Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Dr. Öğretim Üyesi Adem Bulut, 6 Aralık 2025 tarihinde gerçekleştirilen açıköğretim sınavının 14. oturumunda yaşanan olayda, sınav görevlisi olarak bulunduğu salonda elinde tespih ile gizlice zikir çektiği gerekçesiyle salon başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mediha Tezcan tarafından kendisine ve dini değerlerine hakaret edildiğini söyledi.
Konuyla ilgili Bitlis Haber’e açıklamada bulunan Bulut, sınav başladıktan yaklaşık 40 dakika sonra tüm işlemleri tamamlayıp, öğrencileri rahatsız etmeyecek şekilde elleri masanın altında zikir çektiğini belirtti.
Tezcan’ın, çektiği zikirden dolayı öğrencilerin önünde yüksek sesle kendisine ve dini değerlerine hakaret ettiğini ifade eden Bulut, olayı şu şekilde anlattı:
“Olay 6 Aralık 2025 tarihinde açıköğretim sınavının 14. oturumunda gerçekleşti. Sınav başladıktan yaklaşık 40 dakika sonra ben sınavla ilgili bütün işlemleri hallettikten sonra salon başkanının masasında oturuyordum ve öğrencileri denetlerken, öğrencilere rahatsızlık vermeyecek şekilde gizlice zikir çekiyordum. O esnada üniversite temsilcisi sınıfa girdi.14.40 sıralarında ve imzayı atarken, elimi masanın altında olduğunu fark etti. Kaba bir şekilde 'Ne yapıyorsun? Ne var elinde?' diye sordu. Ben hafiften elimi gösterdikten sonra 'O ne öyle? Utanmıyor musun? Ayıp değil mi?' diye bana saldırmaya başladı. Öğrencilerin duyacağı ve rahatsız olacağı şekilde. Ben de niçin utanmam gerektiğini sorduğumda, 'Ayıp değil mi?' diye sordu tekrar. Ben de ne sakıncası olduğunu sordum kendisine. 'Vicdanına uyuyor mu? Uyuyorsa yap' diye bütün öğrencilerin önünde, şahsım nezdinde dini değerlere saldırmış oldu.”
Bulut, olayın yalnızca kişisel bir hakaret olmadığını ve dini değerlere yönelik bir saldırı niteliğinde olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:
“Doğrusu bu benim kişiliğime yapılmış bir hakaretten ziyade, dini değerlere yapılmış olan bir saldırı. Nitekim gelmiş olduğumuz çağda insanlar bilimi esas alırken, teknolojiyi esas alırken, hâlâ insanların dini ibadetleri yüzünden ayrımcılığa uğradığı bir zamana tekrar geri dönmek hiç hoş değil. Bununla birlikte öğrenciler de saygısızlık, hakaret ve dini değerlere karşı yapılan bu saldırıdan dolayı şikayetçi oldular. Ben de kendisi hakkında hem idari hem de hukuki anlamda bütün şikâyetleri başlattım. Kendisinden de şikâyetçiyim.”
