Etimoloji: Göle adının, Gürcüce "Kola" kelimesinin değişikliğe uğramasıyla ortaya çıktığına dair görüşler bulunmaktadır. "Kola" kelimesi, antik çağ krallığı Kolhis'in Gürcüce adı olan "Kolha"dan gelir. Ayrıca, Göle'nin çevresi dağlarla çevrili bir ovayı andıran bir araziye sahiptir. Bahar aylarında karların erimesiyle bu bölge sularla dolup bataklığa döner ve hatta göle dönüşebilir. Bu nedenle Türkçede "Göl" olarak adlandırılmış olabileceği düşünülmektedir.
Tarih: Göle'nin tarihi çok eski dönemlere dayanır. İberia Krallığı, Ermenistan Krallığı ve Gürcistan Krallığı gibi farklı krallıkların egemenliğinde bulunmuştur. 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'na katılmış ve uzun süre Osmanlı yönetimi altında kalmıştır. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından Rusya'nın sınırları içine girmiş, ancak daha sonra Türkiye'ye bırakılmıştır.
I. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru Rus ordusunun bölgeden çekilmesiyle Göle, fiilen bağımsız Ermenistan sınırları içinde yer almıştır. Ancak 16 Mart 1921'de imzalanan Moskova Antlaşması ile Türkiye'ye bırakılmıştır.
Kültürel Çeşitlilik: Göle ilçesi, kültürel açıdan zengin bir nüfus yapısına sahiptir. Kürtler, Acemler, Yerliler, Terekemeler, Türkmenler gibi farklı etnik gruplar bu bölgede yaşar. Bu çeşitlilik, ilçenin kültürel dokusunu zenginleştirir.
Coğrafi Özellikler: Göle ilçesi, coğrafi olarak da dikkat çekicidir. İlçe merkezi düz bir alana kurulmuş olup ortalama rakımı 2038 metredir. Çevresi dağlarla çevrili bir ovayı andırır. Kışları uzun, sert ve soğuk geçerken yazları ılıman ve yağışlıdır. İlçenin her tarafı yeşilliklerle kaplıdır ve bu nedenle "Yeşil Göle" olarak adlandırılır. Göle, Ardahan ilinin en büyük ilçesidir.
Göle ilçesi, tarih, kültür ve doğal güzellikleriyle zengin bir bölge olarak Türkiye'nin önemli noktalarından biridir.