Oxin Medresesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa, Muhammed Zahid Kuldaş sunuculuk yaptı ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Oxin Medresesi Baş Müderrisi Şeyh Fetullah Ayte, açılış konuşmasında aileleri, doğu ve güneydoğudaki medreselere zeki çocuklarını göndermeye davet etti. Ayte, talebelerin ölene kadar hizmet etmeleri gerektiğini vurgulayan Ayte, çocuklarını ilim öğrenmeleri için medreseye gönderen ailelere teşekkür etti.
Ayte, "Talebelerin vazifesi yeni başlıyor. İcazet alan talebeler, ölene kadar hizmet etmezlerse, aile olarak hakkımızı helal etmeyiz. Bu millete hizmet etmeleri lazım. İlim için son yoktur. İrşat etmeleri, eğitim vermeleri lazım. Rabbim muvaffak etsin. Diyoruz ki bundan sonra zeki çocuklarınızı bize verin. İlim tahsil etmek öyle kolay değil. Zeki çocukları verin ki iyi bir imam, bir alim olsunlar. Herkes bulunduğu yerde alim olmalı, mürşit olmalı, bu halka hizmet etmelidir." dedi.
Programda konuşan Bitlis İl Müftüsü Kadir Koçak ise şöyle konuştu:
"Bugün İslam ümmeti olarak en fazla ihtiyaç duyduğumuz ve kaybettiğimiz değer, muhakkak ahlaktır. Bütün bu medreselerde, Kur'an kurslarında, fakültelerde, ilahiyat fakültelerinde, imam hatiplerde, bütün gayretimiz aslında insan ahlakını güzelleştirmeye yöneliktir. İnsanı, insani kamil yapmaya yöneliktir. Ne kadar okursak okuyalım, ne kadar ilim tahsil edilirse edilsin, 'ilim, ilim bilmektir; ilim, kendini bilmektir, sen kendini bilmezsen, ilim nice okumaktır.' Sözleriyle ilmin asıl gayesinin insanın kendisini tanımasıdır."
Medrese Alimler Vakfı (MEDAV) Başkanı Molla Tayyip Elçi’de şunları söyledi:
"Ashab-ı Suffa, birer mürşit, birer mübeliğ, Allah yoluna davet eden birer davetçi ve zamanı gelince 'heyyalel cihad' nidası olunca hazır kıta gibi cihada koşan birer mücahittirler. Yani Allah Resulü aleyhissalatu vesselam bir tarafta ilmiyle amil birer alim yetiştirmiş, bir tarafta birer zahit, birer derviş yetiştirmiş, bir taraftan da birer mücahit yetiştirmiştir. Bu üçünün merc ederek, dünyayı fetheden sahabeyi ikram yetiştirmiştir. İşte Allah Resulünün yetiştirdiği bu nesil, kısa zaman içerisinde buraları da aşarak Kafkaslara kadar İslam'ın nurunu götürmüşlerdir." diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığı Müşaviri Abdurrezak Ateş, Kur’an’ın hayatımıza tatbik edilmesi gerektiğini ifade ederek, Gazze'nin içinde bulunduğu duruma dikkat çekti.
Dünya Müslümanlar Alimler Birliği, Türkiye İslam Alimleri Vakfı Başkanı Molla Abdulvahap Ekinci ise, "Elbette Gazze'de yaşanan, insanlıkla bağdaşmayan zulüm olmuş. Aynı zamanda Allah'a çok şükür, yaşadığımız tüm sıkıntılara rağmen, bu vesikayı takdim ediyorsak, bu Allah'ın bize müjdesidir. Bu müjdeyi Gazze'de görüyoruz, Ohin'de görüyoruz." diyerek ümitvar olunması gerektiğini söyledi.
Medreseler ile ilahiyat fakültelerinin birbirinin alternatifi olmadığını vurgulayan Bitlis Eren Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tahirhan Aydın, bu iki kurumun birbirinin tamamlayıcısı olduğunun altını çizdi.
Programda icazet alan talebeler adına konuşan Mahmut Ayte, Gazze’deki mücadelenin ilimle örnek teşkil ettiğini dile getirdi.
Konuşmaların ardından talebelere belgeleri takdim edildi, öğle namazı kılındı ve davetlilere yemek ikramında bulunuldu. İcazet merasimine Mutki Kaymakamı Onur Yılmazer, Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, kanaat önderleri, medrese müderrisleri ve yaklaşık 2 bin vatandaş katıldı.