Losev

Bitlis'te Bir Annenin Feryadı

Videoyu Aç Bitlis'te Bir Annenin Feryadı
A
a

Habertürk köşe yazarlarından olan İhsan Bal, Hizan'da 35 gündür haber alınamayan Vedat Aydın'ı ve annesini kaleme aldı.

BİZİM memleketin özel ve manalı günleri çoktur. Bunlar arasında Anneler Günü çok özel bir yeri hak eder.
Açıkçası "anne" denilince ben, hayatın en karanlık sayfalarının aydınlığa, en acı anlarının sevince döndüğü, başına "en" kelimesinin geldiği her güzelliğin karşılığını bulduğu, insanlığın taşıdığı anlamın doruk noktasını iliklerime kadar hissederim.

Anne, gerçekten de insan hayatını yaşanılası kılandır. Hayata anlam katan, geçmişi ve bugünü geleceğe taşıyan büyük direnç noktasıdır. Anneyi anlatan çok hikâye, şiir, eser vardır. Ama benim için en dokunaklılarından birisi "Sol yanım acıyor anne" şiiridir. Annesini kaybeden bir çocuğun ağzından annesizliğin ne demek olduğunu anlatan bu şiir insanı can evinden vuruyor. Varlığıyla güç ve mutluluk veren annenin yokluğunun ise nasıl her şeyi altüst ettiğinin panoramasını veriyor bu şiir.

Evlat için anne çok şey ifade eder, bir evlat olarak dilim döndüğünce paylaşmaya çalıştım. Peki ya anneler? Onlar için evladın anlamı nedir? İşte bunu anlatmaya benim kelimelerim yetmiyor. O yüzden bu yüce varlıkların yüreklerini yakan binlerce örnekten sadece bir tanesini dikkatinize sunmak istiyorum:
Bitlis'in Hizan İlçesi'nde 16 yaşındaki oğlu Vedat Aydın'ın PKK tarafından dağa kaçırılmasından sonra sesini duyurmak için son çare olarak Hizan Kaymakamlığı önünde eylem yapmaya başlayan Leman Aydın, hissiyatını şöyle aktarıyor:

"Oğlumu sabah kaldırdım ve her zamanki gibi okula gönderdim. Gidiş o gidiş... Bir daha göremedim. Başbakan'a, Emine Erdoğan'a sesleniyorum. Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum. Oğlumu kandırdılar, dağa gönderdiler. 35 gündür haber alamıyoruz. Onu aramak için her yere gittik, bulamadık. Sonunda bu çareye başvurdum. Oğlum gelene kadar bu eylemi sürdüreceğim."

Acılı anne, büyük bir cesaretle oğlunu geri almaya çalışıyor, kaymakamlığın önünden ayrılmıyor.
Leman Aydın'ın meydan okuduğu, karşı durduğu şey, bugüne kadar birçok insanın ölümünden, kaçırılmasından sorumlu tutulan bir örgüt. Tavuğun yavrularını yırtıcı hayvanlardan korumak için öne atılması gibi kendinden kat kat güçlü olan bir örgüte karşı mücadele ediyor.

Oğlunun geleceği güne kadar eylemini sürdüreceğini söylüyor. "Oğlum hasta, 16 yaşında astım hastası ve o daha çocuk" diyor. Ve belki de söylediği en yürek burkan cümle: "Onun gömleğini koklayarak teselli buluyorum."

Anne Leman Aydın bir istisna değil. Acıda ortak olduğu çok sayıda kadın var bu ülkede. Ve Leman Hanım, anneliğe has bir duyguyu en çıplak haliyle önümüze koyuyor.

Çocuğunun eşyalarıyla teselli olma, onun hastalığıyla duygudaşlık kurma ve onun hastalığıyla gece gündüz dertleniyor olma. İşte zaten anne olmanın anlamı budur. Onun içindir ki anneyi özel yapan hal, hep bu gerçeklik olmuştur benim için. Hayatta anlamlı bir şeyler bulmamızı sağlayan gerçeğe dokunmamızda, beklentisizlikle yer alır anneler.

Umarız devlet kademelerinden bu annenin duru ve içten çağrısına bir cevap gelir. "Onun da çocuğu var. Ellerini vicdanlarına koysunlar, çocuğumu geri göndersinler" dediği Selahattin Demirtaş'tan gelebilecek muhtemel bir cevabın değeri hepsinden yüksek olacaktır.

Kandırılarak rızasız dağa kaçırılan Vedat ve onun gibi daha nice çocukların dağdan indirilip eve dönmesi demek, bu ülke annelerinin topyekûn bayram etmeleri demektir. Anneler Günü işte o zaman gerçekten "kutlu" olur.

Kaynak : http://www.haberturk.com/yazarlar/ihsan-bal/947487-bitliste-bir-annenin-feryadi

Bunlar da İlginizi Çekebilir
arşiv HABER ARŞİVİ
BİTLİS HABER13 YORUM KURALLARI
Haber İhbarı
Bitlis Nöbetçi Eczaneleri
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat


Sitedeki tüm harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Siteadi harici linklerin sorumluluğunu almaz.