Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Ataman, Bitlis’te akademik yılın ilk dersini verdi. Bitlis Eren Üniversitesi’nin merkezi konferans salonunda ‘Bir İnsanlık Krizi: Gazze" konulu derste konuşan Ataman son zamanlarda büyük bir insanlık krizine dönmüş Filistin davasından bahsetti.

1948 yılında İngiliz manda sisteminin ve sömürgeciliğinin doğrudan bitişiyle beraber bir yapay devletin ortaya çıktığını söyleyen Ataman şöyle konuştu:

Ahlat’ta 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Anlamlı Etkinlikle Kutlandı
Ahlat’ta 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Anlamlı Etkinlikle Kutlandı
İçeriği Görüntüle

“İsrail adı altında İsrail'in doğduğu günle beraber Filistin'de asılında insanlık bitti. Çünkü o dünden sonra yüz binlerce Filistinli, ‘Nekbe’ denilen büyük felakete maruz bırakıldılar. İnsanlar köylerini, kasabalarını, şehirlerini, yurtlarını terke zorlandılar. Aslında Filistin sorunu belki onun daha incesine de götürülür ama kitlesel olarak onunla başlatmak gerekir diye düşünüyorum. O günle beraber aslında Filistinlilerin bütün dünyaya maalesef göstermeye devam ettiği bir insanlık kriziyle karşı karşıyayız. Bu kriz daimi bir krize dönüşmüş. Modern dönemin bana göre en büyük krizidir. En büyük insanlık krizidir. Filistinliler 1948 yılında terk ettikleri evlerinin anahtarlarını hala yanlarında taşımaktadırlar. Bir geri dönüş hakkı olarak ve umudu olarak yeniden vatanlarına dönüş umudu olarak yanlarında tutuyorlar. İkinci bir şey 1948 yılında topraklarını terk eden Filistinliler o günden beri nesilden nesile köylerinde ve mahallelerinde, kasabalarında şehit olan bütün insanların isimlerini bir bir ezberlerinde çıkarırlar. Bir toplumsal hafıza olarak, bir bilinç olarak bunu muhafaza ederler. Yani bir şekilde bu zulmün bir gün biteceğini ve onların da geri döneceğini onları hatırlatan canlı tanıklar olarak bulunmaktadır.”

Haber Kapak Şablon (13)-43

Soykırımın 70 yıldan fazladır devam ettiğini vurgulayan Ataman, “Aslında soykırım 7 Ekim sonrasında başlamadı. Daha önce başlamadı. Filistin'i Filistinsizleştirme ve İslamsızlaştırma çabası 70 yıldan fazla uzun bir süredir devam ediyor. Filistin’de özellikle 7 Ekim’den sonra bu tedrici soykırımı aslında çok yoğun bir şekilde yaşanan başka bir soykırıma evrildiğini görüyoruz. Öyle bir noktaya geldi ki Filistin'de bütün dünyanın gözü önünde sadece dronlarla, helikopterlerle uçaklarla, tanklarla, tüfeklerle, makineli tüfeklerle değil, açlıkla, yoklukla, soğukla maalesef imtihan edilir hale ve ölüme hazır hale getirildiler. Ve her gün onlarca Filistinli artık bombalardan değil, açlıktan hayatını kaybeder hale geldi. Ve şu anda oradaki insanların yani 1,5 milyon civarında bir nüfusun özellikle Gazze'de olduğu işte bir o kadar belki daha fazla batı yakasında yine Batı Şeria’da bulunduğunu dikkate aldığımız zaman o insanların nasıl bir psikolojik travma içinde olduğunu da düşünmek gerekiyor. Dolayısıyla aslında sorunları maalesef devam ediyor. İnsanlık krizi bu madalyonun bir tarafını temsil eder. Diğer tarafta başka bir şey daha etti Gazze. Gazze halkı aslında bütün bunlara rağmen muazzam bir direniş göstererek insanlara izzetin, şerefin, namusun ve vatanseverliğin ve muazzam ve muhkem bir inanca sahip olmanın ne demek olduğunu öğrettiler. Onun için uzun bir süredir zaten Gazze halkına İzzet halkı denildi. ‘Ehlül Gazze, Ehlül İzze’ diye Arapçada bir ifade olarak hep Gazzelilerin bu duruşları, sağlam bakışları vurgulandı.”

Siyonistlerin sadece Filistinlilere zulmetmediğinin altını çizen Ataman, tüm Ortadoğu’ya yayılma çabası içinde olduğunu söyledi.

Muhabir: Cengiz Tontaş