Losev

Gazeteci Aygül’e 63 Suç Duyurusu

Videoyu Aç Gazeteci Aygül’e 63 Suç Duyurusu
A
a

Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabirliği ve Bitlis Aktuel yerel gazetenin Genel Yayın Yönetmenliği’ni yürüten Sinan Aygül, kentte adları yolsuzluğa karışan bürokratlar ve kimi çevrelere ilişkin yaptığı haber ve yazdığı köşe yazılarından dolayı hakkında 10 ayda 63 suç duyurusu yapıldı.

Aygül hakkında şimdiye kadar “Basın yoluyla hakaret”, “hedef gösterme”, “basın yoluyla iftira” iddiasıyla 7 dava ve 31 soruşturma açıldı.

Dicle Haber Ajansı (DİHA) Bitlis Muhabiri ve www.bitlisaktuel.com Genel Yayın Yönetmeni Sinan Aygül hakkında, yaptığı “yolsuzluk” haberlerinden dolayı son 10 ay içerisinde 70’e yakın soruşturma ve dava açıldı. Aygül’ün yaptığı haberlere ilişkin AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler, İl Genel Meclis Başkanı Adnan Süphanoğlu, Bitlis Valiliği ve Bitlis Emniyet Müdürlüğü gibi kişi ve kurumlar suç duyurusunda bulundu. 63 suç duyurusu üzerine Akgül hakkında “Basın yoluyla hakaret”, “hedef gösterme”, “basın yoluyla iftira” iddiasıyla 7 dava ve 31 soruşturma açıldı, 25 suç duyurusunda ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

Hakkında yapılan suç duyurusu ve açılan soruşturma ile davaların gazetecileri yargı eliyle susturma ve sindirme olarak değerlendiren Aygül, “yolsuzluk” haberlerinden dolayı son 10 ay içinde hakkında yapılan suç duyurularından çoğunun “kovuşturmaya yer yoktur” diye kapatıldığını, yine davaya dönüşen birçok soruşturmadan beraat ettiğini ifade ederek, açılan bazı davaların ise halen sürdüğüne dikkat çekti. AKP dönemiyle birlikte Türkiye’de doğru yazan ve doğru konuşan tüm gazetecilerin susturulmaya çalışıldığına vurgu yapan Aygül, tüm baskı ve sindirmelere rağmen şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da mesleğinin gereğini yerine getireceğini ifade etti.

‘Suç duyurusu hakkı kötüye kullanılıyor’

Ülke genelinde olduğu gibi Bitlis’te de usulsüzlük ve yolsuzluklar olduğuna dikkat çeken Aygül, kendisinin sırf bu yolsuzluk düzenini yıkmaya yönelik bilgi ve belgelere dayalı doğru ve objektif habercilik yaptığı için susturulmaya çalışıldığını söyleyerek, “Ülke genelinde olduğu gibi haliyle Bitlis’te de usulsüzlük ve yolsuzluklar var. Bunları gündeme getirip doğruların açığa çıkartmak da gazetecilerin asli görevidir. Son 10 ayda özellikle Bitlis’te dönen ihale yolsuzluğu ve usulsüzlükleri, alenen yapılan haksızlıklarla ilgili halkı bilgilendirmek ve haberdar etmek amacıyla bilgi ve belgelere dayalı olarak bir takım haberler ve köşe yazıları yazdım. Yapmış olduğum haber ve yazmış olduğum köşe yazılarından dolayı 9-10 ay gibi kısa bir sürede hakkımda neredeyse rekor bir düzeyde suç duyurusunda bulunuldu. Konuyla ilgili soruşturmalar başlatıldı. Suç duyurusunda bulunmak çok doğal ve hukuki bir haktır, ancak görülüyor ki bu hak açık şekilde kötüye kullanılıyor. Yargı eliyle basın sindirilmeye çalışılıyor, yine yargı eliyle basın susturulmaya, sesimiz kıstırılmaya çalışılıyor. 10 ay gibi bir sürede bilgi ve belgeleriyle birlikte yazılan her bir haber yada köşe yazısı için 3-5 suç duyurusu neticesinde ortaya çıkan rakam 63 suç duyurusu oldu. Ancak bu suç duyurularının büyük bölümü kovuşturmaya yer olmadığı gerekçesiyle lehime sonuçlandı. Bunların bir kısmı ise davaya dönüştü. Yine bu davaların büyük bölümünden beraat ettim, bir kısmının ise dava süreci devam ediyor” dedi.

‘Basın yargı eliyle susturulmaya çalışılıyor’

Basının yargı eliyle susturulmaya ve halkın haber alma özgürlüğünün engellenmeye çalışıldığını söyleyen Aygül, “Yapılan suç duyurularının amacının gerçeği ortaya çıkarmaya yönelik olmadığı artık açıkça yaşayarak görüyoruz. Burada asıl amaç yargı eliyle basını susturmaktır. Bu da zaten son dönemlerde moda haline geldi. Zira gazetecilerin yazdığı her satır için dava açılıyor ve gazeteciler bu şekilde sindirilmeye çalışılıyor. Basının susturulması demek, halkın doğru haber alma hakkının engellenmesi demektir, halkın aydınlanma hakkının yok sayılması demektir. Zira kamu aydınlatılmadığı zaman ve halk yapılanlardan haberdar olmadığı zaman böyle bir ortamda demokrasiden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Cümleler cımbızlanarak yapılan suç duyurularında halktan ya da sade bir vatandaştan gelen bir suç duyurusu yok. Suç duyurularının tamamı ya yolsuzlukta adı geçen şahıslar ya da bu şahısların eliyle devlet kurumları tarafından açılan soruşturmalardır. Bunun yıldırma amaçlı olduğunu çok iyi biliyorum. Bu yolla susturulmaya ve sesimizin kesilmeye çalışıldığını biliyorum” dedi.
gazeteci-aygul-sorusturma

‘Yazmaya ve gerçekleri ortaya çıkarmaya devam edeceğim’

Tüm baskılara rağmen mesleğine ve gerçekleri ortaya çıkarmaya devam edeceğini vurgulayan Aygül, “Ancak buna rağmen yolsuzluklarla ve haksızlıklarla mücadele ederken karşıma çıkan olumsuzluklara karşı dimdik duracağımı ve her daim mesleğimin gereği olan doğru ve tarafsız habercilik anlayışıyla da yapılan hukuksuzlukları ve yolsuzlukları sonuna kadar yazmaya devam edeceğimi belirtmek istiyorum. Tüm dava ve soruşturmalara rağmen ben görevimin başında olacak ve halkı bilgilendirmeye devam edeceğim. Zira haksızlık karşısında ancak dilsiz şeytanlar susabilir” diye konuştu.

‘İfade vermeye gitmiyorum’

Bundan sonra mesleki faaliyetleri nedeniyle açılacak soruşturmalar için ifade vermeye gitmeyeceğini söyleyen Aygül, “Son verdiğim ifademde ‘susma hakkımı kullanmıyorum, savunma hakkımdan feragat etmiyorum, fiili olarak sivil itaatsizlik eylemi gerçekleştiriyor ifade vermiyorum’ dedim. Basını susturmaya dönük suç duyurularında kendi irademle ifade vermeyi kabul edersem, mesleğime saygısızlık olacağını düşünüyorum” diye konuştu.

Kaynak : Bitlis Aktuel

Bunlar da İlginizi Çekebilir
arşiv HABER ARŞİVİ
BİTLİS HABER13 YORUM KURALLARI
Haber İhbarı
Bitlis Nöbetçi Eczaneleri
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat


Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Siteadi harici linklerin sorumluluğunu almaz.