DEM Bitlis Belediye
Losev

Bitlis'te Şehir ve Beden Dili Konferansı

Videoyu Aç Bitlis'te Şehir ve Beden Dili Konferansı
A
a

Bitlis Eren Üniversitesinde Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay'ın katılımıyla "Şehir ve Beden Siyaseti" adlı konferans düzenlendi.

Üniversitemiz Merkezi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen konferansa Bitlis Valisi Oktay Çağatay, Bitlis Cumhuriyet Başsavcısı Murat Dilsiz, Ahlat Belediye Başkanı A. Mümtaz Çoban, Tatvan Belediye Başkanı Fettah Aksoy, AK Parti İl Başkanı Engin Günceoğlu, İl Genel Meclis Başkanı Cemalettin Kinç, Bitlis Eren Üniversitesinin idari ve akademik personeli, STK temsilcileri ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Konferans öncesi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay, Rektörümüz Prof. Dr. Erdal Necip Yardım’ı makamında ziyaret etti. Ziyaretin ardından Bitlis Eren Üniversitesi Merkezi Konferans Salonu'na geçildi.

“Şehir hayatı aynı zamanda insan ilişkileridir”

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından bir konuşma yapan Rektörümüz Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, şehirlere sadece mimari olarak bakıldığını, bu program sayesinde konunun etraflıca değerlendirileceğini ifade etti. Rektör Yardım: "Şehir ve beden siyaseti konulu konferansınıza hoş geldiniz. Şehir konusu gerçekte ilginç bir konu. Dünya şehirlerinde görülen faaliyetler sınıflandırıldığında iki temel insan faaliyetinin var olduğu görülüyor. Bunlardan ilki her yerde görülen fakat özellikle şehrin fiziksel yapısının belirlediği faaliyetlerdir. İkincisi ise şehre özgü ve şehir için geliştirilen üretim faaliyetleridir. İlk faaliyet insanın mekân olarak şehir kurduğu, kendisi için yaşanılır bir alana dönüştürdüğü ve onunla toplumsallaştığı faaliyettir. Bu faaliyet hem dini hem etik hem de estetik unsurları içerir. İkinci faaliyet ise bizatihi şehir ve insan faaliyetlerinin sürekliliği için gerekli olan, şehrin fiziki ve tarihi yapısıyla bağlantılı olarak şekil alan faaliyetlerdir. Bunlar da ticareti, siyaseti ve toplumsal sınıfları içerir. Bu yaklaşımdan hareketle unutulmamalıdır ki insan kendine özgü özel bir varlıktır. Bir hikâyesi, onu diğer insanlardan ayıran özellikleri vardır. Bir memleketi, bir dili, akrabalık bağı ve bir sosyal çevresi vardır. İşte şehir böyle insanların toplamının oluşturduğu bir birlikteliktir. Dolayısıyla her insan farklı olduğuna göre şehirler de farklılıkları barındırır. Tarih boyunca bütün medeniyetler iddialarını kurdukları şehirler üzerinden göstermeye çalışmışlardır. Dolayısıyla şehirler insanların bütün medeniyet iddialarını göstermek mekanı olmuşlardır. Konuyu sadece mimariden ibaret görmek mümkün değildir. Şehir hayatı aynı zamanda insan ilişkileridir. Birbirimize bakışımız, işbölümü ve beraberliğimizi uygulama alanımızdır. Bütün bu olgulara beden siyaseti de diyebiliriz. İşte bugün bu konuyu, yani şehir-insan ilişkisini etraflıca dinleme fırsatı bulacağız. Bu bakımdan bizleri onurlandıran değerli konuğumuz Sayın Prof. Dr. Yasin Aktay'a şükranlarımı ifade ediyorum. Katılımlarınızdan dolayı sizlere de teşekkür ediyor, hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum." dedi.

“Bizim beden siyasetimiz, bizim farklılığımızdır.”

Programa katılanları selamlayan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay, konuşmasına şehir ve beden siyasetinin tanımını yaparak başladı. Başdanışman Aktay şunları söyledi: "Beden siyaseti kavramını isterseniz Peygamber Efendimizin bir hadisi şerifiyle beraber düşünelim. Peygamber Efendimiz diyor ya 'müminler bir vücudun azaları gibidirler, vücudun herhangi bir azası bir acı, bir sancı veya bir yaraya denk geldiği zaman bütün vücut bunları hisseder.' Bir toplumda, şehrin herhangi bir yerinde bir acı olduğunda bu acıyı biz ne kadar hissedebiliyoruz, kendimizi ne kadar bir bedenin parçası görebiliyoruz. Bu olaylar bunu test etme imkânı veriyor bize. Beden siyaseti şehirle birlikte değerlendirildiğinde kavram, bir şehrin içerisinde var olan farklılıkların ne kadar adil ve uyumlu bir biçimde çalıştırılıyor olmasını ve şehir kaynaklarının ne kadar adil dağıtıldığını da ifade ediyor. Beden siyaseti dediğimizde aslında siyasetten bahsediyoruz. Toplumların idaresinden bahsediyoruz. Beden siyaseti toplumda iyi gelişmiş şehirler ile diğer şehirlenrden farklılık gösterir. Uzmanlar genelde organik toplumdan bahseder. Bundaki amaç, her uzvun vücut içerisinde farklı bir görevi vardır. Toplum içindeki her insan farklılığı ile toplumun ihtiyaç duyduğu organik yapıyı sağlamış olur. Eğer bir devlet farklı unsurlar arasında bir unsuru unutup kangrene dönüştürmüşse toplumu bozar. Beden siyaseti orayı beslemiyorsa, o vücut kangrene döner. Her toplum içerisinde zengin ve fakir var. Her toplum içerisinde etnik gruplar olabilir. Tarihte Avrupa ülkeleri biraz daha homojendi. Katolik ise Katolik'ti. Farklı bir insan gelirse sanki bir şehir bozulmuş gibi oluyordu. Buna karşılık büyük İslam şehirlerine baktığınızda; Hıristiyan, Katolik her türlü insan var. Kozmopolit şehirlerdir. Bizim beden siyasetimiz, bizim farklılığımızdır. Kurduğumuz şehirler, insanların güven bulduğu şehirlerdir. Göç alan şehirlerdir. Şehirleri ayakta tutan şey kırlardan gelen ekonomik girdilerdir. Dikey mimari, tarihimizi yok eden bir yapılanmadır. Bir vücudun yaptığı tek bir şey, herkese etki ediyor. Toplumun kendini kontrol etme kapasitesi burada önem kazanıyor. Burada kendi nefisimizi kontrol aşamasında ciddi bir imtihanlarla karşılaşıyoruz."

"Türkiye ve Cumhurbaşkanımıza dua ediyorlar"

Türkiye'ye sığınanların Türkiye ve Cumhurbaşkanına sürekli dua ettiklerini sözlerine ekleyen Başdanışman Aktay konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye'de şu an yaklaşık 4 milyon Arap nüfus var. Her biri kendi ülkelerinde darbelerden ya da iç savaşlardan Türkiye'ye sığınmak zorunda kalan insanlardır. Bunların hepsi Türkiye'nin kendilerine bir sığınak haline gelmiş olması dolayısıyla ülkemize karşı çok müteşekkirler. Sürekli Türkiye ve Cumhurbaşkanımıza dua ediyorlar. ‘Türkiye olmasaydı biz nereye gidecektik’ diyorlar. Biz, ne kadar birbirimize ihtiyaç içinde olduğumuzu hissedersek o kadar birbirimize yaklaşacağız."

Yaklaşık bir buçuk saat süren konferans Rektörümüz Prof. Dr. Erdal Necip Yardım'ın Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay'a çeşitli hediyeler takdim etmesiyle sona erdi.

'Şehir ve Beden Siyaseti' adlı konferansa katılmak üzere Bitlis Eren Üniversitesine gelen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay için ertesi gün Bitlis Eren Üniversitesi tarafından Uluslararası Selçuklu ve Osmanlı Araştırmaları Kütüphanesi olarak projelendirilen Rahva Kervansarayı ve İhlasiye Medresesi'ne  bir gezi düzenlendi. Gezide Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Aktay'a, Rektör Prof. Dr. Erdal Necip Yardım ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zeki Argünhan  eşlik etti.

 

Bunlar da İlginizi Çekebilir
arşiv HABER ARŞİVİ
BİTLİS HABER13 YORUM KURALLARI
Haber İhbarı
Bitlis Nöbetçi Eczaneleri
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat


Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Siteadi harici linklerin sorumluluğunu almaz.