Gazeteci Sinan Aygül Devlet Memurluğunu Reddetti

4 Temmuz 2013 tarihinde açıklanan Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ‘KPSS-2013/1’ yerleştirme sonuçlarına göre Gelir İdaresi Başkanlığı'na memur olarak atandığını ifade eden Aygül, onlarca gazeteci arkadaşının hâlâ tutuklu olduğuna, yüzlercesinin de dava kıskacında olduğuna dikkat çekerek, "Bu şartlar altında devlet memurluğu yapmayı reddediyorum." dedi. 

‘Arkadaşlarımı bu devlet tutukladı’

2 yıl tutuklu kaldığı davanın iddianamesinde kendisine yöneltilen suçlamaların sadece yaptığı haberlere dayandırıldığına dikkat çeken Aygül, özellikle Bitlis'te ortaya çıkan toplu mezarları gündemleştirdiği için hedef seçildiğini belirterek şöyle konuştu: "Şu an tutuklu olan meslektaşlarım da benzer nedenlerle; karanlığa gömülmüş gerçekleri gün ışığına çıkardıkları için tutuklandılar. Devletin karanlık yüzünü deşifre ettikleri için tutuklandılar. Onları bu devlet tutukladı."

"Refah bu ülke demokratikleşirse gelir"

Haksız yere tutuklanıp cezalandırıldığına inandığını ve ‘Bu ülkede hukukun işlemediğine, adaletin olmadığına acı çekerek şahit olduğunu' dile getiren Aygül, "Bana yaşatılanlar tek kelimeyle, zulümdü. Bunca şeyden sonra kalkıp devlet memuru olmam, bu zulme ortak olmak anlamına gelir." dedi. 

Ancak yurttaşının mutluluğunu esas alan bir devletle barışık olabileceğine vurgu yapan Aygül konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çalıştım, bilgimle memur olabileceğimi gösterdim. Belki bu ülke şartlarında memurluk müreffeh bir hayat anlamına gelir ama bana göre asıl refah ancak bu ülke demokratikleşirse gelir."

‘Devlete güvenim kalmadı’

Tutuklandığı sırada İstanbul Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu öğrencisi olan ve cezaevinde tutulduğu sırada ise Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünü kazanan fakat tutuklu olduğu için kayıt yaptıramayan Aygül, tüm bu yaşadıklarından sonra 'devlete karşı zaten zayıf olan güvenini tamamen yitirdiğini' ifade etti. 

Henüz aldığı ceza Yargıtay tarafından onanmadığı için memur olarak atanmasında bir mani olmadığını, bu tepkisinin bir protesto olarak anlaşılmasını istediğini dile getiren gazeteci Aygül, "KPSS'ye öylesine girdim ve öylesine de tercih yaptım ve yerleştirildim. Ama onlarca meslektaşımın haberlerinden dolayı yargılandığı bir devlet mekanizmasının bir parçası olmak istemiyorum. Bu yüzden devlet memuru olmayı reddediyorum." dedi. 
Aygül tahliye olduktan sonra, 3 Aralık 2012 tarihinde Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Kürtçe savunma yapma talebi reddedilerek, savunması alınmadan "Yasadışı örgüt üyeliği" suçlamasıyla üst sınır esas alınarak 10 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.