Bu tuhaf yaşam şekli, Waghi Vadisi kabilesini de içeren 2000'den fazla klandan oluşan Papua Yeni Gine yaylalarında bulunuyor.
Bisiklet, motosiklet ve birkaç araba yok; neredeyse hiçbir restoran, bar, mağaza, elektrik ve hatta yol bile yok.
Waghi Vadisi koyunsuz bir yer, keçi, inek ve süt de yok. Eşek, at veya katırın olmadığı bir toprak.
Birçok yetişkinin doğum belgesinin olmadığı bir yer. Belki de dünyadaki en dokunulmamış topraklardan birisi.
Burası ülkenin en büyük üçüncü kenti olmasına rağmen, “Vahşi sınır” olarak üne sahip.
Bu klanı bulmak için, Dağlar kasabası Mt Hagen'e gitmeniz gerekiyor.
Papua Yeni Gine'in her yerinde dil ve iletişim başlı başına bir sorun.
Hagen'in rahat bir dağ iklimi vardır ve yılda ortalama 3800 mm yağmur yağmasına rağmen sivrisinek az olduğundan sıtma yoktur.
Ülkede 800'ün üzerinde farklı dil konuşuluyor. Dünyanın yerli dillerinin % 12'si burada yer alıyor. Birbirine bitişik olan klanlar sadece birkaç kilometre uzaktaki komşularının konuştuğu dili bile anlayamıyor, düşünün.
Bu isim, bölgede yüzyıl önce yerleşik Lutherer misyonerlerinin varlığını kabul eden bir Alman adı.
Bu dillerin bazıları sadece 5000 kişi tarafından konuşuluyor.
Yüzyıllar boyunca Papua Yeni Gine'deki halklar, toprak, kadınlar ve domuzlar için savaşıyordu.
Bu sebeple korkunç maskelerden faydalanıyorlar.
Çamurlu kabile dediğimiz Goroka kabilesi, şu anda aynı ada vilayet topraklarında yaşıyor. 16 Eylül'de her yıl, çok sayıda turisti cezbeden Papua Yeni Gine'de tanınmış bir aşiret toplama ve kültür etkinliği düzenleniyor. Goroka şovu üç gün sürer ve kabile geleneklerini tanımak isteyenlere hitap eder.
Büyü ve savaş becerileri bir klanı yükseltebilir. Burada sunum ne kadar büyük olursa, adam o kadar büyük olur.
Kabile, ülkenin batısında, el değmemiş Waghi Vadisi'nde yaşıyor.
Neredeyse hiç yol, araba, elektrik veya dükkan bulunmayan ülkenin batı yaylaları birçok şeyden de yoksun.