu devlet bana sahip çıkacak. Benim bütün zararımı karşılamak durumunda. Şimdi diyorlar ki 'biz bunu çözeceğiz. Şöyle olacak, zararınızı karşılarlar.' Bu bir süreç. Ben ASKİ'yi de mahkemeye vereceğim ama Türkiye'de mahkemeler biliyorsunuz uzun sürüyor. Bu süreçte ben nerede yatacağım, nerede yaşayacağım? Bu yan komşum için de geçerli. Küçük çocuğu var. Nerede yatacak bu çocuk? Bu çocuk nerede yemek yiyecek?” diye sorudu.

“Sorunu istikrarlı hale getiren Ankara’da bulunan kurumlar”

Son olarak Rengin, “Durumu fırsatçılığı çevirmeye hiç gerek yok. Biz mağduruz. Mağduriyetimiz belli. Evimizin bütün parkesi, beyaz eşyası, hiçbir şey iğnesinin ipliğine kadar kullanılacak durumda değil. Devlet bunu karşılarsa şayet biz hayatımıza devam edeceğiz. Yani biz devlete yük olmak istemiyoruz. Bu caddede bütün gelen yetkililer de 'evet sorun var, bunun düzeltilmesi gerekiyor diyorlar' ama ortada üretilen bir şey yok. Sorun var ama üretilen bir şey yok. Yani sorun olmasa ben bunu yaşamam. Sorunu istikrarlı hale getiren Ankara’da bulunan kurumlar, düzgün çalışmıyorlar. Ben zaten ekonomik anlamda iyi bir durumda olsam görmüş olduğunuz şu evde oturmam. Daha böyle güzel, daha refah bir diyorum ama şu an ekonomik durumum buna itiyor. Ama ekonomik durumum zayıf diye ben de bu pisliğin içinde yaşamak zorunda değilim.” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ